Vergi Borçlarında Uzlaşma İle İlgili Kanun Tasarısının 4. Maddesi Üzerinde Genel Kurulda Yaptığı Konuşmanın Özeti

Ekonomimizin en büyük sorunu tasarruflarımızın yetersizliğidir. Eğer bir ülkenin tasarrufları yeterli değilse yatırımları da yetersiz demektir. Bu noktada, tasarruf ihtiyacını karşılamak amacıyla doğrudan yabancı yatırım girişine ihtiyacı vardır. Bu önemli bir unsurdur. Türkiye?nin de bu çerçevede doğrudan yabancı yatırıma ihtiyacı vardır. Bunda bir tereddüt yok ama Türkiye?ye gelen doğrudan yabancı yatırımı iyi analiz etmek gerekir. Sayın Maliye Bakanı ?Finans kesimine yabancı sermaye gelsin, bunu yasaklamak doğru değil. Küresel dünyada sermaye akımlarının önünü kesmek, bunu kontrol etmeye çalışmak doğru değil.? yaklaşımında bir şeyler söyledi. Ama?
? İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde görev alan yirmi bir banka içerisinde bir tane yabancı banka yoktu
Finans kesimindeki yabancı sermaye girişini diğer sektörlerdeki sermaye girişinden ayrı değerlendirmek gerekir. Şu nedenle: 2001 yılı krizinden sonra, reel sektörün bankalara olan borçlarını yeniden yapılandırma amaçlı, reel sektörü ayağa kaldırmaya çalışan İstanbul Yaklaşımı?nı uygulamaya koyuldu. Bu yaklaşımın yürümesinin şartı bankaların bu yaklaşıma ilgi göstermesiyle sınırlıydı. Bankalar bu görevi üstlenmezse reel sektör nefes alamazdı. İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde görev alan yirmi bir banka içerisinde bir tane yabancı banka yoktu çünkü reel sektörün ayağa kalkması, borcunun yeniden yapılandırılması, borç yeniden yapılandırılırken alacağın bir kısmının silinmesi veya faizlerde bir indirim yapılması, yabancı sermayenin, yabancı sermayeli bankanın öncelikleri arasında değildir, olamaz da.
? Bankacılık kesimindeki yabancı sermaye girişini diğer sektörlerdeki girişten ayırmak gerekir
Türkiye müteahhitlik sektöründe son derece güçlü bir ülkedir. Ama Türk müteahhitlik sektörünün teminat mektubu sorunu vardır. Türk müteahhitlik sektörünün teminat mektubu meselesi yabancı bankaların önceliği olmaz, olmamıştır. Türkiye?de KOBİ?lerin kredilendirilmesi çok özel düzenlemeleri gerektirir. KOBİ?lerin kredilendirilmesi yabancı sermayeli bankaların öncelikleri arasında yoktur. Yine bir kriz anında yabancı sermayeli bankalar ülkedeki yükümlülüklerini, ülkedeki kontrol ettiği fonları kolaylıkla yurt dışına çıkarabilirler. Bu nedenlerle bankacılık kesimindeki yabancı sermaye girişini diğer sektörlerdeki girişten ayırmak gerekir. Bu çok önemlidir.
? Türkiye?nin yurt içi tasarrufları giderek azalıyor
2008 yılı programında yurt içi tasarrufların milli gelire oranı yüzde 17,6?dır. Hükûmetin devamlı olarak kıyasladığı 2002 yılında bu oran yüzde 19.2?dir. Bu kadar başarılı olduğu söylenen programa rağmen Türkiye?de tasarruflar azalmaktadır. 2002 sonrasının Türkiye?deki tasarruf oranları 1987 yılından bu yana geçen yirmi yıllık süredeki en düşük oranlardır. Yurt içi tasarruflar giderek azalırken yurt dışından gelen tasarrufun girişi tabii ki önemli, ama yurt dışından gelenlerle birlikte Türkiye?nin ne kadarlık yatırım yaptığına bakarsak buradaki tablo da çok parlak değil. 2007-2008 rakamları 2002?nin üzerindedir, ama 2000 yılının gerisindedir. 1987 ila 2000 yılı arasındaki Türkiye?nin toplam yatırım hacmi, kamu ve özel sektör yatırım hacmi, bugünün, Hükûmetin övündüğü bu yılların çok çok üzerindedir
 Sayın Maliye Bakanı bu tür açıklamaları yaparken biraz daha rakamlara dayalı olarak açıklamalarını yaparsa vatandaş daha iyi bilgilenmiş olur ve buna göre daha iyi karar verir.                                                                       

Kamuoyunun bilgisine sunulur.

Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm almak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen üç gün beklemek zorunda.