'İktidarın meşruiyet sorunu var' 10.03.2012 Hamzaçebi: Şeklen bir hükümet var ama Türkiye demokrasinini krize sürüklüyor. Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm atanmış zaten karar verin. Biz kulüp geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.
İSTANBUL (A.A) - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Kurduğunuz hükümet halk desteğine güvenerek özgürlükleri kısıtlıyor, yargıyı baskı altına alıp o ülkede adalet olmadığı izlenimi yaratıyor, eşitliği yok ediyorsa, o hükümet meşru değildir. Bugün Türkiye'de meşruiyet sorunu olan bir hükümet vardır'' dedi.
Bülent Ecevit Kültür Merkezi'nde düzenlenen partisinin Kartal İlçe Kongresi'nin divan başkanlığını yürüten Hamzaçebi, burada yaptığı konuşmada, her seçimin yeni bir başlangıç anlamına geldiğini, ancak 12 Haziran seçimlerinin üzerinden henüz 9 ay geçmesine rağmen Türkiye'nin hiç seçim yapmamış gibi bir sorun yumağı içinde bulunduğunu savundu.
Hamzaçebi, hükümetin, sorunların üstesinden gelebilecek, halkın bütününü kucaklayabilecek, topluma barış ve huzur rüzgarı verecek bir nitelik taşımadığını ileri sürerek, ''Şeklen bir hükümet var ama ülkeyi yönetemeyen, Türkiye demokrasisini giderek bir siyasi krizin içine sürükleyen bir hükümet var'' dedi.
Mevcut hükümetin meşruiyetini ve ülkeyi yönetme anlayışını arkasındaki yüzde 50 oranındaki seçmen desteğine dayandırdığını, ancak halk desteğinin demokrasilerde hükümetin meşruiyeti için en önemli unsur olsa da yeterli olmadığını ifade eden Hamzaçebi, demokrasinin diğer fren ve denge mekanizmaları olmadığında sadece halk desteğine güvenerek icraat yapan hükümetlerin, ülkeyi otoriter bir rejime doğru götürebildiklerini kaydetti.
Hamzaçebi, hükümetin meşruiyeti için yaptıklarının doğru ve adil olması gerektiğini, meşru hükümetlerin gücünü özgürlük, eşitlik ve adalet üzerinden aldığını belirterek, ''Kurduğunuz hükümet halk desteğine güvenerek özgürlükleri kısıtlıyor, yargıyı baskı altına alıp o ülkede adalet olmadığı izlenimi yaratıyor, eşitliği yok ediyorsa, o hükümet meşru değildir. Bugün Türkiye'de meşruiyet sorunu olan bir hükümet vardır'' diye konuştu.
Hapishanelerdeki 128 bin kişiden yalnızca 55 bininin tutuklu olduğunu, dünyada böyle bir orana sahip başka bir demokrasi bulunmadığını savunan Hamzaçebi, ''Pankart açmanın, slogan atmanın, parasız eğitim istemenin, tıraş olmanın, kartpostal taşımanın, şemsiye taşımanın terör eylemi sayıldığı ve bunları yapanların terör örgütü üyesi olarak yargılandığı bir başka demokrasi yoktur. Türkiye'de iktidara karşı görüş ifade edenler, yarın başıma bir iş gelir mi endişesiyle yaşıyorlar. Bu nedenle AKP demokrasiyi yok etmektedir'' ifadelerini kullandı.
-Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkaran yasa teklifi-
Hamzaçebi, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkaran yasa teklifine de değinerek, bu öneriyi eleştiren sivil toplum kuruluşlarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hedef alındığını savunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın başbakan, 'Türkiye 10 yıl önce kaybettiklerini kazanacak' diyor. Rövanş duygusuyla hareket ediyor. Kayıp olarak gördükleri aslında toplumumuzun kazancıdır. 8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitimle 16 yaşında kızların evlenme olasılığı yüzde 44 oranında azalmıştır. 17 yaşındaki kızların doğum yapma olasılığı yüzde 36 azalmıştır. Sayın başbakan bu oranlardaki düşüşü, kayıp olarak görüyor. Sayın başbakan yıllar önce çıkardım dediği gömleği çıkarmamış, dolaba asmış, orada duruyor. Şimdi onu çıkardı, ütüleyip giymenin hazırlığı içerisindedir. Bu proje, zorunlu eğitimi parçalama projesi, toplumu aynı zamanda sınıflara ayırma ve 'yoksula yoksul kal' deme projesidir. 10 yaşındaki çocuğumuzu meslek seçmeye yönelterek, onları erken yaşlarda tamirhanelere, dükkanlara gönderme, kız çocuklarımızı 10 yaşından sonra eve gönderme projesidir. 4+4+4 projesi, Cem Karaca'nın 'İşçisin Sen İşçi Kal' şarkısının 2012'ye AKP tarafından uyarlanmış halidir. Çocuklarımızın ekonomik gücü yoksa kısa yoldan hayata atılma projesidir bu. Oysa biz fırsat eşitliğini savunuyoruz. Demokrasi fırsat eşitliği demektir. Herkesin çocuğu en iyi eğitimi almak zorundadır. Herkes yarışı özgür koşacak ama koşarken kimsenin ayağında pranga olmayacak. Türkiye'de şimdi ayağında pranga olan gençlere 'hadi koş' deniyor. Biz çocuklarımızın ayağındaki prangaları kaldıracağız.''
-''Türkiye'de siyasetin gölgesinde kalan bir ekonomik tablo var''-
Hamzaçebi, Türkiye'de siyasetin gölgesinde kalan bir ekonomik tablo olduğunu ileri sürerek, ''Ekonomi konusunda 10 yılını boşa geçirmiş bir AKP hükümeti vardır. 2002'den 2014'e kadar hedeflenen ortalama büyüme oranı yüzde 5'tir. Cumhuriyet tarihi boyunca da Türkiye ortalama yüzde 5 büyüme sağlamıştır. İşsizlik yüzde 10.3 idi 2002'de, bugün hükümetin vadettiği oran da bundan aşağı değildir. İşsizlik konusunda 10 yılda hiçbir iyileştirme sağlayamayan bir hükümet var'' şeklinde konuştu.
Dünyadaki küreselleşme sürecine de değinen Hamzaçebi, ''Bu, sadece dünya ekonomisinde değişim yaratmakla kalmıyor, toplumların ekonomik sosyal ve siyasi hayatını da yakından etkiliyor. Küreselleşme sınıf politikalarını baskı altına almış, sosyal sınıfların mücadele pratiğini sınırlamıştır. Küreselleşme, ülkelerin işçi sınıflarını, çalışanlarını birbiriyle rekabet eder konuma sokmuştur. Böyle bir dönüşüm toplumların siyasetini de etkiliyor. Sınıf kitleye dönüşüyor. Bu değişimi bizler de görmek zorundayız. İşçi sınıfı, CHP'nin değişmez politika alanlarıdır ama biz tüm kitlelere, toplumun bütün kesimlerinin içinde bulunduğu kesimlere ulaşmak zorunda olan bir partiyiz'' ifadelerini kullandı.