BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 54'üncü Birleşimini açıyorum. ..... BAŞKAN - ?Şimdi 10'uncu sırada yer alan, Milletlerarası Finansman Kurumu Ana Anlaşmasının Tadil Edilmesine İlişkin Guvernörler Kurulu Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu'nun görüşmelerine başlayacağız. BAŞKAN - Komisyon? Yerinde. Hükûmet? Yerinde... ..... ...BAŞKAN - Sayın Genç, teşekkür ediyorum. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan? BAŞKAN - Sayın Bahçekapılı, buyurun efendim. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Konuşmak için söz istiyorum, sataşma var. BAŞKAN - Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan? SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Başkan, sebebini sormadınız. MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan? SİNAN OĞAN (Iğdır) - Gerekçesini söylemeden? BAŞKAN - Efendim, siz yerinizde oturun. Bakın, bir grup başkan vekiliniz var, bir grup başkan vekili söz istedi. Sayın Oğan, yani? MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan? AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Arkadaşlar? BAŞKAN - Buyurun. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Teşekkür ederim. MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Efendim, ama önemli... AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Dinleme sabrını göstermenizi rica ederim Sayın Grup Başkan Vekili. MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan? BAŞKAN - Bir dakika? Söz verdim, size söz vereceğim, bir saniye. Size de iki dakika vereceğim, bir saniye efendim. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, insanların bazen? MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - İzninizle, ben, Sayın Grup Başkan Vekiline? BAŞKAN - Bir saniye? Söz verdim efendim. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Lütfen saygı gösterir misiniz Akif Bey, söz aldım ve konuşuyorum. BAŞKAN - Sayın Hamzaçebi, şimdi, müsaade ederseniz, söz verdim. Oturun, sizi sonra dinleyeceğim. MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Efendim, ama şu an kalkmamın bir nedeni var. Ben ne zaman buradan kalkıp sataşma nedeniyle söz istesem, Sayın Bahçekapılı benim konuşmama şiddetli bir şekilde itiraz gösteriyor. Şimdi kendisi sataşma nedeniyle de söz istemediği hâlde siz kendisine söz verdiniz efendim. Hangi nedenle söz verdiniz, merak ediyorum. BAŞKAN - Ne demek söz istemediği hâlde? AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Akif bey, yakışmıyor! BAŞKAN - Kalktı söz istedi. Ne demek söz istemediği hâlde? AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Grup Başkan Vekilisiniz, Grup Başkan Vekiliyim, nazik olmanızı öneriyorum size. BAŞKAN - Kalktı söz istedi Sayın Hamzaçebi, aynı şeyi siz yapmayın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Ben de söz isteyeceğim. BAŞKAN - Buyurun, oturun lütfen. Buyurun. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. AHMET YENİ (Samsun) - Sayın Başkan, baştan başlaması lazım. BAŞKAN - Lütfen? AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla) - Sevgili arkadaşlarım, bazı anlar vardır, insan o anları yaşamak istemez. Mutsuz olduğunuz anlardır, arada kaldığınız anlardır. Ben, şu anda öyle bir anı yaşıyorum. Cevap vermek istemediğim bir kişiye cevap verme durumunda kaldım. Cevap vermek istemiyorum çünkü cevap verirsem eğer, aslında cevap vermem gerekli olan kişilere saygı duymamam anlamına gelir bu. Niçin cevap veriyorum? Malumu ilan etmek için. Hepimiz biliyoruz, burada biraz önce konuşan Kamer, devamlı buraya gelip bu Meclisin huzurunu kaçırıyor, saygısızca davranıyor, dedikodu üzerine siyaset yapıyor, onurumuzla oynuyor, haysiyetimizle oynuyor ve tahammülü fersah bir duruma geliyor bize. Ben buradan malumu ilan ediyorum, bize söylediğiniz her şeyi size iade ediyorum. Evet, seviyesizsiniz! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Evet, saygısızsınız! Evet, hakaret eden bir kişisiniz ve bu kürsüye yakışmıyorsunuz! Bunu size defalarca söyleyeceğim, söyleyeceğiz. Zannetmeyin ki kale alıyoruz söylediklerinizi sadece ve sadece malumun ilanını bir kere daha yapıyorum ve tekrar ediyorum saygısız ve seviyesiz bir insansınız, huzurumuzu kaçırmayın, lütfen dışarı çıkın. Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - "Dışarı çıkın" ne demek ya? Böyle bir şey olur mu? İyi, polis getirin atalım o zaman. "Dışarı çıkın" ne demek ya? Lütfen, başka bir sataşmaya meydan vermeden, lütfen. MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Kim o? Bana birisi laf atıyor oradan. BAŞKAN - Hayır, hayır. Laf atan yok. MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Kamer Genç, tabii ki biraz önceki cümleler nedeniyle çıkıp burada İç Tüzük'ten kaynaklanan hakkını kullanacaktır ancak benim biraz önceki itirazım şunaydı: Ben grup başkan vekillerinin herhangi bir madde göstermese dahi söz talep ettiğinde Meclis Başkanvekilinin kendisine söz vermesi gerektiğini düşünürüm; buraya, şu kürsüye çıkıp konuşması gerektiğini savunurum. Bunu birçok kez bu kürsüde söylemişimdir ancak Sayın Bahçekapılı'nın olduğu nöbetlerde kendisine yakıştıramadığım bir şekilde benim söz taleplerime anlamsız bir şekilde itiraz yöneltmiştir, anlamsız bir şekilde. SONER AKSOY (Kütahya) - Size göre anlamsız. Bize göre çok anlamlı. MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - "Hangi maddeye göre verdiniz? Sayın Başkan, olmaz?" vesaire. Ben biraz önce bunu hatırlatmak istedim kendisine. Sayın Bahçekapılı, üstelik sadece "Söz istiyorum." dedi. Sataşma nedeniyle söz istemedi çünkü sataşma yoktu. Sayın Kamer Genç'in biraz önceki konuşmasında? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler Sayın? AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan? KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan? AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Grup Başkan Vekili, benim konuşmama hitaben anlamsız olduğunu söyledi cevap vermek istiyorum, sataşmadan dolayı. BAŞKAN - Pekâlâ, lütfen ikinci bir şey olmasın, bir dakika içinde. Kelimeyi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın arkadaşlar, ben kendimi savunacak değilim. Konuşmamın anlamlı veya anlamlı olmadığına ben ve sizler karar verirsiniz. Buna bir başka grup başkan vekilinin böyle bir değerlendirme yapmasını anlayamıyorum. Neden anlayamıyorum? Sayın Grup Başkan Vekili benim konuşmamı anlamlı veya anlamsız olarak nitelendirmeden önce şurada bir grup başkan vekiline yakışır şekilde diğer grup başkan vekilleriyle en azından asgari düzeyde bir ilişki kurarsa saygı çerçevesinde o zaman böyle tanımlamalar da yaptırmayız kendisine, yapma ihtiyacını da hissetmez. Ben sizden sadece bu Meclisin çalışmasına yönelik asgari düzeyde saygı çerçevesinde bir sosyal ilişki kurmak talebindeyim. Onun ötesinde sizin konuşmalarınızın sıfat anlamını nitelendirme yetkisini kendime görmem aldığım terbiye gereğince. Ayrıca şunu da söylemek isterim: Madem Kamer Genç'in hakaret etmediğini söylüyorsunuz, Sayın Akif Hamzaçebi size söylüyorum, sizin grubunuzun milletvekilleri yolsuzluk yapmayı vicdanlarına sığdıran milletvekilleri midir? Hakaret midir, değil midir? Lütfen buna karar verin. Bunu burada söylüyorum: "CHP Grubunda olan milletvekilleri yolsuzlukla yaşamayı vicdanlarına sığdırmış mıdır?" Hakaret mi, değil mi, karar verin. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) M. AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan? BAŞKAN - Buyurun Sayın Hamzaçebi. M. AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Çok açık bir şekilde sataşma var, söz istiyorum efendim. Bizi yolsuzlukla itham eden bir açıklama yaptı. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Soru sordum. Çünkü Kamer Genç bize bu soruyu sordu, biz buna cevap verdik, kendisi korudu. Ben de Kamer Genç'in diliyle, üzülerek, aynı soruyu kendisine sordum. Bir ironi yaptım, cevap vermesi anlamında. BAŞKAN - Buyurun. Bir dakika içerisinde, siz de... M. AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Bakın, olmuyor. "Size cevap vermiyorum bile." diyecektim ama grubumuza sataştığınız için buraya çıkma ihtiyacı duydum. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sataşmadım, soru sordum. M. AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Yolsuzlukla sizin partiniz, sizin Hükûmetiniz o kadar yan yana, o kadar iç içe ki "yolsuzluk" kelimesi sizin kullanabileceğiniz bir kelime değil. AHMET YENİ (Samsun) - Hadi oradan be! Hadi oradan be! Yaptığı şeye bak! M. AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Yolsuzluğu sizin Hükümetiniz bir yaşam biçimi hâline getirmiştir. BÜLENT TURAN (İstanbul) - Hiç yakışmadı size. M. AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Yolsuzluktan beslenen bir partisiniz, bir Hükûmetsiniz. MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Bunun kararını millet verir, millet! M. AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Siz bunlara cevap verin. Bakın, Deniz Feneri davası, İstanbul'da ilk duruşması daha yeni yapıldı, yeni. Kaplumbağa hızıyla yürüyen, asrın yolsuzluğuna ortak olan bir Hükûmetiniz var ve onun için o dava yürümüyor. BAŞKAN - Teşekkürler. AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan, biz burada mücadele ve savaş vermiyoruz. Ben Sayın Akif Hamzaçebi'ye şunu öneriyorum: Biz çocuk değiliz, bu mikrofonu birbirimize "Yendi, yenildi." anlamında kullanmamamız gerekiyor. Bu mikrofonda sarf ettikleri sözleri aynen kendilerine iade ediyorum. Bizim alnımız ak, kendilerinkini bilmiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler. Sözleriniz zapta geçti.17 Ocak 2013 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Özlem YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın)
-----0-----
10.- Milletlerarası Finansman Kurumu Ana Anlaşmasının Tadil Edilmesine İlişkin Guvernörler Kurulu Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/693) (S. Sayısı: 355) (xx)
İki dakika lütfen?
BAŞKAN - Sayın Hamzaçebi, buyurun.
Buyurun, buyurun.
Bakın, değerli arkadaşlar dinler misiniz. Siz dinlemiyorsunuz. Bir önceki konuşmayı söylemiyorum. Biraz önce kürsüdeki konuşması bir eleştiri konuşmasıydı. Ondan önceki konuşmasında kendisi talihsiz bir kelime kullandı. O kelimeye karşı Sayın Bakan, ağır sayılabilecek bir cevap verdi. Onu orada bıraktık, onu orada bıraktık. Sayın Kamer Genç biraz önce çıktı, konuştu, başka bir şey söyledi. Şimdi Sayın Bahçekapılı gecikmiş bir şekilde Sayın Kamer Genç'e cevap vermek istedi. O kullandığı cümleler, kelimeler güzel olmadı. Meclisin bu günkü bu oturumdaki atmosferine uygun olmadı.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)