Parlamento Muhabirleri Derneği ziyareti

CHP GRUP BAŞKANVEKİLLERİ PARLAMENTO MUHABİRLERİ DERNEĞİ?Nİ ZİYARET ETTİ
31.10.2012    
CHP Grup Başkanvekilleri Emine Ülker Tarhan, M. Akif Hamzaçebi Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret ederek, PMD Genel Başkanı Göksel Bozkurt ile görüştü.
Tarhan, gazetecilerin geçmiş bayramını ve yeni yasama dönemini kutlayarak, ''Sizlere güç ve sabır diliyoruz'' dedi.
Hamzaçebi de ''Sizler parlamentoda bizim çalışmalarımızı, TBMM'nin çalışmalarını anlatabilmek için fedakârca görev yapıyorsunuz, bunun için biz CHP Grubu olarak size teşekkür ediyoruz'' diye konuştu.
Bozkurt ise Parlamento muhabirlerinin Cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne, Meclis'in çalışmalarına ayna tuttuğunu belirterek, bu aynayı tutmaya bundan sonra da devam edeceklerini söyledi.
Hamzaçebi ve Tarhan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, BDP?li 10 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezlekelerinin hazırlanarak Adalet Bakanlığı?na gönderilmesini hatırlatarak CHP olarak ne düşündüklerini sorması üzerine, Akif Hamzaçebi, bu konuyu biraz daha geniş çerçevede almak gerektiğini söyledi. Hamzaçebi ?Başbakan hükümeti kurduğunda, terörle mücadele konusunda öncekinden farklı bir tutum izleyeceğini söylemişti. Açıklaması şöyleydi: Terörle mücadele, uzantısı ile yani uzantısı olarak kastettiği BDP ile müzakere. Böyle bir süreç öngörüyordu. Ancak her zamanki zigzaglarından birini burada yaptı ve tam tersi bir pozisyon aldı. Başbakanın, hükümetin terör karşısındaki uygulamaları ve politikaları birbiriyle çelişmektedir. Hatırlanacaktır Ağustos ayında Gaziantep'de düzenlenen terör saldırısı sonrası Başbakan teröristlere 'bunun hesabını ahirette de vereceklerdir' demişti. Yani bu dünyada terör örgütüne, teröristlere ceza vermek, Türk Silahlı Kuvvetleri?nin veya Türkiye Cumhuriyeti?nin gücünü onlara göstermekten vazgeçen, onun yerine bir çaresizliğin ifadesi olarak değerlendirebileceğimiz, sorunu öbür dünyaya havale eden bir yaklaşım. Bundan tam bir ay sonra sayın Başbakan ?Herkes PKK?ya, terör örgütüne teslim olabilir. Biz teslim olmayacağız? diye bir açıklama yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı bu cümleyi kullanamaz. Bu bir aczin ifadesidir.?
TERÖR ÖRGÜTÜ KARŞISINDA ÇÖZÜMÜ OLMAYAN, ÇARESİZ KALAN BİR BAŞBAKAN VAR.
Hamzaçebi, ?Başbakan Erdoğan?ın terör karşısında çaresizdir. BDP ile neden görüşmeyeceğinin gerekçesi olarak şöyle diyordu; Daha evvel PKK ile mücadele edeceğim, BDP ile müzakere edeceğim diyen sayın Başbakan birden bu çizgiyi değiştirdi. Ben terör örgütü ile kucaklaşan milletvekillerinin mensup olduğu parti ile müzakere yapmam diyor. Bir şehit anasının gözyaşını onlara feda etmem demişti. Elbette örgütü topluma sempatik göstermeye çalışan davranışların onaylanması mümkün değil, bunun şiddetli bir şekilde reddedilmesi gerekir. Ancak sayın Başbakan orada şu açıklamayı yapıyor: ?Onlarla görüşmem, ben örgütle görüşürüm. İmralı ile görüşürüm.? Yani daha evvel reddetmişti, daha önce PKK ile mücadele edecekti, şimdi tersi noktaya geldi. Aslında BDP'nin de istediği buydu. BDP İmralı adresini vermişti. BDP'nin istediğini yapıyor. Şimdi en son çözüm olarak da bazı milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını söylüyor. Bunun açılımı şudur: 'Elimde başka bir şey kalmadı, en son sizin dokunulmazlığınızı kaldırmak zorundayım, ya örgütün saldırılarını durdurun ya da dokunulmazlığınızı kaldıracağım' diyor. Bu bir çözüm değildir, çaresizliğin ifadesidir. Elbette fezlekeler ilgili mercilerden parlamentoya gelir, konuşulur, gereği yapılır, o ayrı bir konu. Bu bir çözümsüzlüktür. Terör örgütü karşısında çözümü olmayan, çaresiz kalan bir Başbakan var. Çözümü ahirete havale eden, öbür dünyadan medet uman bir Başbakan terör karşısında çaresizdir. Bunlar örgütle görüşeceğim açıklamasının altyapılarıdır'' diye konuştu.

BİZ BAYRAMI ŞANLA, ŞEREFLE, GURURLA KUTLADIK. ENGELLEMELER SÜRDÜĞÜ SÜRECE KALABALIKLAR ARTACAKTIR.
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında barikatın kaldırılması ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "çift başlılık" konusuna ilişkin açıklamalarını da değerlendiren Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Gül'e demokratik ve sağduyulu yaklaşımı nedeniyle teşekkür ederek, şöyle konuştu: "Başbakan, Cumhurbaşkanı'nın demokratik, sağduyulu yaklaşımından rahatsızdır. Sayın Başbakan arzu ediyor ki, oradaki barikat hiç kalkmasın, kalkmasaydı o barikat, olay çıksaydı, insanlar orada yaralansaydı, ölseydi. Böyle bir sonucu dahi göze almış bir Başbakan var Cumhuriyet Bayramı kutlamasında. Sayın Cumhurbaşkanı?nın yaklaşımından rahatsız olmak bunu gösteriyor? değerlendirmesinde bulundu.
Bekir Bozdağ?ın kutlamalara katılanları ?Ergenekoncu? ilan etmesine de tepki gösteren Hamzaçebi, şunları kaydetti: ?Cumhuriyet Bayramı kutlamasında 40'a yakın sivil toplum kuruluşu var ve hepsi de yasal kuruluşlar. Her ülkenin kuruluş tarihinde sembol günler vardır. Bu sembol günler ulusal dayanışmayı sağlayan günlerdir. Böyle günlerin nasıl kutlanacağı konusunda tüm ülkelerde hükümet ve toplum arasında mutabakat vardır. Ancak Türkiye?de 2012?de ilki 19 Mayıs olmak üzere ulusal bayramların nasıl kutlanacağı konusunda hükümet ve toplum arasında çelişkiler ortaya çıkmıştır. Elbette demokraside hiç kimse diğerinden ulusal duyarlılıklar konusunda aynı davranışı, aynı duyarlılığı beklemeye hakkı yoktur. Başbakan Ulus'ta, Türkiye?deki bütün meydanlardaki kalabalığın coşkusunu yüreğinde hissetmeyebilir. Ama demokrasi, bu bayramı coşkuyla kutlamak isteyen insanların, bayramı coşkuyla kutlayabildiği rejimin adıdır. Buradan bir kriz çıkaran bir sayın Başbakan var. Sayın Bozdağ, ?bunlar Ergenekoncu? diyor. Bu mantık şöyle bir mantık; yani Cumhuriyet Bayramı?nı kutlamak suçtur. Aynı şekilde bu mantığı devam ettirirsek, demek ki Ergenekon davasında yargılananlar herhalde onlar da Cumhuriyet Bayramı?nı kutlayanlarla benzer duyguları yaşıyorlar, o nedenle tutuklular. Yine bu mantığın devamı; bunlar Ergenekoncu olduğuna göre, milyonlarca insan mahkemeler önüne çıkarılabilir, yargılanabilir, tutuklanabilir. Bunun alt yapısını hazırlamaya çalışan bir hükümet var. Cumhuriyet Bayramı?nı kutlamak, Atatürk anıtına çelenk koymak artık illegal bir faaliyet gözüyle görülmektedir. Hükümetin Türkiye?ye verdiği fotoğraf budur. Atatürk anıtına çelenk koymak illegal bir faaliyettir, Atatürk anıtına çelenk koyanlar da illegal örgütlerdir. Hükümetin yaklaşımı budur.?
Hamzaçebi, Uluslararası Tenis Turnuvası'nda bakanların yuhalandığını ifade ederek, ''Başbakan, Arena Stadı'nda da yuhalandı. Toplumu germek suretiyle yarattığınız psikoloji, o statlardan tepki olarak size geri dönüyor. Hükümet bunu anlamıyor, herkesi terörist olarak damgalıyor. Milyonlarca kişi önümüzdeki bayramlarda çok daha güçlü bir şekilde meydanlarda olacaktır, Hükümet geri adım atacaktır. Biz bayramı şanla, şerefle, gururla kutladık. Engellemeler sürdüğü sürece kalabalıklar artacaktır.'' diye konuştu.

SİSTEM TARTIŞMASINA ÇEKMEK ÇİRKİN BİR DURUMDUR
Bir gazetecinin, Meclis Başkanı Cemil Çiçek?in sistem değişmezse çatışmaların olabileceği şeklinde açıklamaları olduğunu hatırlatması üzerine Hamzaçebi şunları söyledi:
?Tekrar bu bayram kutlamasında, Sayın Cumhurbaşkanının sağduyulu davranışından bir sistem tartışması yaratmak kadar çirkin bir şey yoktur. Bunu hemen sistem tartışmasına dönüştürüp ?Başbakanlık Sistemi?ne veya Yarı Başkanlık Sistemi?ne geçelim? demek çirkin bir durumdur. Bunu hiç olumlu ve güzel bulmuyorum. Türkiye Parlamenter Sistem yönünde tercihini yapmıştır. Başkanlık, yarı başkanlık gibi sistemleri düşünmek Türkiye için zaman kaybı ve yeni sorunlar demektir. Ancak başkanlık sistemi Başbakan'ın aklından hiç çıkmıyor" diye konuştu.?




Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz sirk geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen üç gün beklemek zorunda.