04.12.2013 Son Anayasa değişikliğinden sonra Türkiye'de yargı sisteminin yeniden yapılandırıldığını vurgulayan Hamzaçebi, "O yargı organlarının bugün geldiği durum Sayın Başbakan'ı mutlu etmiyor. Başbakan bu düşünceyle Danıştay'a el atmış durumda" dedi. Tasarıyla yapılmak istenen değişikliği anlatan Hamzaçebi, "Tasarıya göre, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kadrolu hale getiriliyor ve yeni bir başkan ile 30 üye atanıyor. Bu düzenlemenin tek bir amacı vardır, Sayın Başbakan'ın, Hükümet'in Danıştay'a hakim olma arzusu. HES davalarından ihale davalarına kadar bir çok konuda Hükümet'in elini rahatlatacak şekilde bir yapılanma Danıştay'da gerçekleştirilmek istenmektedir, bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu. Hamzaçebi, bu tasarının yargıda hakimiyet kurmanın tasarısı olduğunu iddia etti. Tasarının 2012'de yeniden yapılandırılan ve görev sürelerinin bitmesine 3 yıl kalmış olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nda görev yapanların görevlerinin sona erdirilmesini amaçladığını kaydeden Hamzaçebi, "Bir hukuk devletinde, 3 yıllığına atanan üyelerin görev süreleri bitmeden görevlerinin sona erdirilmesini hukukla, hak, adaletle açıklamak mümkün değildir. Bu olsa olsa Sayın Tayyip Erdoğan'ın adalet anlayışıdır. Sayın Tayyip Erdoğan, 12. yıla giren iktidarında artık otoriter bir Başbakandır, demokrat bir Başbakan profili çizmesi mümkün değildir. Demokrasi adına adım beklemek mümkün değildir, onun açıklayacağı demokratikleşme paketinin içinde, demokrasiye, hak ve özgürlüklere ilişkin unsurların bulunmasını beklemek mümkün değildir. Otoriter insanlar demokratik adım atamazlar" dedi. -"Başbakan gazeteleri Resmi Gazete'ye dönüştürmek istiyor" Hamzaçebi, Başbakan Erdoğan?ın dünkü grup toplantısında gazete manşetlerine yönelik sözlerini eleştirdi. Başbakan?ın, düşman ile eleştirel manşet atan basın arasında bir paralellik kurduğunu belirten Hamzaçebi, ?Kendisini eleştiren manşetleri düşmanın manşetleri olarak görüyor.? dedi. Hamzaçebi, Başbakan?ın dünkü grup toplantısında gazete manşetlerine yönelik kullandığı ifadeleri şu sözlerle eleştirdi: ?Başbakan, dünkü değerlendirmesinde gazete manşetlerinden rahatsızlığını dile getirdi. Gazete manşetleri ile Kurtuluş Savaşı?nın top sesleri arasında paralellik kurdu. Doğrusu bu paralelliği kimse kuramazdı, bunu sayın Başbakan kurdu, başardı. Bu paralelliği kurduğu için ben kendisini kutluyorum. Kurtuluş Savaşı?nda Polatlı?da patlayan, Ankara?da duyulan top sesleri düşmanın toplarıydı, düşmanın silahlarıydı, o silahlara karşı Türk milletinin savunmasıydı. Öyle anlaşılıyor ki Polatlı?ya kadar gelmiş olan düşmanla Sayın Başbakan?a eleştirel manşet atan basın arasında, Sayın Başbakan paralellik kuruyor. Kendisini eleştiren manşetleri düşmanın manşetleri olarak görüyor. Böyle bir yaklaşım sağlıklı değildir. Bu yaklaşımı demokrat olarak tanımlamak mümkün değildir. Sayın Başbakan, kısa bir süre öncesine kadar bütün gazete manşetlerinden çok mutluydu, çünkü bu manşetleri kendisi atıyordu. Onun hükümetini, manşet hükümeti olarak isimlendirirsek yanlış olmaz. Gazete manşetleri resmi gazete haberleri gibi kendisi tarafından atılırsa yazılırsa sorun yok. Başbakan gazeteleri Resmi Gazete'ye dönüştürmek istiyor. Az kaldı o gazete manşetleri, kısa bir süre sonra Başbakan'ı çok daha rahatsız edecek şekilde manşetleri atacaktır, seçimden sonra bu manşetleri hep beraber göreceğiz." Hamzaçebi, 2014 yılı bütçe tasarısı kabul edilmeden önce onun zamlarının yürürlüğe girmeye başladığını söyleyerek, simit zammının ardından dün otogaza yüzde 12 oranında zam yapıldığını, yol sonunu kadar çok sayıda ürüne zam geleceğini iddia etti. Zamların, enflasyon hedeflerinin üzerinde gerçekleşmesinin rahatsız edici olduğunu belirten Hamzaçebi, "Herkes zamlara hazırlıklı olsun" dedi. Bir basın mensubunun, "Bazı gazetelerde "CHP'nin Gülen'i bitirme planı' diye haberler var, 2005 yılında verdiğiniz bir araştırma önergesinden bahsediliyor, ne diyorsunuz?" sorusuna Hamzaçebi, "Dershanelerle ilgili Meclis araştırmasını şimdi de yapabiliriz. Dershaneler bir neden değil sonuçtur. Fırsat eşitliğini sağlayacak şekilde bir eğitim sistemini gerçekleştirdiğimiz zaman dershaneye ihtiyaç kalmayacaktır. O araştırma önergesi ile belirli kişileri hedef aldığımız şeklindeki bir değerlendirmeyi son derece yanlış bulurum" diye konuştu. Akif Hamzaçebi, "Sanki dershane sorunu çözüldü gibi bir anlayış var. Dershane sorunu çözülmedi, böyle bir şey yok. Sorun dershane sahiplerinin sorunu mudur? Onlar özel okula dönüşünce sorun ortadan kalkmakta mıdır? Hayır. Devletin verdiği eğitim eksik ve yetersiz olduğu sürece, öğrencilerin ilave ders almak ihtiyacı devam edecektir, bu ihtiyaç dershaneleri yine yaratacaktır. Hiç bir şekilde bunu önlemek mümkün değildir" dedi. "2004 yılındaki fişlemelerin 2013 yılına kadar sürmesini Anamuhalefet olarak nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna, şu yanıtı verdi: 'Her konuda imzamın arkasındayım' deyip sahiplenen Başbakan, bu konuda susuyor, konuyu unutturmaya çalışıyor. Fişlemenin tek bir amacı vardır, o insanlar üzerinde baskı oluşturmak. Biz fişlemenin 12 Eylül'de, 1990'lı yıllarda kaldığını zannediyorduk ama AKP döneminde bütün fişleme devam ediyor. Şu anda yapılan sınavlarda bile olağanüstü ayrımcılık yapılıyor. Alevi gençlerimiz o sınavları kazandıkları halde işe başlatılmamışlardır.? Hamzaçebi, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD'de Gülen cemaati yetkilileri ile görüşmesinin CHP içinde rahatsızlık yaratacağı yorumuna neden oldu. Siz nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine, Kılıçdaroğlu'nun ABD'de bir dizi görüşme yaptığını söyledi. Hamzaçebi, "Çok kapsamlı görüşmeleri yapması gayet doğaldır, bunda yadırganacak bir durum sorun görmüyorum" dedi. Siyasetçinin yurt içinde ya da yurt dışında bir organizasyon, dernek, oluşumla görüşülebileceğini belirten Hamzaçebi, "Siyasetçi, 'şu kişiyle görüşürüm, bu kişiyle görüşmem' ayırımı yapamaz, böyle bir lüksü yoktur. Siyasetçi bütün toplumu kucaklayacaktır" dedi. Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz pazar geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen tam olarak bir saat beklemek zorunda.
Sayın Başbakan'ın derdi kendi otoriter istek ve arzularına göre karar veren bir yargıdır
"Başbakan bu konuda açıklama yapmıyor. Bu konuda bir açıklama yapın. Bu karara imza attınız, bu kararlar halen yürürlüğünü koruyor. Hiçkimse, 'bu kararlar yok hükümdedir' diyerek, bu kararları geçiştiremez. Hukukta bir kural, konulmasındaki usule göre geri alınmadığı sürece yürürlüktedir. Bu karara dayalı olarak yapılmış olan işlemler yürürlüktedir, eylem planları yürürlüktedir. Bunların yürürlükte olmadığını hiç kimse söyleyemez.