Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm atanmış zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.
M.AKİF HAMZAÇEBİ?NİN
YAZILI BASIN AÇIKLAMASI
(07.12.2012)
Yine dün gece kabul edilen SPK Yasa Tasarısı ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Borsa İstanbul AŞ. Adı altında yeniden yapılandırılmıştır.
Borsaların dünyadaki eğilime paralel olarak anonim şirkete dönüştürülmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak bunun herhangi bir büyüme ve dünyanın sayılı borsalarından biri olma yönünde bir strateji olmaksızın sadece özelleştirme gibi bir amaçla yapılması yanlıştır. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası?nın kuruluşuna ilişkin kanun hükmünde kararname de aynen SPK Yasasında olduğu gibi 12 Eylül döneminde, 1983 yılında çıkarılmıştır. Yani Borsa da bir 12 Eylül dönemi kurumudur. Ancak Borsa?yı o dönem kuranların yani 12 Eylül darbecilerinin Borsa?ya yaklaşımı bugünkü hükümetin çok çok ilerisindedir.
Bu hükümetin yaptığı düzenlemeye kadar Borsa?nın yönetimi başkan dahil 5 kişiden oluşuyordu. 4 yönetim kurulu üyesi Borsa Genel Kurulunca aracı kurum temsilcileri arasından seçiliyor, başkan ise hükümet tarafından tayin ediliyordu. Kasım 2011?de yürürlüğe giren bir kanun hükmünde kararname ile hükümet Borsa Yönetim Kurulunun üye sayısını başkan dahil 7 kişiye çıkararak, 7 kişilik yönetimin başkan dahil 4?ünün atama yetkisini de kendisine aldı. Dün gece kabul edilen Kanunla aynı anlayış devam ettiriliyor. Borsa Yönetim Kurulu?nun büyük bir çoğunluğu hükümetin uygun gördüğü kişilerden oluşacaktır. Ayrıca Kanunda yer alan bir maddeye göre de Borsa?nın harcamaları TBMM?nin denetimi dışına çıkarılmıştır. Yani Borsa bir yandan devletleştirilirken, diğer yandan parlamenter denetimin dışında bırakılmıştır. Anonim şirkete dönüştürülen Borsa?nın Borsa İstanbul AŞ.?ye ait hisselerinin özelleştirilmesine ilişkin herhangi bir süre söz konusu değildir. Yani Borsa görünüşte anonim şirkete dönüştürülürken, gerçekte devletin bir kurumu haline getirilerek hükümetin kontrolüne alınmakta ve harcamaları da parlamento denetiminin kapsamının dışına çıkarılmaktadır. Bu da demokrasiye ve bütün gelişmiş ülkelerde millete ait olan ?bütçe hakkı?na vurulmuş bir darbedir.
12 Eylül darbesini yapanlar yargılanıyor. Ancak o darbeyi yapanların özerklik anlayışı içinde yapılandırdıkları kurumlara darbe vuranlar hükümette ve onlar ülkeyi yönetiyorlar.
Saygılarımla.