SPK tarafından 15 Eylül 2008 tarihinde yapılan basın açıklamasında ise söz konusu incelemenin 2004 yılında başlayıp yaklaşık 14 ay önce karara bağlandığı ve konuyla ilgili bekleyen bir inceleme ve yapılması gereken bir suç duyurusu bulunmadığı belirtilmiştir. Açıklamada ayrıca incelemenin halka arz faaliyeti ile ilgili olduğu Raporda bu konuda bir suç duyurusu önerisinde bulunulmadığı ve ?incelemenin yapılması için gerekli bilgi ve belgelerin verilmediği iddiası da gerçeği yansıtmamakta olup, incelemenin ilerleyen aşamalarında konunun aydınlatılmasına yönelik bilgiler temin edilmiş ve bu bilgiler ışığında kurulumuzca karar alınmıştır? denilmiştir. SPK açıklaması gerçeği yansıtmamaktadır. Sermaye Piyasası Kurulu 22 Temmuz 2007 seçimlerinden iki gün önce, yani 20.07.2007 tarihinde yapmış olduğu 27 no.lu toplantıda almış olduğu 779 sayılı Kararla Rapor uyarınca işlem yapılmamasını kararlaştırmıştır. 1. Raporda SPK uzmanlarının halka arz ile ilgili değil, Kurula eksik ve yanlış bilgi verilmesi ile ilgili olarak suç duyurusu önerisi vardır. (Bu husus daha önce tarafımızdan kamuoyuna duyurulmuştur.) Kurul kararı ile ilgili dikkati çeken önemli bir nokta da şudur: SPK Başkanı Doğan Cansızlar?ın görev süresinin 17.11.2006 tarihinde dolması üzerine yerine o tarihte ikinci Başkan olan Turan Erol vekaleten atanmıştır. Turan Erol?un SPK Başkanlığına atanmasına ilişkin kararname ise 28.06.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Kanal 7 hakkında 01.03.2007 tarihinde düzenlenmiş olan Rapor da, gündemde olmadığı halde aynı tarihte yani Turan Erol?un SPK Başkanlığına atandığı tarihte Kurul?un gündemine alınmış ve bu toplantıda ?konunun incelemeye alınmasına? karar verilmiştir. Yani Turan Erol sabah Yargıtay?da yemin ettikten sonra göreve başlamış, öğleden sonra da Kanal 7?ye ilişkin kararı almıştır. Buna göre Kanal 7?ye ilişkin Rapor dört ay bekletilmiş, Turan Erol?un SPK Başkanlığına atandığı gün Kurul gündemine alınarak incelemeye alınmasına karar verilmiştir. Oysa böyle bir karar atanma öncesindeki vekalet döneminde de alınabilirdi. Ancak bu yapılmayıp beklenmiştir. Akla ister istemez atama ile Kanal 7 hakkındaki Raporun işleme konulmaması arasında bir ilişki olabileceği ihtimali gelmektedir. SPK?nın Kanal 7?ye ilişkin kararı hukuki hiçbir gerekçeye dayanmaksızın Kanal 7?yi kollamaktadır. SPK bu kararı ile yargı organının yerine geçerek bir suçun oluşmadığına karar vermiş, diğer bir ifadeyle suçu örtbas etmiştir. Kamuoyuna duyurulur. Ek: SPK Karar örneği. EKİNDE 3 SAYFALIK SPK RAPORU VARDI (3. SF. YARIM) Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen biraz zaman beklemek zorunda.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve MYK üyesi Ali Kılıç ile birlikte 13 Eylül 2008 tarihinde yapmış olduğumuz basın toplantısında Kanal 7 (Yeni Dünya İletişim AŞ.) hakkında Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) uzmanları tarafından yapılan inceleme sonucunda 01.03.2007 tarihli bir rapor düzenlendiğini; Şirketin yurtdışındaki banka hesapları, Şirket ortaklarının yurtdışındaki iştirakleri ve Şirket (Kanal 7) ile haklarında izinsiz halka arz isnadı ile SPK tarafından suç duyurusunda bulunulan şirketler ile ilişkileri konularında SPK?ya eksik ve yanlış bilgi verilmesi nedeniyle Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ile yönetim kurulu üyeleri İsmail Karahan ve Mustafa Çelik hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunulması önerisini kapsayan bu Raporun o tarihten bu yana Cumhuriyet Savcılığı?na gönderilmediği belirtilmişti.
2. SPK?nın anılan Kararında (Kararın B-2-1a paragrafı) şirketin kayıtlarında gözükmeyen yurtdışı banka hesaplarının karar tarihi itibarıyla Kurula bildirilmemiş olduğu açık bir şekilde belirtilmektedir. Şirket yetkilileri söz konusu hesaplara ilişkin bilgileri İş Bankası Frankfurt Şubesi?nden istediklerini ve bilgiler gelince bunu SPK?ya bildireceklerini ifade etmişlerdir. Kurul bu beyanı yeterli görerek bu konuda bir işlem yapılmamasına karar vermiştir. Ancak Şirket bu beyanını 22.06.2007 tarihli bir yazı ile SPK?ya bildirmiş olmasına ve Kurul Kararı bu tarihten yaklaşık bir ay sonra yani 20.07.2007 tarihinde alınmış olmasına rağmen yurtdışı banka hesaplarına ilişkin olarak SPK?ya bir bildirim yapılmamıştır. Yani SPK uzmanlarının talep edip te şirket yetkililerinin vermediği bilgi, kurulun karar tarihi itibarıyla da verilmiş değildir. Sermaye Piyasası Kanunun 47/B-1 maddesi ise bilginin verilmemesini, eksik veya gerçeğe aykırı olarak verilmesini suç saymaktadır. Kurul buna rağmen bir işlem yapılmamasını kararlaştırmıştır.
3. Kararda, yukarıda belirtilen husus, yani bilgilerin verilmediği Kurul tarafından da kabul edilmekle birlikte bunun kasıtlı olmadığı ifade edilmektedir. Yani Kurul suçun maddi unsuru olan bilgi verilmemesi fiilinin gerçekleştiğini kabul etmekte, ancak manevi unsur olan ?kast?ın olmadığını kabul etmektedir. İncelemeyi yapan uzmanların ulaşamadığı sonuca Kurul ulaşmaktadır. Ayrıca ?kast?ın varlığını aramak idari bir birim olan SPK?nın değil ?yargı?nın görevidir.
4. Sermaye Piyasası Kanunu?nun 47/B-1 Maddesi SPK görevlileri tarafından talep edilen bilgilerin hiç verilmemesini, eksik veya gerçeğe aykırı olarak verilmesini suç olarak tanımlamaktadır. Raporda eksik veya yanlış (gerçeğe aykırı) bilgi verilmesi nedeniyle suç duyurusu yapılması gerektiği belirtilmektedir. SPK?nın 20 Temmuz 2007 tarihli kararında ise (Kararın B-2-2a paragrafı) bilgilerin hiç verilmemesi veya eksik verilmesinin gerçeğe aykırı bilgi verilmesi olarak sayılamayacağı belirtilmektedir. Oysa Rapordaki tesbit gerçeğe aykırı bilgi verilmesi değil, bilginin hiç verilmemesi veya eksik verilmesidir.