CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ AKİF HAMZAÇEBİ: Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz mağazasında geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen tam olarak bir saat beklemek zorunda.
19.09.2012
ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu?nun ?ulusçuluk? ile ilgili açıklamalarına tepki göstererek, ?Davutoğlu?nun ?Ulusçulukla hesaplaşma vakti gelmiştir? şeklindeki açıklaması AK Parti?nin niyetini açıkça ortaya koymuştur? dedi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM?de bir basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Artan terör saldırılarını değerlendiren Hamzaçebi, ?Son 30 yılın en şiddetli terör olaylarının yaşandığı bir süreçteyiz. Gün geçmiyor ki, Güneydoğu?dan şehit haberi gelmesin? diyerek, her şehit haberinin ardından güvenlik zirvesinin toplandığını fakat milletin bu zirvelerden bıktığını söyledi.
SON 30 YILIN EN ŞİDDETLİ TERÖR EYLEMLERİNİN YAŞANDIĞI BİR SÜREÇTEYİZ
Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, son 30 yılın en şiddetli terör eylemlerinin olduğu bir sürecin yaşandığını ve şehit haberi gelmeyen gün olmadığını belirterek, milletin endişeyle ''yarın nereden şehit haberi gelir'' diye beklediğini ifade etti.
Ankara'da her şehit haberinden sonra bitmeyen güvenlik zirveleri yapıldığını ifade eden Hamzaçebi, şöyle dedi:
"Sayın Başbakan, Genelkurmay Başkanı ile görüşüyor, MİT Müsteşarı ile görüşüyor, ilgili bakanlarla görüşüyor ama bu senaryo aynen yine uygulanmaya devam ediyor. Türkiye şehit haberleriyle her gün karşılaşıyor. Bitmeyen güvenlik zirvelerinden artık millet umudunu kesmiştir. Sayın Başbakan'ın eğer bir çözümü varsa bu çözümü açıklıkla ortaya koymalıdır. Telefon görüşmeleri Obama ile görüşmeler, Barzani ile görüşmeler, hükümetin her sıkıştığında Dışişleri Bakanı'nı Irak'a gönderip Barzani ile görüşmesi bütün bunlar birer oyalamadır. Millet çözüm bekliyor. Terörün durmasını istiyor. Moral gücü yüksek bir TSK'nın terör örgütü karşısında başarılı olmasını millet bekliyor. Sayın Başbakan'ın terör karşısında bir çözümü varsa bunu göstermelidir. Çözümü yok ise çözüm bulmak üzere konuya eğilmeli, gerekli girişimleri yapmalıdır."
Hamzaçebi, Başbakan'ın terör karşısında çözümü varsa bunu göstermesi, çözümü yoksa çözüm için konuya eğilmesi, görüşme, araştırma ve çalışmaları yapması gerektiğini kaydetti.
SAYIN DAVUTOĞLU O KOLTUĞA YAKIŞMIYOR.
CHP olarak sürekli ''AKP'nin özel gündemi olduğu ve uyguladığı dış politikanın emperyal güçler tarafından şekillendiğini'' söylediklerini hatırlatan Hamzaçebi, şöyle konuştu:
''AKP'nin uyguladığı bağımsız, Türk milletinin iradesini, arzularını yansıtan bir dış politikası yoktur. AKP'nin Cumhuriyet ve ulus devletle problemi olduğunu ve önüne çıkan her fırsatı Cumhuriyet ile hesaplaşmak için kullandığını, politikalarının Türkiye'yi ayrıştırdığını ve bölünmeye götürdüğünü söyledik. Biz bunları söylerken bazı çevreler bizi niyet okumakla suçladılar. Ama Sayın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun en son yaptığı, 'ulusçulukla hesaplaşma zamanı gelmiştir'' şeklindeki açıklaması, AKP'nin niyetinin ne olduğunu açık şekilde ortaya koymuştur. Davutoğlu, hiçbir bakan ve Başbakan'ın söylemediği ölçüde açıklıkla AKP'nin niyetini ortaya koymuştur. Davutoğlu gibi akademik kariyeri olan kişinin bu açıklamaları dil sürçmesi değildir, ağızdan yanlışlıkla çıkmış laflar değildir.
Ulusçuluk bir ulus devlete dayalıdır. Eğer ulus devlet yoksa ulusçuluk yoktur. Sayın Davutoğlu ''ulus devleti parçalamalıyız' diyor. Çok açık ve nettir. Sayın Davutoğlu bu açıklamalarıyla Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturmayı hak etmiyor. Sayın Davutoğlu o koltuğa yakışmıyor. Sayın Davutoğlu'nun açıklamaları, AKP'nin Kürt sorunun çözümüne yönelik gündeminin ne olduğunu açıklıkla ortaya koymuştur. Sayın Başbakan'ın Kürt sorunu konusunda bugüne kadar hangi projeleri telaffuz ettiğini, hangi adımları atmak istediğini veya attığını hatırlarsak, Davutoğlu'nun açıklamalarının tesadüf olmadığını görürüz.''
TERÖR KARŞISINDA ÇÖZÜMSÜZ...
Hamzaçebi, iktidarın bugüne kadar Kürt sorunun çözümüne yönelik olarak 9 adım attığını belirterek, hiçbirinin ya etkili olmadığını ya da gerçekleşmediğini söyledi. ''AKP en son olarak BDP'li bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını gündeme getirmiştir. Terörle mücadelede en son olarak bu arıcın kullanılacak olması, AKP'nin ve Başbakan'ın terör karşısında çözümsüz olduğunu göstermektedir'' diyen Hamzaçebi, şöyle devam etti:
''Davutoğlu'nun ulus devletle ilgili açıklaması, federasyon konusunda Oslo'da varılmış olan mutabakatın ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. Oslo'da AKP ile PKK arasında varılan mutabakat, iki tarafın ifade ettiklerini üçüncü bir garantör ülkenin onlar adına imzalayarak kayıt altına almış olması, Sayın Başbakan'ın bütün açıklamalarını geçersiz kılmaktadır. Sayın Başbakan diyor ki 'Altında bizim imzamız yok.' Yani bu şu demektir; 'Bütün bunları biz konuştuk, AKP ile PKK arasında bunlar konuşulmuştur ama imzalanmamıştır.' Yani imzası için belki bir başka zaman beklenmektedir. Esasından o metinde bunun açıklaması da vardır; seçimler yapılacak, ondan sonra bu imzalanacaktır. Sayın Başbakan bunu açıklayan CHP'yi namertlikle suçluyor. Oslo görüşmelerini iddia ettiğimiz zaman da bizi alçaklıkla suçlamıştı. Sayın Başbakan bu sıfatları bir daha gözden geçirsin, bu sıfatları kimler için kullanması gerektiğini bir daha değerlendirsin. Öfkeyle, karşı tarafa kızmak suretiyle kendi suçlarınızı örtmeniz mümkün değildir.''
BDP'YE ÇAĞRIDA BULUNDU
BDP'ye de çağrıda bulunan Hamzaçebi, "Terör hiçbir politikanın aracı olarak kullanılamaz. Terörü vasıta kılan kimlik politikalarının başarılı olma şansı yoktur. Terörü araç olarak kullanan bütün politikalar milletten dönmeye mahkûmdur. Kürt sorunu veya kimlik sorunu kimlik politikaları ismine ne derseniz deyin sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kürtlerin sorunu değil bütün milletin sorunudur. Bütün milletin üzerinde mutabık kalmadığı hiçbir çözümün gerçekleşme şansı yoktur. Terör bu çözümleri imkânsız hale getiren bir araçtır. BDP'ye terörle arasına mesafe koymayı ve terörü açık bir dille reddetmesini öneriyorum. TBMM'de halkı temsilen bulunan bir siyasal partinin terörle arasına çok açık bir şekilde bir mesafeyi koyması gerekir" dedi.