05.11.2011 15:09 CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, "Sayın Arınç'ın tutuklu milletvekillerinin tutukluluklarının devam etmesinin bir hukuk ayıbı olarak değerlendirmesini önemsiyorum. Bu açıklamanın ülkede barış iklimini yaratmak açısından bir adım olmasını diliyorum" Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm almak zaten karar verin. Biz sirk geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen tam olarak bir saat beklemek zorunda.Hamzaçebi'den Balbay ve Haberal'a ziyaret
CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Ergenekon soruşturması kapsamında Silivri Cezaevi?nde tutuklu bulunan Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay?ı ziyaret etti.
Çıkışta basın mensuplarının sorularının yanıtlayan Hamzaçebi, ?Sayın Arınç?ın tutuklu milletvekillerinin tutukluluklarının devam etmesinin bir hukuk ayıbı olarak değerlendirmesini önemsiyorum. Bu açıklamanın ülkede barış iklimini yaratmak açısından bir adım olmasını diliyorum" dedi.
Silivri cezaevine giden CHP Milletvekili ve Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay?ı ziyaret etti. Yaklaşık 4 saat süren ziyaretin ardından çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, ?Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay?a bir bayram ziyaretinde bulundum. Kendilerinin bayramını kutladım. Tabi ki buruk bir ziyaret oldu. Kendileri hem milletvekili seçilmişler, hem de meclisteki görevleri yerine burada cezaevinde tutuklu bulunuyorlar. Buruk da olsa kendileriyle kucaklaştık hasret giderdik. Milletvekili seçilmelerine rağmen arkadaşlarımızın tutukluluklarını devam etmesi tam bir hukuksuzluktur. Bir yandan Türkiye büyük Millet Meclisinde özgürlükçü yeni bir Anayasanın çalışmaları yapılırken ve bu çalışmalar kapsamında, mecliste temsil edilmemiş vatandaşlarımızın ve siyasi partilerin görüşleri alınırken öte yandan seçildiği halde Türkiye Büyük Meclisinde bulunamayan kişilerin arkasındaki halk desteği ihmal edilmektedir" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç?ın tutuklu vekillerle ilgili açıklamasını önemsediğini belirten Hamzaçebi, ?Demokratik duruş açısından bu öneriyi önemsiyorum. Sayın Arınç bu tabloda tutuklu milletvekillerinin tutukluluklarının devam etmesini bir hukuk ayıbı olarak değerlendirdi. Yargı daima özgürlüklerin önünü açan bir kurum olmalıdır. Özgürlüklerin hakların önünde bir engel oluşturmamalıdır. Yargı hukuk mahkeme öç alma üzerine kurulmaz. Ben sayın Arınç?ın açıklamasını ülkede barış iklimini yaratmak açısından bir adım olmasını diliyorum. Bu açıklamadaki temenninin önümüzdeki süreçte, temenniden öteye geçerek gerçekleşmesini diliyorum" şeklinde konuştu.
Mehmet Haberal ile Mustafa Balbay?ın morallerinin yerinde ve dinç olduklarını gördüğünü belirten Hamzaçebi, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüleri ile onların ailelerinin bayramını kutladığını ifade etti.
Son günlerde gündemdeki N.Ç. davasına da değinen Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
''N.Ç. davasında verilen karar, toplumun vicdanında kabul görmemiştir. Bu kararı, belirli yasa maddelerine oturtabilirsiniz. Ama bu toplumun vicdanında kabul görmemiştir. Önemli olan kararların toplum vicdanında kabul görmesidir. Orada kabul görmüyorsa, kararda bir yanlışlık var demektir. 13 yaşındaki bir kız istismar ediliyorsa, bunu yapanlar bir indirim hakkından yararlanamazlar. 13 yaşındaki çocuğun psikolojisini dikkate alarak değerlendirmek lazım olayı. Silivri'deki yargılamaları da belirli yasa maddelerine dayandırabilirsiniz, ama evrensel hukuk kurallarına dayanmıyor bu kararlar, bu süreç ve bu yargılamalar. Yine bu süreç de toplum vicdanında kabul görmüyor. Türkiye'de özgür vicdanlara hiç kimse pranga vuramaz. Silivri'deki yargılamalar, uluslararası hukuka uygun düşmemektedir. Adil yargılama hakkı sorgulamaların makul sürelerde bitirilmesini öngörmektedir. Tutuklamalardaki makul süreler aşılmıştır. Bu durum da uluslararası hukuka ve vicdana uygun değildir. Bunların değiştirilmesi gerekir. Yine Türkiye'deki bir diğer hukuk ayıbı da özel yetkili mahkemelerin olmasıdır. Nereden tutsak hukuk sistemi elimizde kalıyor. Özel görevli yetkili mahkemeler eski devlet güvenlik mahkemelerinin isim değiştirmiş halidir. Aynı anlayış devam etmektedir. Bir yandan özgürlükleri genişletelim, 82 Anayasası'nın bireyin özgürlüklerini kısıtlayan yükümlerini kaldıralım derken, öbür taraftan özel görevli mahkemeleri sistemde tutmak tam anlamıyla demokrasiyle çelişen bir uygulamadır. Niyeti, anlayışı demokratik olanlar; özel görevli mahkemeleri hiçbir zaman savunmazlar, savunamazlar. Bunların sistemden çıkarılması gerekir".
Mevcut anayasa hükümlerinin, böyle bir mahkemenin olmaması gerektiğini söylediğini ifade eden Hamzaçebi, "Ona rağmen bu mahkemeleri tutmak ve bu mahkemelere dayanmak demokrasiye aykırıdır. Silivri'de hukuk katledilmektedir. İnsanlar, bilim adamları, siyasiler, toplumun aydın kesimleri, demokrasiye inanmış ve AKP'nin Türkiye demokrasisini geriye götürmeye yönelik tutumuna karşı ses çıkaran herkes burada. Burada hukuki değil, siyasi yargılama yapılmaktadır. Adil yargılanma hakkı, kişilerin hukukunu koruyarak bütün yargılamaların makul bir sürede sonuçlandırılmasını öngörür. Burada makul süre kavramı çoktan aşılmıştır. Burada, Silivri'de hakimler var demek isterdim ama maalesef bunu söyleyemiyorum. Yargı ilk kez özgürlüklerin önünde bir engel oluşturmuştur. Avrupa Birliği'ne aday, demokrasisini ileriye taşımak isteyen Türkiye'nin önünde böyle bir yargısal tutum ayıptır" diye konuştu.
Hamzaçebi, Deniz Feneri davasına ilişkin soru üzerine ise, "Deniz Feneri davası çok ilginç bir örnektir. Deniz Feneri davasında yargı, hukuk çok süratle işledi. Sanıklar bir anda serbest bırakıldı. Ama demokrasi galip çıkacaktır, kazanacaktır. Buradaki hukuksuzluğun önünde milletimiz engel oluşturacaktır. Hukuksuzluk hiçbir zaman sonsuza kadar gidemez, mutlaka sona erecektir" ifadelerini kullandı.