Dün bir bavuldan meşruiyet çıkarmaya çalışanlar bugün bir başka bavulla meşruiyetini yitiriyor

DÜN BİR BAVULDAN MEŞRUİYET ÇIKARMAYA ÇALIŞANLAR BUGÜN BİR BAŞKA BAVULLA MEŞRUİYETİNİ YİTİRİYOR

CHP'Lİ HAMZAÇEBİ: BU HÜKÜMET BİR BAVUL HÜKÜMETİDİR

03.12.2013

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 2004 MGK kararlarına ilişkin, "Bu hükümet bir bavul hükümetidir" derken, "Öyle anlaşılıyor ki geçmişte bir dönem Sayın Başbakan'a bavulun sesi uzaktan hoş gelmiştir. Dün bir bavuldan meşruiyet çıkarmaya çalışanlar bugün bir başka bavulla meşruiyetini yitiriyor" dedi.


Hamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 2004 MGK kararlarını ve gündemdeki diğer konuları değerlendirdi.
Bir süredir bir bavuldan çıkan belgelerin kamuoyunun gündeminde yer almış durumda olduğuna işaret eden Hamzaçebi, şöyle dedi:
"Bavuldan çıkan belgelere ilişkin olarak asıl konuşması gereken Sayın Başbakan bu konuda hiçbir açıklama yapmıyor, hiçbir yorum yapmıyor. Öyle anlaşılıyor ki geçmişte bir dönem Sayın Başbakan'a bavulun sesi uzaktan hoş gelmiştir. Dün bir bavuldan meşruiyet çıkarmaya çalışanlar bugün bir başka bavulla meşruiyetini yitiriyor. Dün bir bavula yaslanarak iktidarını oradan güçlendirmeye çalışanlar bugün bir başka bavul karşısında yalpalamaya başladılar.
Dün bir bavulla askeri vesayeti sona erdirdim diyenler bugün bir başka bavulla kurmuş oldukları sivil vesayetin ortaya çıkmış olması nedeniyle bocalıyorlar."

-"SÖZ KONUSU MGK KARARI O TARİHTEN BU YANA YÜRÜRLÜKTEDİR"-

MGK'nın Genel Sekreterini sivil yapmakla Türkiye'ye demokrasi gelmiş olmadığını ifade eden Hamzaçebi, "MGK toplantılarında toplantı masasının başına kurulmakla o odaya hakim oldum mesajını vermekle sivilleşme olmuyor, demokrat olunmuyor" diyerek şöyle devam etti:
"Askerin postalını giyerek onun apoletini takarak bugün siviller Türkiye'de demokrasi taslayamazlar. Başbakan'ın demokrat olmadığı çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.
12 Eylül rejimini aratmayacak şekilde 28 Şubat'ı aratmayacak şekilde Başbakan'ın, hükümetinin insanları fişlediği çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Şimdi istedikleri kadar o MGK kararı "yok hükmündedir' deseler bunun gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Fizikte bir kural vardır, var olan hiçbir şey yok olmaz. Yine hukukta bir kural vardır, yapılmış olan bir düzenleme usulüne uygun olarak aynı şekilde geri alınmadığı sürece yürürlüğünü korur."
"Söz konusu MGK kararı o tarihten bu yana yürürlüktedir" diyen Hamzaçebi, "Ve bu MGK kararına dayalı olarak AKP hükümetleri, onun bakanlıkları, Başbakanlığı, idari birimleri gerekli hazırlıkları, işlemleri yapmışlardır, eylem planlarını hazırlamışlardır. Eylem planlarını yürürlüğe sokmuşlardır. O MGK kararı yok hükmünde diyerek hiç kimse sorumluluğunu gizleyemez. Sayın Başbakan'ı açıklama yapmaya davet ediyorum. "Yok hükmündedir' diyerek buradan kurtulamazsınız" diye konuştu.

-"İLKER BAŞBUĞ'UN HÜKÜM GİYDİĞİ İNTERNET ANDICI DAVASI BÜTÜN MEŞRUİYETİNİ YİTİRMİŞTİR"-

Ergenekon ve Balyoz davalarına da işaret eden Hamzaçebi, "Söz konusu MGK kararı İnternet Andıcı Davası ki Ergenekon davası içerisine dahil edilerek Ergenekon ile birleştirilmiştir. O davanın arkasındaki bütün gerekçeleri ortadan kaldırmıştır. Sayın İlker Başbuğ'un tutuklandığı, hüküm giydiği İnternet Andıcı Davası bütün meşruiyetini ve hukuki dayanağını yitirmiştir. Başbakanlık mahkemeden belge saklamıştır. Mahkeminin başbakanlıktan (bana o belgeleri gönderin) yönündeki talebine Başbakanlık eksik cevap vermiş, 2002'den sonraki MGK kararlarını ve uygulamalarına ilişkin planları göndermemiştir" dedi.
Balyoz ve Ergenekon davalarının hukuksuz olduğunu, bunu ortaya koyan yeni belgelerin de çıkabileceğini öne süren Hamzaçebi, ?Erbakan kadar bile olamayan dik durmanın sadece edebiyatını yapan Başbakan'ın ne kadar dik olduğu ortaya çıkmıştır. Bu hükümet bir bavul hükümetidir" dedi.

-DERSHANELER-
Konuşmasında dershanelere yönelik tartışmalara da değinen Hamzaçebi, dershanelerin neden değil, fırsat eşitliği olmayan eğitim sisteminin bir sonucu olduğunu belirtti.
Başta eğitim olmak üzere sosyal alanlardaki fırsat eşitliğinin bir ülkedeki demokrasinin kalitesini gösterdiğini dile getiren Hamzaçebi, şöyle konuştu:
"Dershaneler Milli Eğitim sisteminin övünülecek kurumları değildir ama bu sistem bunları yaratmıştır. Fırsat eşitliğini gidermeden (dershaneleri kaldırıyorum) demek sorunu ortada bırakmak demektir. Hükümetin açıkladığı paket bir çözüm paketi değildir. Dershane işletmecilerini merkeze alarak onlara bir imkan getirmeye çalışan bir tasarının ipuçlarıdır. Dershane sadece işletmecilerin problemi değildir. Orada öğrenim gören 1 milyon 200 bin öğrencinin de problemidir. Fırsat eşitliği sağlanmamıştır. Dolayısıyla yapılan sorunu iki yıl öteye atmaktan başka bir şey değildir. Biz fırsat eşitliğini savunuyoruz. Fırsat eşitliğini sağladıktan sonra dershaneler kendiliğinden ortadan kalkacaktır. "

-SORULAR-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Hamzaçebi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini tamamlayarak Türkiye'ye dönmesinin hemen ardından TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in Anayasa Uzlaşma Komisyonu'yla ilgili CHP'ye gönderdiği mektubun yanıtının verileceğini söyledi.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonunu kendisine "ayak bağı" olarak gördüğünü iddia eden Hamzaçebi, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu devam etmelidir. Adalet ve Kalkınma Partisi bu masayı dağıtmak istiyor" dedi.
"BDP, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonunun 4 Aralık'ta yapacağı toplantıya katılmayacağını ifade etti, ne diyorsunuz?" sorusuna Hamzaçebi, "BDP'nin kendi takdiridir. Toplantı yarın için planlanmıştı. Yarına demek ki böyle bir toplantı gerçekleşemeyecek" yanıtını verdi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in komisyonla ilgili partilere yazdığı mektubun cevabını aldıktan sonra bir değerlendirme yapmasının en doğru yaklaşım olduğunu ifade eden Hamzaçebi, mektuplara cevaplar verilmeden komisyonun toplantı yapmasını da doğru bulmadığını söyledi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yeni anayasa yapım sürecine ilişkin diğer partilere yönelik eleştirisinin sorulduğu Hamzaçebi, CHP'nin başta yargı bağımsızlığı olmak üzere özgürlükleri destekleyen maddelerdeki hassasiyetini vurgulayarak, "BDP'nin eleştirisini CHP olarak üzerimize almıyoruz" dedi.
BDP'nin yeni anayasa için 4 partinin uzlaşması koşulunun dışında ikili ya da üçlü uzlaşılar da olabileceğine yönelik bir yaklaşımı olduğu ifade edilerek, değerlendirmesinin sorulması üzerine de Hamzaçebi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun hukuken halen olduğunu söyledi. Hamzaçebi, "Bu süreç sona ermeden, (ikili, üçlü anlaşma yaparız) şeklindeki başka siyasi partilerin açıklamalarını ben doğru bulmuyorum. Anayasa yapım sürecine zarar vereceğini düşünüyorum" diye konuştu.

-"BÖYLE BİR PROGRAM SAYIN KILIÇDAROĞLU'NUN PROGRAMINDA GÖZÜKMÜYOR"-

"Amerika ziyareti kapsamında cemaatin temsilcileri ile bir görüşmesi olacak mı?" sorusuna da Hamzaçebi, "Böyle bir program Sayın Kılıçdaroğlu'nun programında gözükmüyor" dedi.
Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonuna ilişkin bir soru üzerine Hamzaçebi, "Dörtlü olmadı, ikili yapalım türü açıklamalar demokratik açıklamalar değildir" dedi.

-"MAHKEMENİN O DURUŞMADA UYUMASI, UYKUYA DALMASI BİR SAYGISIZLIKTIR"-

Ethem Sarısülük davasına ilişkin bir soruya ise Hamzaçebi, "Böyle bir davada yargı sürecinin süratle işlemesi, sorumluların yargılanması ve hukukun öngördüğü cezalara çarptırılması gerekir. Burada hem hükümetin yaklaşımı yanlış olmuştur hem de yargının mahkemenin "ben bu davadan çekiliyorum' gerekçesi süreci uzatmaya yönelik bir gerekçe olarak ortaya çıkmıştır. Mahkemenin o duruşmada uyuması, uykuya dalması bir saygısızlıktır. Bu heyeti, mahkemeyi kınıyorum" diye konuştu.

Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm almak zaten karar verin. Biz sirk geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.