01 Temmuz 2012 Pazar Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm seçip zaten karar verin. Biz mağazasında geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen üç gün beklemek zorunda.
?
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.54
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır),Tanju ÖZCAN (Bolu)
---0---
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129?uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:
?
BAŞKAN ? Teşekkür ederim Sayın Kaplan.
Sayın milletvekilleri, Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Danışma Kurulu önerisi kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince, gündemin ?Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler? kısmına geçiyoruz.
?
Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın; Türk Ceza Kanunun Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar Kanununda Yer Alan Maddelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile 34 Milletvekilinin; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi'nin; Türk Ceza Yasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yasa Teklifi; İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi'nin; 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasasının 6 ve 7'nci Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Yasa Teklifi; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Terörle Mücadele Kanununda Bazı Maddelerin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Teklifi; İzmir Milletvekili Rıza Türmen ve Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın; Adli Sicil Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; Ağrı Milletvekili Halil Aksoy'un; Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Adalet Komisyonu Raporu (1/565, 2/90, 2/120, 2/223, 2/257, 2/268, 2/292, 2/322, 2/326) (S. Sayısı: 278)---(x)
BAŞKAN ? Komisyon? Yerinde. Hükûmet? Yerinde.
Dünkü birleşimde İç Tüzük?ün 91?inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen tasarının 55?inci maddesinde kalınmıştı.
55?inci madde üzerinde iki önerge vardır. Aynı mahiyetteki bu önergeleri okutacağım ve birlikte işleme alacağım.
?
BAŞKAN ? 61?inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler?Kabul etmeyenler? Madde kabul edilmiştir.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, 60?ıncı maddeye göre bir söz istiyorum efendim.
BAŞKAN ? 60?a göre söz istiyorsunuz.
Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öyle anlaşılıyor ki AKP Grubu bizim neden sık sık yoklama istediğimizi merak ediyor. Merak eden arkadaşlarımız? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) ? Dinleyin, dinleyin, anlarsınız belki.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Dinlemeyi de bilmiyorsunuz herhâlde, değil mi?
Merak eden arkadaşlarımız şu önergeleri incelesinler, ?özel yetkili mahkemelerin kaldırılması? adı altında Hükûmetin, Adalet Bakanının, Başbakan Yardımcısının, Başbakanın kamuoyuna nasıl yalan söylediklerini görsünler.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
?
BAŞKAN ? ?
Sayın Hamzaçebi, bir söz istemiştir. İki dakika kendisine veriyorum efendim.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; burada zaman zaman Barış ve Demokrasi Partisinden çıkan bazı milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisini hedef alarak bazı eleştirilerde bulunuyorlar. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, hedefimize iktidarı koymuş, dolayısıyla muhatap olarak iktidar partisini kabul eden bir partiyiz. (CHP sıralarından ?Bravo? sesleri) Bu tip sataşmalara çok zaman cevap vermiyoruz çünkü bu sataşmalara cevap vermek, o anlayışa prim vermek olur. Cumhuriyet Halk Partisine ikide bir sataşıp da ?Cumhuriyet Halk Partisi bize cevap versin, biz de bir tartışma yaratalım, gündeme gelelim? anlayışına prim vermiyoruz.
Siz, Sayın Konuşmacı, mensup olduğunuz parti önce Türkiye?nin partisi olsun, önce adına hareket ettiğinizi ifade ettiğiniz vatandaşlarımızı temsil edin, onları kucaklayın, ondan sonra gelin, Cumhuriyet Halk Partisine bir şey söyleyin, konuşalım.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
İBRAHİM BİNİCİ (Şanlıurfa) ? Biz Türkiye halklarının partisiyiz.
BAŞKAN ? Teşekkür ederim.
?
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 20.36
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Tanju ÖZCAN (Bolu)
----- 0 -----
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129?uncu Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
?
BAŞKAN ? 73?üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Kabul edilmiştir.
74?üncü madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, 74?üncü maddedeki önergelerle ilgili olarak bir konuşma yapmak istiyorum, bir açıklama yapacağım.
?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? 74?üncü maddeye ilişkin olarak Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun önergesi İç Tüzük hükümleri uyarınca görüşülemez efendim.
Birincisi: Bu madde, bu önergenin içerdiği madde Ceza Muhakemesi Kanunu?nun 250, 251 ve 252?nci maddelerini Terörle Mücadele Kanunu?nun ilgili maddesine, bir maddesine taşımaktan ibarettir. Madde Ceza Muhakemesi Kanunu?nun 250, 252?nci maddeleriyle ilgilidir yani bu önergenin içeriği olan maddeler Ceza Muhakemesi Kanunu?nun 250, 252?nci maddeleriyle ilgilidir. Oysa Komisyondan geçen metin doğrudan doğruya Terörle Mücadele Kanunu?yla ilgilidir.
Hepinizin bildiği gibi, özel yetkili mahkemeler, 1961 Anayasası?na 1973 yılında yapılan değişikliklerle ?Devlet Güvenlik Mahkemesi? adı altında girmiştir, üç yıllık bir uygulamanın sonunda 1976 yılında kaldırılmıştır, daha sonra 1983 yılında tekrar yürürlüğe konulmuştur ve 2004 yılında Adalet ve Kalkınma Partisinin ikinci Hükûmet döneminde bir yasa değişikliğiyle, isim değişikliğiyle ?özel yetkili mahkemeler? adı altında tekrar kurulmuştur. Bu mahkemenin özü Devlet Güvenlik Mahkemesi olmasıdır, tek farkı içerisinde bir askerî hâkimin olmamasıdır. Şu an yapılan da esasen Devlet Güvenlik Mahkemesi anlayışının devam ettirilmesidir, bir başka bir şey değildir. Sadece bir makyaj yapılıyor, bir yerden bir yere taşınıyor bu madde.
Dolayısıyla Ceza Muhakemesi Kanunu?nun 250 ve 252?nci maddelerinde bir düzenleme içeren bu madde Terörle Mücadele Kanunu?yla ilgili olan bir madde içerisinde görüşülemez, birincisi bu.
İkincisi, İç Tüzük?ün 87?nci maddesine göre, değişiklik önergeleri gerekçeler dâhil 500 kelimeyi geçemez. Bu önerge 808 kelime, bağlaçları düşerseniz yine 500?ü geçiyor, İç Tüzük?ün 87?nci maddesine de aykırıdır, görüşülmesi mümkün değildir.
BAŞKAN ? Teşekkür ederim efendim, fikrinizi söylediniz.
?
BAŞKAN ? Sayın Hamzaçebi, buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, bu önerge beş yüz kelimeden fazla efendim.
BAŞKAN ? Efendim, çektiler geri ve şu anda beş yüz kelimeden fazla değil.
OKTAY VURAL (İzmir) ? Önergeyi mi geri çektiler?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Bir saniye? Ne zaman çekildi efendim?
OKTAY VURAL (İzmir) ? Önerge mi çekildi efendim?
BAŞKAN ? İşte burada efendim, gelirseniz görürsünüz.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Hayır, ne zaman çekildi?
KÂTİP ÜYE MİNE LÖK BEYAZ (Diyarbakır) ? Önerge çekilmedi, beş yüze indirgendi.
OKTAY VURAL (İzmir) ? Önerge geri çekildiyse?
BAŞKAN ? Beş yüz kelimeye indirildi önergenin gerekçesi.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan ne zaman indirildi? Bize ulaşmadı bu.
BAŞKAN ? Bana da ulaşmadı ama burada indirilmiş. Ne zaman indirildi?
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) ? Sayın Başkan?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, böyle bir görüşme yapabilir miyiz? Böyle bir görüşme yapabilir miyiz efendim?
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) ? Sayın Başkan? Sayın Başkan?
BAŞKAN ? Tekrar dağıtılsın efendim, tamam.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, efendim, bir saniye? Sayın Başkan, bunu kabul etmemiz mümkün değil.
BAŞKAN ? Beş yüze indirildi.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) ? Sayın Başkan, paragraflardaki imza benim imzamdır.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, bana söz verir misiniz efendim?
BAŞKAN ? Siz konuştunuz efendim, bir dakika müsaade buyurun.
Sayın Bahçekapılı, buyurun.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) ? AK PARTİ?nin değişiklik önergesindeki kelime sayısını kısaltan ve bunu kısaltmaya da paraf atan, imza atan kişi benim ve bu olayı yarım saat önce yaptım.
Bilginize sunarım.
BAŞKAN ? Dağıtılsın efendim şimdi. Beş yüze indirildi, orada sorun yok Hamzaçebi.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, izin verir misiniz konuşmak istiyorum. Benim konuşmamı kesip?
BAŞKAN ? Efendim, konuşacaksınız. Bir saniye efendim, bir saniye?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) ? Ne bağırıyorsun ya!
BAŞKAN ? ?Söz vereceğim.? dedim Sayın Hamzaçebi, bir saniye...
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) ? Niye bağırıyorsun? Neden bağırıyorsun? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN ? Sen niye bağırıyorsun?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) ? Bağırırım! Niye bağırıyorsun buraya? Senin maraban mıyız biz bağırıyorsun ya? (AK PARTİ sıralarından ?Otur yerine!? sesleri, gürültüler)
Kapanma Saati: 21.42
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 22.04
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Tanju ÖZCAN (Bolu)
---0---
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129?uncu Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
278 sıra sayılı Kanun Tasarısı?nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon yerinde.
Hükûmet yerinde.
74?üncü madde üzerinde Adalet ve Kalkınma Partisine mensup milletvekilleri tarafından verilen önergenin İç Tüzük hükümleri çerçevesinde işleme alınması üzerine yapılan itirazlara karşı usul tartışması açıyorum.
?
BAŞKAN ? Teşekkür ederim.
Aleyhte, Sayın Hamzaçebi.
Buyurun efendim.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri?
Sayın Başkan, öncelikle içeride bu konuşma süresinin beş dakika olması yönünde bir talepte bulunmuştum ama siz cevap vermediniz. Ben de beş dakikalık talebi kabul ettiniz diye aldım ama siz, yine üç dakika olarak verdiniz.
BAŞKAN ? İsterseniz beşe de çıkarabiliriz efendim, sorun değil.
Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Tabii ki benden önceki konuşmacı üç dakika konuştuğu için ben de üç dakika konuşacağım.
BAŞKAN ? Teşekkür ederim.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Yani konuşmalarımız samimiyet içerisinde olmalı, sözlerimizde durmalıyız efendim.
Değerli milletvekilleri, burada yapılan çok önemli bir değişikliktir, çok önemli bir sistem değişikliğidir. Devlet güvenlik mahkemeleri 1973 yılında kuruldu, 1976 yılında kaldırıldı, 12 Eylül rejiminden sonra tekrar 1983 yılı haziran ayında kuruldu, 2004 yılında sizin hükûmetlerinizden birisinin yönetim döneminde ismi değiştirilerek, özel yetkili mahkemeye dönüştürülerek tekrar kuruldu. 2004?teki değişikliğin amacı sizin bu mahkemelere hâkim olma düşüncesiydi. Askerî hâkimi çıkarıp özel yetkili mahkemeye dönüştürmenizin amacı bu mahkemeleri kontrolünüze almaktı. Ama geçen zaman içerisinde, sanıyorum, bu kontrol sizde olmadı, olamadı, her neyse, bilemiyorum; siz, şimdi, kendi mahkemelerinizi, kendi hâkimlerinizi, kendi savcılarınızı atamak istiyorsunuz. ?Özgürlük hâkimi, özgürlük savcısı? adı altında yaptığınız sizin kendi yargı sisteminizi oluşturmaktır, başka bir şey değildir. Bizim de karşı çıktığımız budur. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi, sistemi altüst edecek bir düzenlemeyi, siz getirip bugüne kadar, şu saate kadar saklıyorsunuz; önergeyi bizlerle paylaşmıyorsunuz, kamuoyuyla paylaşmıyorsunuz. Son dakikada, işte, bir iki saat önce bizlere dağıtıyorsunuz, ?Bunu yapacağız.? diyorsunuz.
Demokrasi bu mudur? Bu mudur saydamlık? Bu mudur muhalefete söz hakkı vermek? Hani özel yetkili mahkemeler kalkıyordu? Aranızda ?Bu mahkemeler işlevini tamamlamıştır.? diyen kişiler oldu. Sayın Adalet Bakanı çıkıp orada diyor ki: ?Hayır, biz kamuoyuna doğruyu söyledik.? Hayır, Sayın Bakan, tek tek o cümleleri çıkarırım. Bir grup başkan vekiliniz ?Bu mahkemeler işlevini tamamlamıştır.? dedi. Bir sayın bakan ?Bu mahkemeler demokrasilerde olmaz.? dedi. Aynı mahkemeleri, aynı anlayışı siz Terörle Mücadele Kanunu?nun içine getirip koyuyorsanız vatandaşa, millete doğruyu söyledim diyebilir misiniz? Doğruyu söylemediniz.
Değerli arkadaşlar, bu maddeye sonuna kadar karşı çıkacağız. Bakın, gelin bu maddeyi buradan çıkaralım, yeni yasama dönemine bırakalım. Bu maddeyi getirmeyin. Komisyona çekip bunu yasalaştırmayın.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Teşekkürler Sayın Hamzaçebi.
?
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) ? Peki, teşekkür ediyorum, sağ olun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, Sayın Ahmet İyimaya uzun uzun açıklamalarda bulundu, kendisine teşekkür ederim. Herhangi bir şekilde de bir süre sınırlaması öngörmediniz ama bu kadar önemli bir konuyu görüşürken siz bizlere üçer dakikalık bir süreyi takdir ettiniz. İç Tüzük?e göre on dakikaya kadar bize söz verme imkânı olduğu hâlde, bu kadar önemli bir maddede bu imkânı bizden esirgediniz. Nedense yani sıra Hükûmet sırasına, Komisyon sırasına gelince sizin teraziniz, sizin saatiniz farklı ölçüyor, sıra bize gelince bu farklı oluyor Sayın Başkan.
Ben ?Sayın İyimaya neden çok konuştu?? anlamında bir değerlendirme yapmıyorum. Ben, isteyen herkesin mümkün olduğu ölçüde daha fazla konuşmasını arzu ederim, müdahale etmem, ona söz hakkı tanımış olmanızdan mutlu olurum. Sayın bakanlara, iktidar partisi milletvekillerine, grup başkan vekillerine söz hakkı, daha fazla söz hakkı vermenizden mutlu olurum. Hiçbir zaman buna itiraz etmedim bugüne kadar, ama sizin genel tutumunuz, bu konuda muhalefet partisi sözcülerine herhangi bir toleransınızın olmayışı. Şu biraz önce yaptığımız konuşmada bile, ben içeride size ?Beş dakika olarak söz verin.? diye talepte bulundum. Siz bana ?Hayır.? demediniz. Sükût ikrardan gelir. Demek ki beş dakikayı siz kabul ettiniz. Sonra buraya çıkıp da bunu üç dakika olarak verirseniz siz sözünüzde durmamış olursunuz.
BAŞKAN- Efendim, müsaade eder misiniz.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Bakın, şık olmuyor bunlar.
BAŞKAN ? Benden beş dakika istediğinizi hiç duymadım, bir.
İki, istiyorsanız beşer dakika da konuşabilirsiniz Sayın Hamzaçebi. Önemli olan doğrusunu yapmak. Böyle bir niyetim de yoktu ama genelde usul tartışmalarında iki üç dakika yapıldığı içindir, başka bir niyetimiz yok.
HASİP KAPLAN (Şırnak) ? İçeride beş dakika diye konuşmuştuk Sayın Başkan.
BAŞKAN - İsterseniz, buyurun tekrar? Yani söylediğiniz gibi değil, benden beş dakika isteyip benim sükûtum değil. Bana Sayın Canikli ?Arkadaşlar beşer dakika konuşabilir.? dedi. Burada ?Genel uygulama üç.? dediler, üç dedim. Beş isteyene beş de veririz, bu önemli değil; önemli olan doğruyu yapalım yani.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, içeride bunun beş dakika olmasını ben sizden rica etmedim mi? Siz buna ?Hayır.? demediniz.
BAŞKAN ? Ben duymadım.
?
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 22.47
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Tanju ÖZCAN (Bolu)
----- 0 -----
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129?uncu Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
278 sıra sayılı Kanun Tasarısı?nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Tasarının 74?üncü maddesi üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum?
?
BAŞKAN ? Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Ceza Muhakemesi Kanunu?nun 250, 251 ve 252?nci maddesi hükümleri Terörle Mücadele Kanunu?nun 10?uncu maddesine taşınıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu genel bir kanundur, Terörle Mücadele Kanunu özel bir kanundur. Bu iki kanunu bu ilişki açısından kıyaslarsak, birisi geneldir, diğeri özeldir.
Şimdi, sormak istiyorum: Uyuşturucu ile mücadele, uyuşturucu suçları Terörle Mücadele Kanunu kapsamında düzenlenebilir mi?
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) ? Evet, oradan besleniyorsa olur tabii?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Yani, siz sayın milletvekili, devamlı bana laf atmakla meşgulsünüz. Ben sizin yerinizde olsam, şimdi, ben sizin yerinizde olsam ne yaparım biliyor musunuz? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bakın, sizin yerinizde olsam, biraz açar, o kanunlara bakarım, nüfuz etmeye çalışırım, ondan sonra konuşurum.
BÜLENT TURAN (İstanbul) ? Sayın Başkan, geç oldu artık.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Bakın, size daha önce söylemiştim, tekrar söyleyeyim: Laf atarak sizin partide milletvekilliği devam etmiyor, onu bilmenizi isterim. Sizin partinizin güzel bir uygulamasıdır, size hatırlatıyorum.
Sayın Başkan, şimdi, genel kanundaki bir hükmü, uyuşturucuyla mücadele, uyuşturucu suçları kısmını Terörle Mücadele Kanunu kapsamında düzenleyebilir miyiz? Bu bile, bu düzenlemenin İç Tüzük?e aykırı olduğunu gösterir. Buna rağmen, ?Tutumumda değişiklik yoktur.? diyerek bu görüşmelere devam etmenizi doğru bulmuyoruz. Bakın, öneriyorum tekrar, Sayın Komisyon bu maddeyi Komisyona geri çeksin. Bu maddeyi veya burada, önergelerle bu metinden çıkaralım, kalan şekliyle bunu yasalaştıralım. Bu maddeyi toplum olarak tartışalım. Bu madde gizli kapaklı geldi. Yeni öğreniyoruz maddeyi.
İkinci olarak, özel yetkili mahkemeler, varlıklarıyla, yaptıkları soruşturmalarla, gördükleri davalardaki muhakeme usulleriyle, yargılamalarıyla toplumda büyük bir tartışma konusu oldu. Bu kadar büyük bir tartışmanın sonucunda Hükûmet ?Biz bu mahkemeleri kaldıracağız.? şeklinde bir açıklama yaptı. Buna rağmen, şimdi, ?Kaldıracağız.? açıklaması adı altında sistemi olduğu gibi muhafaza etmeye yönelik, asgariden görülmekte olan davalarla ilgili olarak sistemi muhafaza etmeye yönelik bir düzenlemeyi Hükûmet nasıl açıklayacaktır? Bunun kabulü mümkün değildir, hem büyük bir tartışma konusu var? Bu mahkemeler güvenilirliklerini yitirmiştir. Buna rağmen şikâyet konusu olan bu davaları olduğu gibi muhafaza edip ?Bu davalar yine eski hükümlere göre görülür.? şeklinde, buna benzer bir düzenlemeyi yapmak hangi objektif kriterle, ölçüyle açıklanabilir? Burada bir ölçüsüzlük vardır. Burada bir standart yoktur. Burada AKP?nin ?Ben artık yargıda kendi sistemimi, kendi mahkemelerimi, kendi hâkimlerimi, kendi savcılarımı yaratayım.? anlayışı vardır.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunu kabul etmeyeceğimizi ifade ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN ? Teşekkür ederim Sayın Hamzaçebi.
?
DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 00.30
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Tanju ÖZCAN (Bolu)
---0---
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129?uncu Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.
278 sıra sayılı Kanun Tasarısı?nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Sayın Hamzaçebi, söz istemiştiniz.
Buyurun.(CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gergin bir ortamda bir tasarıyı görüşüyoruz. Sayın Başkan iki üç kez ara verdi ve bu gergin ortamda hiç de hoş olmayan, ortamı daha çok geren olaylar yaşadık.
74?üncü maddede önergeyle yapılmak istenen düzenlemeyi içerik olarak doğru bulmadığımız gibi, bu önergenin getirilme biçimine, usulüne ve zamanına da büyük eleştirilerimiz var. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi Parlamentoyla, muhalefet partileriyle çok geç paylaşmak son derece yanlış olmuştur. Dünden ben bu önergeyi istedim ve bize bu önerge verilmedi. ?Gizli.? dendi, ?Açıklamıyoruz.? dendi, ?Şu an açıklayamayız.? veya ?Üzerinde çalışıyoruz.?, her neyse. Son dakikada bu önerge buraya gelip de ?Biz bunu bugün yasalaştıracağız.? derseniz bu yanlış olur.
Grubumuz doğal bir tepki gösterdi. Bu tip tepkileri demokrasinin bir gereği olarak kabul etmek lazım. Bu tip tepkilere Parlamento olarak, iktidar çoğunluğu olarak eğer tolerans göstermezseniz, demokraside problem yaşarız arkadaşlar.
Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim 1997 yılında Millî Eğitim Komisyonunda görüşülürken, sizin bugün partinizdeki ağabeylerinizin o zaman Komisyonda yaptıklarına bakın, bizim 4+4+4?te Komisyon yaptıklarımız onların yanında son derece küçük kalır. Onlar onu o zaman çok demokratik bir tepki olarak ifade etmişlerdi.
Burada Cumhuriyet Halk Partisi Grubu bir tepki gösteriyor. Bu sırada Barış ve Demokrasi Partisinden Sayın Hasip Kaplan gergin ortamın etkisiyle kürsüye gidiyor, Divan Kâtibinin elindeki önergeyi almaya çalışıyor. Bu gergin ortamda? (AK PARTİ sıralarından ?Aldı, aldı? sesleri, gürültüler)
İzin verir misiniz, konuşayım.
BAŞKAN ? Lütfen dinleyin, lütfen?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Yani, şu laf atmayı bir bıraksanız daha iyi konuşacağız.
Şimdi, bu gergin ortamda insanlar hakikaten hata yapabilir, hepimiz yapabiliyoruz. Yani, çok kontrollü olarak davranmamıza rağmen, zaman zaman hakikaten kontrolümüzü kaybettiğimiz, sonra da bu kaybettiğimiz anlara üzüldüğümüz zamanlar oluyor.
Sayın Hasip Kaplan bir tepkiyle gitti aldı. Şimdi, Sayın Kaplan?ın bu davranışını böyle kalabalık bir grupla gidip, neredeyse onu linç edecek şekilde bir cevap vermek doğru mudur? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) ? Yalan söyleme, doğru konuş!
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) ? Ayıp be! Ayıp, Grup Başkan Vekili konuşuyor, ayıp be!
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, lütfen?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Şimdi, bakın, bakın, olmuyor arkadaşlar. Siz 336 milletvekiline sahip bir iktidar partisisiniz. Burada bir küçük grup ve onun bir milletvekili, Grup Başkan Vekili bir tepki gösteriyor. Bunu neden bu kadar büyütüyorsunuz? ?Yahu! Sayın Kaplan, olmadı bu.? diyebilirsiniz. Birkaç arkadaşımızın gidip ?Sayın Kaplan, bir saniye.? deyip ortalığı sakinleştirmeye çalışmak varken, Sayın Kaplan?a?
ALİ RIZA ALABOYUN (Aksaray) ? Devamlı müdahale ediyor, devamlı!
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? İnternet?te görüntüleri var, bakın doğru değil. Ben şimdi ortalığı germek için buraya çıkmadım. Ben ortalığı germek için buraya çıkmadım, ortam gerilmemeli, burada medeni bir şekilde, her türlü görüşmeyi yapabilmeliyiz.
Sayın Başkan ara verdi, içeride oturduk konuştuk. Sayın Kaplan?a yapılan eleştiriyi? Bu hareketi doğru bulmuyorum ve kınıyorum, Sayın Kaplan, evet, yanlış yapmıştır ama ona gösterilen tepki olağanüstü ölçüde ölçüsüz olmuştur, yanlış olmuştur. Yani Sayın Başkan ara verdi, arkada bir çözüm bulmaya çalıştı kendisince. Biz çözüm olarak şunu söyledik: ?Bu ortamda bu görüşmeye devam etmek doğru değil, gelin, bu görüşmeyi yarına bırakalım, yarına bırakalım.? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Beğenmeyebilirsiniz, ben bir öneri yaptım.
Evet, laf atmayı bırakmış, gülümsüyorsunuz, bu daha iyi bir tepki, kutlarım sizi.
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) ? Benim gülümsemem?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Hayır, bu güzel, bu güzel, ben bir olumlu gelişme olarak onu ifade ettim.
Yarına bırakalım, yarın istiyorsanız görüşme saatini 14.00?ten 12.00?ye alabiliriz çünkü gergin bir ortamda bir şeye ısrar etmek, onu devam ettirmeye çalışmak doğru değil. ?Sabahın şerri akşamın hayrından iyidir.? diye güzel bir laf vardır yani bir şeyi sabaha bırakmak daha doğrudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Sayın Başkan, bir iki dakika daha alabilir miyim?
BAŞKAN ? Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Hayır, iktidar partisinden arkadaşlarımız, bunu yapamayız, bu bir taviz gibi algılanır anlayışında, tam cümleler böyle değil ama. Değerli arkadaşlar, 336 milletvekiline sahip bir iktidar partisi grubunun yani böyle bir yaklaşımı taviz mi olur? ?Gelin.? dedim, ?O zaman şu önergeyi bir daha beraber yazalım.? ?Hayır.? ?Peki, birkaç düzeltme yapalım. Örneğin ?devam eden davalar? diyorsunuz. Bu davalarla ilgili bir düzenleme yapalım. Tutuklu milletvekilleriyle ilgili, 24?üncü Dönemin tutuklu milletvekilleriyle ilgili bir sonraki bölümde bir önergemiz var -sanıyorum diğer muhalefet partileri de o önergeyi verdi, öyle tahmin ediyorum, yanıltıcı bir şey söylemeyeyim- böyle bir şey çözelim.? ?Hayır.?
Şimdi, her şeye ?hayır? diyen bir yaklaşım var. Bu çerçevede ben Sayın Başkanın odasından ayrıldım, bir uzlaşmayla çıkmadık. Yani devam ettirmek istiyor iktidar partisi grubu, elbette öyle karar almışsa alabilir ama biz özellikle bir tepki gösterirken planlanmış bir tepkiyi göstermiş değiliz. Grup olarak böyle bir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Son cümlelerim Sayın Başkan.
BAŞKAN ? Lütfen Sayın Hamzaçebi.
Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Teşekkür ederim, izninizi biraz fazla kullandım galiba, son cümlelerim.
Yani bir tepki planladık meselesi değil, doğal olarak böyle bir düzenlemeye grup olarak tepki gösteriyoruz, bunu da sizin anlayışla karşılamanız gerekir.
Yapılması gereken, bu öneriyi, bu önergeyi, bu maddeyi yarına bırakmak, yarından itibaren, yarın nasıl bir şekilde başlarız, siz bir yere gelir misiniz gelmez misiniz bilemiyorum ama, en azından daha sakin bir ortamda bunu bir daha baştan alarak tartışırız, konuşuruz ve o şekilde yasama dönemi kapanır.
Teşekkür ediyorum.
İyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Teşekkür ediyorum.
?
ON BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 10.54
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Tanju ÖZCAN (Bolu)
---0---
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 129?uncu Birleşiminin On Beşinci Oturumunu açıyorum.
99?uncu madde üzerinde Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve arkadaşlarının verdiği önergenin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
?
BAŞKAN ? İç Tüzük?ün 86?ncı maddesi gereğince oyunun rengini belli etmek ve aleyhte olmak üzere söz isteyen Akif Hamzaçebi, İstanbul Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına buraya çıkan sayın konuşmacı bu kanunu AKP?nin bir zaferi olarak ilan etti, tarihe böyle geçeceğini söyledi.
Evet, ortada bir zafer vardır sizin açınızdan. Bu, tarihe ?Pirus zaferi? olarak geçecektir! (CHP sıralarından alkışlar) Yıktıklarınızın altında kalacaksınız bir gün. Bunu yaşayacağız ve göreceğiz.
1979 yılında Ayetullah Humeyni sürgünde olduğu Paris?ten İran?a döner. Şah karşıtları, Şah döneminin zulmünden bıkmış olan İran halkı, özgürlük isteyen İranlılar, demokrasi isteyen İranlılar, Humeyni?yi büyük bir coşkuyla karşılar. Herkes demokrasi ve özgürlük bekliyordur. İslam devrimi adına yola çıkanlar, daha sonra özgürlük ve demokrasi adına hiçbir şey yapmadılar. Ayetullah Humeyni?yle birlikte yola çıkanlar, Humeyni?ye muhalefet etmeye başladılar. Şah döneminin işkenceleriyle, zulümleriyle ünlü Evin Hapishanesi, devrimin on birinci yılında rejim karşıtı, Humeyni rejimi karşıtı binlerce insanın kurşuna dizilerek idam edilmesine sahne oldu ve bir başka Ayetullah, Munteziri, Humeyni?ye isyan eder.
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) ? Türkiye?ye gel Türkiye?ye!
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Saygısız, biraz dinle! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) ? Düzgün konuş!
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, lütfen?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Sayın Kılıç, yakışıyor mu size, sizin babanızla o kadar dostluğumuz vardır, siyasette genç bir insansınız, yakışıyor mu size?
İzin verirseniz, Sayın Başkan, tamamlayacağım.
BAŞKAN ? Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Ayetullah Munteziri şöyle der: ?Senin zulmün, senin adamlarının zulmü, Şah?ın zulmünü geçti. Hani adalet devletini kuracaktık??
On bir yıl önce siz AKP?yi kurduğunuzda ve 2002?de iktidar olduğunuzda adalet devletini kurmak için yola çıkmıştınız. Bugün geldiğimiz noktada siz zulmün, işkencenin, baskının devletini kurdunuz. Sizin o Humeyni?nin yaptığı yönetimden, o zulüm, işkence yönetiminden hiçbir farkınız yoktur. Zamanın ruhu değişti; zaman, eski zaman değil artık. 90?ların mazlumları, 90?ların ?ezilenler?i olarak kendilerini ilan edenler, bugün, artık zalim sınıfına geçmiştir. Hiç şaşırmıyorum. ?Mazlum?la ?zalim? aynı kökten gelir, her ikisi de aynı kökten gelir. O mazlum olan, kendisini mazlum olarak tanıtanların ruhunda, yüreğinde bir zalimlik varmış, zulüm duygusu varmış, bugün onları yaşıyoruz.
Zamanın ruhu değişti çünkü muhalefetteyken adalet isteyenlerin mantığı, gücü ele geçirince gücün, zulmün mantığına teslim oldu.
Zamanın ruhu değişti çünkü artık isyan, fetih, ele geçirme dönemi bitti.
Zamanın ruhu değişti. Ele geçen ele geçti, kaleler fethedildi, devrilen devrildi.
Zamanın ruhu değişti. Şimdi, artık abdestli tâgutlar var, tespihli monşerler var.
Zamanın ruhu değişti. Şimdi, artık vahşi kapitalizme abdest aldırarak onu ehlîleştirmek isteyen, kendini onunla özdeşleştiren bir ekip var Türkiye?de yönetimde. (CHP sıralarından ?Bravo? sesleri, alkışlar)
Zamanın ruhu değişti beş parasız Kuddusi Okkır?ı hapishanede öldürdüğünüzden beri. Beş parasız Kuddusi Okkır?ın cenazesini belediye kaldırdığından beri zamanın ruhu değişti.
Zamanın ruhu değişti, pankart açıp ?Parasız eğitim istiyoruz.? diyen öğrencileri dokuz yıl hapse mahkûm eden mahkemeleriniz olduğundan beri.
Zamanın ruhu değişti, dindar vatandaşlarımızın dinî duygularını istismar edenleri soruşturan Deniz Feneri savcılarını görevden alıp bu paraları iç edenleri, ceplerine atanları serbest bıraktığınızdan beri.
Zamanın ruhu değişti çünkü mazlumken yüreklerde hissedilen adalet duygusu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Toparlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN ? Teşekkür ederim Sayın Hamzaçebi.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Herkese söz verdiniz, söz istiyorum.
BAŞKAN ? Herkese eşit şekilde verdim Sayın Hamzaçebi.
Teşekkür ediyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Sözümü tamamlamadan buradan inmeyeceğim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? İnmeyebilirsiniz Sayın Hamzaçebi. Lütfen? Sayın Hamzaçebi, kime ne yaptıysam bugün herkese eşit muamele yaptım.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Sayın Başkan, mikrofonu açın, sözümü tamamlamak istiyorum. Daha evvelki görüşmelerde ben buradaydım. Siz söz talep edenlere ilave süre verdiniz.
BAŞKAN ? Maksadınız başkaysa ona bir sözüm yok Sayın Hamzaçebi.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Siz daha önce ilave süre verdiniz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, lütfen?
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) ? Bir tek kişiye süre vermeden bırakmadınız. Hepsine söz verdiniz.
BAŞKAN - Hareket yapmayın, hareket yapmayın, herkese verdim.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Sözlerimi tamamlamadan inmeyeceğim Sayın Yakut.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) ? Tamamlasın.
OKTAY VURAL (İzmir) ? Hiç kimse rahatsızlık duymaz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sizin isteğinizle değil, grupların birlikte isteği üzerine vereceğim.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) ? Herkese birer dakika ek süre verdiniz.
BAŞKAN - Lütfen yerinize oturun.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Böyle bir şey olabilir mi!
BAŞKAN ? Olabilir tabii. Sizden de soracak değilim ben.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Sayın Başkan, herkese verdiniz sözü bir dakika, bizim Grup Başkan Vekilimize vermiyorsunuz!
BAŞKAN ? Buyurun Sayın Hamzaçebi, bir dakika veriyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Siz Meclis Başkan Vekilisiniz, orayı yönetmek için grupların, İktidar Partisi Grubunun işaretine bakmak durumunda değilsiniz.
BAŞKAN - İşaretine bakarak değil, siz konuşmanıza bakın.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Zamanın ruhu değişti Meclis başkan vekilleri Meclisi iktidar partisi grup başkanvekillerinin gözlerine bakarak yönettiğinden beri. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, Sayın Başkan? Sayın Başkan, son cümlelerimi söylüyorum. Mazlumken yüreklerde hissedilen adalet duygusu güce, mülke, rahata, konfora kavuşunca bitti, sona erdi ancak şunu söyleyeyim size: Dindar olduğunu söyleyenler, dini siyasete alet edenler gücü ele geçirince statüko için yalan söylemeye ve devlet de zalimleşmeye başlayınca yolun sonuna gelmişiz demektir. Sizin zulmünüz, Silivri?deki zulmünüz İran Evin Hapishanesindeki zulmü geçmiştir. Yaptığınız, kurduğunuz zulüm yargısı bir gün dönüp sizi de yargılayacaktır. O Silivri hapishanelerinde sizler de olacaksınız.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Tasarının görüşmeleri tamamlanmıştır.
?