Akif Hamzaçebi'nin Sayıştay Rapoları ile ilgili yazili basin aciklamasi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
GRUP BAŞKANLIĞI
                                                                                                                 
 
 
 
                                                                                                                                             21.12.2012
 
                                                                                                                     
                       
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ AKİF HAMZAÇEBİ?NİN BASIN AÇIKLAMASI
(Sayıştay Raporları)
 
Anayasa Mahkemesinin 30.12.2010 günlü ve E.2008/83, K.2010/121 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, ?Yasama organının, halk adına kamu gelirlerini toplama ve yine halk adına bu gelirleri harcama konusunda yürütme organına sınırlarını belirleyerek yetki vermesi ve sonuçlarını denetlemesine bütçe hakkı denilmektedir. (?) Bu hak, demokratik parlamenter yönetim sistemini benimsemiş olan ülkelerde, halk tarafından seçilen temsilcilerden oluşan ve en yetkili organ olan yasama organına ait bulunmaktadır. Bütçe, hükümetin Meclis?e karşı temel sorumluluk mekanizmasıdır.?
Hükümetin, TBMM?den aldığı yetki çerçevesinde bir yıllık bütçe ile yaptığı iş, işlem, faaliyet ve eylemlerinin sonuçlarını raporlaması, TBMM?nin de adına denetim yapan Sayıştay Raporlarına dayalı olarak, Hükümetin bütçe sonuçlarına ilişkin raporlarını denetlemesi gerekmektedir.
Yasama organının Hükümetin bütçe sonuçlarını denetlemesi, Anayasamızın 164?ncü maddesine göre Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile olmaktadır.
Hükümetin hazırladığı Kesin Hesap Kanun Tasarısındaki mali tabloların doğruluğu ve güvenirliğini Sayıştay denetlemekte ve sonuçlarını ?Genel Uygunluk Bildirimi? ile TBMM?ye bildirmektedir.
TBMM, 10.12.2003 tarihinde 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununu çıkarmış; 5018 sayılı Kanun tüm hükümleriyle birlikte 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5018 sayılı Kanunda, verimli, etkili, ekonomik ve hukuka uygun çalışan bir kamu yönetimi oluşturmak ve ?bütçe hakkı? bağlamında HükümetinTBMM?ye karşı olan hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmesinin mekanizmalarını oluşturmak üzere Kesin Hesap Kanun Tasarısına ek olarak, İdari Faaliyet Raporu ile Genel Faaliyet Raporu hazırlaması ve bu raporların da Sayıştay tarafından denetlenerek ?Genel Uygunluk Bildirimi? ile birlikte TBMM?ye raporlanması öngörülmüştür.
Ancak Sayıştay, 2005 yılından itibaren ?Genel Uygunluk Bildirimi? ile birlikte TBMM?ye sunması gereken, ?Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu?, ?Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu, ?Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporu? ve ?Denetim Raporları?nı, kendi kanununun çıkmadığını ileri sürerek TBMM?ye sunmamıştır.
Nihayetinde, 03.12.2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu çıkarılmış ve 6085 sayılı Kanun,19.12.2010 tarihli ve 27790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Ancak, Sayıştay söz konusu raporları, Kanununun yeni çıktığını belirterek 2011 yılında da TBMM?ye sunmamıştır.
Sayıştay denetçileri, Sayıştay denetimine tabi kamu kurumlarının 2011 yılı Bütçesine ilişkin mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerini, 2011 Haziran?ında denetlemeye başlamış; hazırladıkları denetim raporlarını, kamu idarelerinin görüşleri alınmak üzere 2012 Mart ayı sonunda Sayıştay Başkanlığına sunmuş; Sayıştay Başkanlığı söz konusu  denetim raporlarını kamu idarelerine göndermiş; kamu idarelerinden alınan cevapları da göz önüne alarak hazırladıkları 132 farklı kamu idaresine ait 132 farklı denetim raporunu denetçiler, TBMM?ye sunulmak üzere 2012 Mayıs ayı sonunda Sayıştay Başkanlığına teslim etmişlerdir.
Sayıştay Başkanlığı ise söz konusu denetim raporlarını 6085 sayılı Sayıştay Kanununda öngörüldüğü üzere görüşülmesi için Sayıştay dairelerine göndermiş; daireler denetim raporları hakkında görüş oluştururken, AKP 04.07.2012 tarihli ve 6353 sayılı (Torba) Kanunun 45?nci maddesi ile 6085 sayılı Sayıştay Kanunun 35?nci maddesine (2) numaralı fıkrayı ekleyerek Sayıştay denetimine hiçbir ölçüye sığmayan sınırlamalar getirilerek Sayıştay denetimini yapılamaz hale getirmiş ve 6353 sayılı Kanun 12.07.2012 tarihli  Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Dairelerden bir kısmı raporlar hakkında görüş verirken, bir kısmı ise, 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6353 sayılı Kanunla Sayıştay denetimine getirilen kısıtlamaları gerekçe göstererek görüş vermemiştir. Sayıştay Başkanı dairelerce görüş verilen ?Denetim Raporları? ile ?Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu? ve ?Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu?nu görüşünü almak üzere Rapor Değerlendirme Kuruluna göndermiştir.
Rapor Değerlendirme Kurulu da kamu idarelerinin 2011 yılı Bütçesine ilişkin mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerinin denetime ilişkin denetim raporlarının, 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Kanuna uygun olmadığını ileri sürerek TBMM?ye sunulmamasına karar vermiştir.
6085 sayılı Sayıştay Kanununun 38?nci maddesinin (2) numaralı fıkrasında, dış denetim genel değerlendirme raporu ve faaliyet genel değerlendirme raporu ile Rapor Değerlendirme Kurulunca görüş bildirilen kamu idarelerine ilişkin denetim raporlarının Sayıştay Başkanınca genel uygunluk bildirimi ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacağı belirtildikten sonra, (4) numaralı fıkrasında aynen, ?Dış denetim genel değerlendirme raporu, faaliyet genel değerlendirme raporu ve bu Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen raporlar ve değerlendirmeler çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasına ilişkin olarak kamu idarelerinin yönetim ve hesap verme sorumluluklarını görüşür.? denilmektedir.
Sayıştay Başkanlığının 132 adet Sayıştay Raporu ile Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu ve Faaliyet Genel Değerlendirme Raporunu TBMM Başkanlığına sunmamasından dolayı, AKP Hükümetinin 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurulda eksik görüşülerek TBMM?nin ?bütçe hakkı?na darbe vurulmuş; AKP Hükümeti hesabını verememiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasına ilişkin olarak kamu idarelerinin yönetim ve hesap verme sorumluluklarını görüşememiştir.
Bunun üzerine, 29.11.2012 tarihinde 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununa göre Sayıştay Başkanlığından denetçiler tarafından hazırlanmış 132 adet kamu kurumuna ait denetim raporlarını istedim. Sayıştay Başkanlığı, 132 adet denetim raporunu göndermek yerine, 19.12.2012 tarihli yazıyla talebime olumsuz yanıt verdi. Sayıştay?ın söz konusu olumsuz yanıtına karşı 4982 sayılı Kanuna göre Bilgi Edinme Kuruluna itiraz edeceğim.
Sayıştay yargılama daireleri ile Rapor Değerlendirme Kurulunun, TBMM?ye sunulacak Sayıştay raporları hakkındaki ?görüş bildirme? görevi kapsamındaki kararları, Sayıştay?ın idari kararlarındandır ve Anayasanın 125?nci maddesinin birinci fıkrasına göre, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açık olduğundan, Sayıştay?ın söz konusu idari kararları idari yargının denetimine tabidir.
12.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 04.07.2012 tarihli ve 6353 sayılı Kanunun 89?ncu maddesinde, ?Bu Kanunun 43 üncü maddesi 1/1/2013 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.? denilerek, 45?nci maddesi ile 6085 sayılı Kanunun 35?nci maddesine eklenen (2) numaralı fıkranın, Kanunun Resmi Gazetede yayımlandığı 12.07 2012 tarihinde yürürlüğe gireceği okuyan herkesin aynı şeyi anlayacağı bir açıklıkta belirtilmiştir. Aksine bir düzenleme yok ise, yasaların yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki eylem ve işlemlere uygulanacağı ve geçmişe şamil olmayacağı hukukun temel bir ilkesidir. Bunun tek istisnasını evrensel bir ceza yasası ilkesi olan sanığın lehine olan düzenlemelerin geçmişe uygulanacağı kuralı oluşturmaktadır.  Bu itibarla 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 35?nci maddesine eklenen 2 numaralı fıkranın, yürürlüğe girdiği 12.07.2012 tarihinden sonraki hesap ve işlemlerinin denetiminde uygulanması, bu tarihten önce yapılan hesap ve işlemlerin denetiminde ise yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanması, hukuk devleti ilkesinin gereğidir.
Ayrıca, denetim yönetimin tamamlayıcı ve yönetime bağlı bir unsurudur ve yönetimin mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerin, yapıldığı dönemdeki kurallara göre denetlenmesi gerekeceği bırakınız hukuku, aklın ve mantıksal tutarlılığın zorunlu bir sonucudur. Sayıştay denetimine tabi kamu kurumlarının 2011 yılı Bütçesine ilişkin mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerinin 2011 yılında yürürlükte bulunan yasal kurallara göre denetlenmesi; 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 35?nci maddesine eklenen 2 numaralı fıkranın ise, yürürlüğe girdiği 12.07.2012 tarihinden sonraki mali karar ve faaliyetler ile hesap ve işlemlerin denetiminde uygulanması gerekeceği her türlü tartışmanın dışındadır.
Bu gerekçelerle, 132 farklı kamu idaresinin 2011 yılı Bütçesi kapsamındaki mali karar ve faaliyetleri ile hesap ve işlemlerinin denetimine ilişkin 132 adet Denetim Raporu ile Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu ve Faaliyet Genel Değerlendirme Raporunun, 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren yasal kurallara uygun olmadığı gerekçesiyle TBMM Başkanlığına sunulmamasına ilişkin olan Sayıştay Rapor Değerlendirme Kurulunun söz konusu idari nitelikteki kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Ankara 14. İdare Mahkemesine 19.12.2012 tarihinde iptal davası açtım.
Kamuoyunun bilgisine sunulur.
Saygılarımla.

Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm seçip zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.