Kentsel Dönüşüm Kanunu Tasarısı

15 Mart 2012 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 13.02
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fatih ŞAHİN (Ankara), Mustafa HAMARAT (Ordu)
----- 0 -----



BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79?uncu Birleşimini açıyorum.
?
BAŞKAN ? Teşekkür ediyoruz Sayın Çıray.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzük?ün 19?uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve daha sonra oylarınıza sunacağım.


15.03.2012

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu; 15.03.2012 Perşembe günü (Bugün) toplanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
M. Akif Hamzaçebi
İstanbul
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve arkadaşları tarafından, 27.10 2011 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına "İşçi sağlığı ve güvenliğinde yaşanan sorunların araştırılması" hakkında verilmiş olan Meclis Araştırma Önergesinin, (116 sıra nolu) Genel Kurul'un bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 15.03.2012 Perşembe günlü birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN ? Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili İzzet Çetin. (CHP sıralarından alkışlar)
?
BAŞKAN ? Teşekkür ederiz Sayın Önder.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan?
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Hamzaçebi.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Önergemizle ilgili bir konuyu yanlış anlaşılmaya meydan vermemek açısından açıklığa kavuşturmak istiyorum. Sayın İzzet Çetin, vermiş olduğu Meclis araştırma önergesinde işçilerimizin önceliğinin yüksek gelir getiren bir iş olduğunu ifade ederek, işçi sağlığı ve güvenliği konularının işverenlerin de etkisiyle ikinci plana atıldığı yönünde bir gerekçe önergesine koymuş durumda. İşverenler, doğal olarak, doğal derken kendi açılarından olayı değerlendirdiklerinde işçi sağlığı ve güvenliği konusu ilave yatırımı gerektirdiği için işçi sağlığı ve güvenliği konusunda işçiye böyle bir güvenceyi vermekten kaçınabilmektedir. Bunu verebilen işverenler var, vermeyen işverenler var. Bu nedenle bu noktada devlete görev düşmektedir. Devletin yapması gereken görevin ortaya konulması amacıyla vermiş olduğumuz bir önergedir; doğrudan doğruya işçilerin işçi sağlığı ve güvenliğine sahip olmasını amaçlayan, bunun önündeki engellerin tespit edilerek kaldırılmasını amaçlayan bir önergedir. Bir yanlış anlaşılmaya meydan vermemek açısından bu açıklamayı yapma ihtiyacı duydum.
Teşekkür ediyorum efendim.
BAŞKAN ? Teşekkür ederiz Sayın Hamzaçebi.
?
2.- Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/569) (S. Sayısı: 180)
BAŞKAN ? Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Dünkü birleşimde, İç Tüzük?ün 91?inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen tasarının birinci bölümünde yer alan 3?üncü madde de kabul edilmişti.
?
BAŞKAN ? Teşekkür ederiz Sayın Erdoğan.
İki önergeyi birlikte oya sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Kabul edilmemiştir.
5?inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? 5?inci madde kabul edilmiştir.
6?ncı madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:
?
BAŞKAN ? Teşekkür ediyoruz Sayın Torlak.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 180 sıra sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısının 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının ikinci cümlesindeki "ayni ve şahsî haklar" ibaresinden önce gelmek üzere ?taşınmazın niteliği," ibaresinin ve üçüncü cümlesinden sonra gelmek üzere "bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesi esastır. Bu çerçevede," ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Akif Hamzaçebi (İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN ? Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) ? Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN ? Hükûmet?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN ? Sayın Hamzaçebi, buyurunuz efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; kısa adıyla Kentsel Dönüşüm, uzun adıyla Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesine İlişkin Kanun Tasarısı?nı görüşüyoruz. Gerçekte sadece afet riski altındaki alanları kapsamına alan değil, onun dışında, afet riski olmayan bölgelerde de ancak riskli yapıların olduğu arsa ve arazilerde de kentsel dönüşümü planlayan bir tasarıyı görüşüyoruz. Çok önemli bir tasarı.
?Kentsel dönüşümü kim yapacak?? diye sorarsak, herhâlde büyük bir çoğunluğumuz ?TOKİ? diyecektir. Gerçekte kentsel dönüşümü Türkiye?de gerçekleştirebilecek tabii ki bir plan, program dâhilinde belediyelerin, imar otoritelerinin yapacağı planlar dâhilinde güçlü bir özel sektör vardır. Özel sektör bu modelin içinde olmaz ise, inşaat sektörü bu modelde görev almaz ise biz kentsel dönüşümü gerçekleştiremeyiz. Önerge bunu amaçlıyor.
Tasarıda özel sektörü yasaklayan bir hüküm var mı? Hayır, özel sektörü yasaklayan açık bir hüküm yok, ama tereddüde yol açan bir anlayış veya ifade tarzı var, bu tereddüdü gidermek gerekir. Önergeyle, özel sektörü buraya sokan, daha doğrusu tasarıdaki, daha doğrusu maliklerin bu konuda seçim serbestisi olduğunu ifade eden bir hükmü buraya dâhil ediyoruz. Yani kentsel dönüşümün yapılacağı alanda, riskli yapıların yıkılarak yerine yeni yapıların gerçekleştirileceği bir projede maliklerin karar verme serbestisi esastır. Malik, isterse gider bir yapımcı şirketle, müteahhit şirketle anlaşabilir, isterse TOKİ?ye gelir, belediyelere gelir, ?Biz burada sizden yardım istiyoruz.? diyebilir, bu serbestiyi, bu özgürlüğü kendisine tanıyan bir önergedir bu.
Değerli milletvekilleri, kentsel dönüşüm, son dönemlerde, özellikle deprem korkusu giderek daha belirgin hâle geldikçe ve vatandaşlar tarafından hissedildikçe daha çok kullandığımız bir kavram ve günümüz belediyeciliğinin, günümüz kent planlamasının en önemli kavramı hâline dönüşmüştür. Anahtar kavram diyebiliriz buna, çok sihirli bir kavram gibi de algılıyoruz, her şeyi buna yüklemiş durumdayız, bir sihirli değnek gibi zannediyoruz kentsel dönüşümü, iyi planlarsak çok iyi sonuçlar alabiliriz, iyi planlamazsak kötü sonuçlar da alabiliriz.
Deprem korkusu altında, deprem olacak psikolojisi altında bir baskıyla, aceleyle bütün yetkileri TOKİ?ye verip TOKİ?nin her dediğini, her yaptığını doğru kabul edersek, yanlış kentleşmenin, yanlış yapılaşmanın örneklerini vermiş oluruz, bundan kaçınmamız gerekir. O nedenle, malikleri olabildiğince bu sürecin içine katmak gerekir. Malikler ne kadar sürecin içinde olursa -kat maliki, arsa maliki, arazi maliki- bu süreç o kadar başarılı olur, yoksa kamulaştırmaya, zora dayalı uygulamalar başarılı olmaz.
Elbette kamulaştırmanın, acele kamulaştırmanın gerekli olacağı hâller olabilir, gerektiğinde devlet, TOKİ, idare bu konuda kararlılık da göstermek zorunda kalabilir, böyle hâlleri de yaşayabilir, ama esas olan vatandaşı bu sürece katmaktır. Parsel bazında uzlaşma Tasarı?da öne çıkmış durumda. Bu, bir anlamda belki uygulama kolaylığı sağlayacak ama kentsel tasarım açısından, kentsel yenileme açısından yanlış sonuçlar da yaratabilir. Yine o dursun belki ama bunun üzerine anahtar kavram olarak belki, daha şemsiye kavram olarak ada bazında uzlaşmayı önemsemek gibi bir fikri yerleştirmek lazım. Ada bazında anlaşma da var teklifte ama parsel bazında anlaşma öne çıkıyor. Yani bir muhtelif parsellerde farklı anlaşma ada bazında çok yanlış bir kentsel tasarımı ortaya çıkarabilir. Bir şeyi düzeltelim derken, belki yapı riskinden kurtulmuş oluruz ama kentsel görünüm açısından iyi bir görüntü vermeyecek bir yapılaşmaya neden olabiliriz.
Vatandaşın sürece katılması önemli dedim. Örnek vereceğim: İstanbul?un Ümraniye ilçesi. Ümraniye ilçesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, 7 Ocak 2012 tarihli Resmî Gazete?de bir Bakanlar Kurulu kararı yayınlayarak, kentsel dönüşüm kararı aldı. Ümraniye?nin üç mahallesinde; Kazım Karabekir, Hekimbaşı ve İnkılap mahalleleri. Burası 2/B arazilerinin olduğu mahalleler. Vatandaşlarımız büyük bir endişeye kapıldılar. Acaba bu araziler elimizden gidecek mi? TOKİ veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bizi bir başka yere götürüp, taşıyacak mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN ? Lütfen tamamlayınız.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Daha sonra kendilerine ?Hayır, biz size bu yerde tapu vereceğiz.? açıklaması Sayın Bakan tarafından verilmiş; öyle duydum. Sayın Bakanla bunu konuşmuş değilim ama ilçeden aldığım bilgi bu şekilde. Ancak Bakanlar Kurulu kararı orada duruyor. 2/B belki doğrudan bununla ilgili değil ama 2/B ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetkileriyle bu Tasarı?yı uyumlaştırmak gerekir. 2/B mülkiyetinin söz konusu olduğu yerlerde -Ümraniye?yi bir örnek olarak verdim. Çok yaygın olduğunu biliyoruz.- bu yerlerde mutlaka 2/B arazilerinin tapusunu vatandaşa vermeliyiz. Kentsel dönüşümü biraz önce ifade ettiğim gibi o tapu malikleri kendileri kararlaştırmalıdır. İsterlerse müteahhide gidebilirler, isterlerse TOKİ?ye başvurabilirler.
Sayın Bakana bir öneride bulunmak istiyorum. Bu bir önerge, Sayın Bakan da ?Katılıyoruz.? dediği için teşekkür ediyorum ama belki maliklerin rızasıyla yapılacak dönüşümlerde başka engeller olabilir tasarıda, onları da gözden geçirip gerekirse düzeltmek gerekir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Çok teşekkür ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Teşekkür ederiz Sayın Hamzaçebi.
?
BAŞKAN ? Teşekkür ederiz Sayın Sarıbaş. (CHP sıralarından alkışlar)
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmemiştir.
7?nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? 7?nci madde kabul edilmiştir.
8?inci madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:
?
BAŞKAN ?  Teşekkür ediyoruz Sayın Bakır.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmiştir.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, bir şeyi öğrenmek istiyorum, daha doğrusu kayıtlara da geçsin istiyorum.
Bu önergeyle tüm televizyonların ayda doksan dakika süreyle afetle ilgili eğitici yayın yapmaları isteniyor. Önemli bir önerge. Tabii ki televizyonların, yayın kuruluşlarının vatandaşımızı aydınlatması, bilgilendirmesi ve bilinçlendirmesi doğru bir adım ancak böylesi önemli bir düzenlemenin RTÜK?ün, Radyo Televizyon Üst Kurulunun görüşünün alınarak yapılması gerekir. Bu görüş alınmış mıdır? Çünkü sadece devlet televizyonu değil, TRT değil, tüm özel televizyonları da kapsamına alıyor. Doksan dakika önemli bir zaman dilimidir. RTÜK?ün olumlu veya olumsuz bir görüşü var mıdır?
Genel Kurul bilgilendirilirse mutlu olurum efendim.
?

Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm kullanımı zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.