Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplanısında, Taksim Gezi Parkı'nda başlayan ve bütün ülkeyi etkisi altına alan protesto hareketlerinin devam ettiğini anımsattı. Bu protestolara damgasını vuran olayın polis şiddeti olduğunu ve bunun da devam ettiğini söyleyen Hamzaçebi, "Güvenlik güçlerine, yetkililere, İçişleri Bakanı'na bu tür uygulamalara son vermesi çağrısında bulunuyorum. Yapılan açıklamalar endişe vericidir. 'Müdahale etmeyeceğiz, ancak burası bu şekilde devam edemez' demek aba altından sopa göstermektir. Bu açıklama, Taksim Gezi Parkı'na kulak verilmeyeceğinin göstergesidir" ifadelerini kullandı. Hamzaçebi, yetkililerin, olaylarda hayatını kaybedenlerle ilgili olarak kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmadıklarını belirtti. "Bu ölümlerin sorumluları kimlerdir, şiddet uygulayan güvenlik görevlileri kimlerdir, onlarla ilgili hangi işlemler yapılmıştır?" sorularıyla ilgili açıklama yapılmadığını, sadece günü kurtarmaya yönelik açıklamalar yapıldığını belirten Hamzaçebi, "İçişleri Bakanı'na çağrıda bulunuyorum; hangi olaylar nedeniyle soruşturma açıldı, soruşturmanın aşaması nedir ve ne zaman açıklanacaktır?" diye sordu. Toplantılara katılanların ortak talebinin, "Taksim Gezi Parkı yeşil kalsın" olduğunu belirten Hamzaçebi, ?Katılanların açıklamalarından anlıyoruz ki kendilerine referandum konusunda herhangi bir soru sorulmamıştır, görüşleri alınmamıştır.? dedi. Hamzaçebi, şöyle konuştu: "Referandum bir konuda halkın görüşünü öğrenmek veya halkın desteğini sağlamaya yönelik yapılan bir işlemdir. Taksim Gezi Parkı hiç bir şekilde refaranduma sunulabilecek bir konu değildir. (Topçu Kışlası yapalım mı yapmayalım mı?) şeklinde bir referandum, Türkiye bir hukuk devleti ise yapılamaz. Anayasa'nın 138. maddesi açıktır. Yasama, yürütme, yargı organları ile idare, yargı kararlarına uymak ve onun gereğini yerine getirmek zorundadır. Anayasa hükmü ve idare mahkemesinin bu konuyla ilgili yürütme kararı olduğuna göre, bu konuyu referanduma taşımayı düşünmek Anayasa'yı bilmemektir, özgürlükleri bilmemektir. Ortada Anayasa'yı bilmeyen, Anayasa cahili, özgürlük cahili bir Hükümet vardır. Sayın Başbakan'a çağrım; gel toplumla, halka inatlaşma, onlara kulak ver, referandum yapılmıştır, halk görüşünü ortaya koymuştur, Taksim Gezi Parkı yeşil kalmalıdır. Bu hareket sadece 'Taksim Gezi Parkı yeşil kalsın' hareketi ile sınırlı değildir. Sadece çevre hareketi olarak değerlendirmek bu gençlere, halka, meydanları dolduran yüzbinlerce, milyonlarca insana haksızlık etmek demektir. İnsanlarımız özgürlüklerini istiyor, özel hayatlarına karışılmasını, ceberrut bir devlet anlayışı istemiyor. Özgürlükler hiç bir zaman refarandum konusu olmaz." -"Dini siyasete alet ederek..." Hamzaçebi, Dolmabahçe'de camiye polisin şiddetinden kaçanların sığındığını ama oraya asıl sığınanın, meydanlardan gerekli desteği alamayan, oradan o meşruiyeti alamayan Sayın Başbakan olduğunu ifade ederek, "Sayın Başbakan meydanlardan alamadığı meşruiyeti bir camiden almaya çalışmıştır. Dini siyasete alet ederek, oradan bulmaya çalışmıştır ama caminin müezzini Sayın Başbakan'a o meşruiyeti vermemiştir" dedi. Gazetecilerin, "Olaylarla ilgili Avrupa'dan tepkiler geldiği" yönündeki sorusu üzerine Hamzaçebi, "O tepkiler dalga dalga büyüyecektir. Sayın Başbakan, Swoboda'nın bu çıkışı karşısında ne diyecektir, şimdi de bu tutumunu alkışlıyor mu?" diye sordu. Hamzaçebi, ekonominin iyi durumda olmadığını iddia ederek, Türkiye'den para çıkışının arttığını ve bunu herkesin dikkate alması gerektiğini söyledi. "Yüzbinlerce insana 'söylediğinizi söylediniz, hadi evinize gidin ya da sesinizi çıkarmayın; biz dikkate alırsak alırız almazsak almayız' demek demokrasiye inançsızlıktır, otoriter yönetim anlayışın göstergesidir" diyen Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan'ın otoriter yönetim arzusu olduğunu iddia etti. Hamzaçebi, "Taksim Gezi Parkı yeşil kalsın" konusunun İstanbul ile ilgili bir konu olduğunu, bunun AK Parti'nin yetkili organlarında görüşülmesinin doğru olmadığını kaydetti. Bu tavrın, Başbakan Erdoğan'ın hala İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını bırakmadığını gösterdiğini ileri süren Hamzaçebi, "İstanbul'a hangi inşaat yapılacak, kimin emsali kaç olacak? Başbakan bütün bunlarla ilgileniyor" diye konuştu. -"Faiz lobisi kimdir?" Gezi Parkı ile ilgili ikinci bir araştırma önergesi daha vereceklerini dile getiren Akif Hamzaçebi, "Sayın Başbakan'ı bir yükten daha kurtaracağız. 'Faiz lobisi' diyor, 'bunlar bu olaylarla oynuyor ve Türkiye bu hale geliyor' diyor. Biz de ona yardımcı olacağız. Faiz lobisi kimdir? Bunun araştırılması için önerge vereceğiz. Sayın Başbakan ve partisi de buna destek verecektir faiz lobisini bulalım diye" dedi. MİT'in CHP'li işadamlarını fişlediği ile ilgili soru üzerine Hamzaçebi, "Öyle bir şey varsa bu vahim bir iddiadır ve araştırılması gerekir" dedi. Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "Anayasa hükmü ve idare mahkemesinin Taksim Gezi Parkı ile ilgili yürütme kararı olduğuna göre, bu konuyu referanduma taşımayı düşünmek Anayasa'yı bilmemektir. Ortada Anayasa'yı bilmeyen, Anayasa cahili, özgürlük cahili bir Hükümet vardır" dedi.
Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen heyetin nasıl teşkil edildiği ve kimlerden oluştuğunu bilemediklerinin altını çizerek, "Heyettekiler bile birbirlerini tanımıyorlar, toplantı salonunun kapısında birbirlerini tanımışlar. Başbakan, Taksim Gezi Parkı ile ilgili herkesle görüşebilir ama sivil platformlarla görüşmesi gerekirdi. 'Ben istediğimi seçerim, onlarla görüşürüm' demek Sayın Başbakan'ın demokrasiye olan inançsızlığını gösteren bir davranıştır" dedi.
Hamzaçebi, "Bu faizleri kim yükseltiyor, borsayı kim düşürüyor, doları kim yükseltiyor? Başbakan bir açıklama yapsa, 'gençler mesajınızı aldım, bir hata yapmış olabiliriz' dese piyasalar sakinleyecek ama bunu yapmıyor. Bana göre lobi tek bir kişi" diye konuştu.