Hamzaçebi, düzenlediği basın toplantısında, Taksim Gezi Parkı'ndaki eyleme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gezi parkına sahip çıkanların, büyük bir eylem gerçekleştirdiğini belirten Hamzaçebi, 'Bu, kentlinin, İstanbullu'nun, Türkiye'de yeşile, çevreye sahip çıkan tüm toplum kesimlerinin sesidir' dedi. Taksim Gezi Parkı'nın İstanbul kentsel kimliğinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu ileri süren Hamzaçebi, Topçu Kışlası'nın orijinal haline getirilebilmesi için bölgedeki otellerin yıkılması gerektiğini öne sürdü. Hamzaçebi, şu ifadeleri kullandı: 'Başbakan'ın niyeti, tarihi eseri ihya ederek onu kente kazandırmak değildir. Hedefi, oradan birilerinin rant elde etmesidir. Başbakan'ın bakış açısı şehircilik değildir. Sayın Başbakan'ın şehircilik ufku, alışveriş merkezleriyle, rezidanslarla, kulelerle, villalarla sınırlıdır, İstanbul'un felsefi , ruhu yoktur. Onun bütün anlayışına sinen rantın kendisidir. Tarihte Hz. Hud vardır. Hud'un kavmi bulduğu her tepeye yüksek yere kendilerini ebedi kılacak yapılar yapıyordu. Sonra o kavim yok olup gitti. Şimdi Sayın Başbakan da bulduğu her boş arsaya rezidans, gökdelen, alışveriş merkezi yapmakla meşgul. Başka bir ufku yok. İstanbul ufku yok. Tarihte nasıl Hud'un kavmi yok olup gittiyse sayın Başbakan ve ekibi de yok olup gidecektir. Şimdi yağma ve çapul günlerindeyiz. Bu anlayışla İstanbul'a yaklaşan hükümet anlayışı vardır.' Hamzaçebi, gezi parkındaki uygulamayla, Başbakan'ın demokrat olmadığını bir kez daha ortaya koyduğunu ileri sürerek, "Başbakan, dumansız hava sahasından söz ediyor ama Taksim, biber gazı dumanı altında. Bu hükümet biber gazı hükümet olmuştur. Neredeyse üç kişi bir araya gelse, bir şey konuşuyor olsa, seslerini hükümet duyurmak istese orada ellerinde biber gazı olan güvenlik güçlerini görüyoruz. Sayın Başbakan'a çağrıda bulunuyorum; Güvenlik güçlerini Taksim'den çek. O insanlara müdahale etme' diye konuştu. Başbakan'ın, Mimar Sinan'ın rolüne soyunmak istediğini ancak 'İstanbul'u katlettiğini' savunan Hamzaçebi, Gezi Parkı'nda eylem yapanları desteklediklerini söyledi. -"Kılıç'ın açıklamaları doğru" Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın alkol düzenlemesiyle ilgili açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Hamzaçebi, Kılıç'ın doğru değerlendirmeler yaptığını kaydetti. -"Özel yaşam tehlikede" Hamzaçebi, 'Sayın Başbakan 'herkes alkollü içkisini alsın evinde içsin, karışıyor muyuz?' diyerek ne kadar antidemokratik bir tutuma sahip olduğunu göstermişti' dedi. Hamzaçebi, şöyle devam etti: "Hiçbir zaman bu kararlar meşru olamaz. Yüzde 50'yi bir yana atarak, hatta kendisine oy verenlerden bu düzenlemeye karşı çıkanları da karşısına alarak karar alıyorsanız, bu otoriter rejimdir. Başbakan, otoriter rejim özentisi içindedir. Özel yaşamlar tehlikededir. Yarın insanların sokakta ne giyeceğine karar vermeye soyunmuş olan Başbakan vardır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanıyken bindiği o demokrasi tramvayından inmenin hazırlıklarını yapıyor. Herkes dikkat etmelidir. Toplum, bir büyük bir sınavla karşı karşıyadır; ya özgürlüklere, demokrasiye sahip çıkacağız ya da bunlara veda edeceğiz. Bu, hepimiz görevidir." Hamzaçebi, alkole ilgili düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürüp götürmeyecekleri yönüdeki soruya, özel yaşam müdahale anlamındaki düzenlemelerin ikincil mevzuatla yapılmak istendiğini, o zaman gereken neyse onların yapılacağını söyledi. Hamzaçebi, 'Yoksa ibadethanelere 100 metre mesafede içki satılmaması yasağını Anayasa Mahkemesi'ni götürmek gibi düşüncemiz yok' dedi. Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm almak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunarak, güvenlik güçlerinin Taksim'den çekilmesini istedi.
Her şehrin bir ruhu ve felsefesi olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, 'Şehirler de zaman içinde gelişir, dönüşür. Ama o ruhu, felsefeyi hiçbir zaman kaybetmemek gerekir. Taksim Topçu Kışlası'nın yıkılması o zaman ne kadar hatalıysa şimdi yapılması da o kadar hatalıdır' diye konuştu.
Demokrasilerde yönetimde bulunan kişilerin kendi inançlarına göre yasa çıkaramayacağını, böyle yapılırsa laikliğin çiğnenmiş olacağını öne süren Hamzaçebi, yasaları yaparken dini kavramların referans alınmayacağını, toplumun, bireyin yaşam alalına müdahale edilemeyeceğini söyledi.