-?SAYIN BAŞBAKAN BAŞ YARGIÇ UNVANINA TALİPTİR?- Sayın Başbakan medyayı kontrol ederken öte taraftan adeta bir baş yargıç unvanı alarak tüm yargıyı kontrol etmek istiyor. Sayın Başbakan baş yargıç unvanına taliptir. Onun istediği kararları verecek bir yargı sistemi yaratmak istiyor. HSYK'nın Genel Kurulu'nun toplanamamış olması nedeniyle HSYK'yı tehdit ediyor. (Eğer HSYK Genel kurulu toplanıp benim istediğim kararları almaz ise ben Parlamento'da ara verdiğim HSYK görüşmelerine devam ederim, onu yasalaştırırım) diyor. Bu tehdittir. Bu tehdide hiç kimse pabuç bırakmayacaktır. O bekleyen teklif anayasaya aykırıdır, yoklukla maluldür. Teklif TBMM'de kabul edilir edilmez, yayımını beklemeden, yokluğun tespiti, yürütmenin durdurulması ve iptali için CHP dava dilekçesine Anayasa Mahkemesi'ne götürüp teslim edecektir. Sayın Başbakan'a, hükümete ben, o yarım kalmış yasayı çıkarmalarını tavsiye etmiyorum Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen tam olarak bir saat beklemek zorunda.
CHP, HSYK TEKLİFİNİN YASALAŞMASI HALİNDE ANAYASA MAHKEMESİNE GİDECEK
13 Şubat 2014 Perşembe
Hamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir televizyon kanalı yöneticisi arasında geçen telefon konuşmasına ilişkin ses kaydı ve Erdoğan'ın ses kaydıyla ilgili açıklamasını değerlendirdi.
Hamzaçebi, ?Televizyonlardaki, gazetelerdeki haberlere müdahale etmeyi, hoşuna gitmeyen haberleri kaldırmayı kendisinde bir hak olarak görüyor. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Başbakan?ın televizyonlarda, gazetelerde sansür ile görevlendirdiği memurları var. Bu sansür görevlileri Başbakan adına hareket ederek onun hoşuna gitmeyecek, gitmeyen haberleri yayından kaldırıyorlar? dedi.
Türkiye?de basın özgürlüğünün olmadığını ifade eden Hamzaçebi, ?Bu 2. Abdülhamit dönemindeki padişahın sansür uygulamasına benziyor. Padişah 2. Abdülhamit döneminde gazeteler matbaada basılmadan önce padişahın görevlendirdiği sansür memurları matbaaya gelip gazeteyi kontrol eder padişahın hoşuna gitmeyecek haberleri gazeteden çıkarırlardı. Medya üzerinde basın üzerinde haberleşme özgürlüğü üzerinde bizzat Sayın Başbakan?ın büyük bir baskısı vardır, büyük bir kontrolü vardır? diye konuştu.
Hamzaçebi, Türkiye'nin basın özgürlüğü alanında uluslararası kuruluşlarca yapılan değerlendirmelerde alt sıralarda yer almasının da bunun göstergesi olduğun söyledi.
Hamzaçebi, "Basın özgürlüğünün olmadığı bir Türkiye'de hükümet demokratikleşme paketi adı altında sürekli TBMM'ye yasa tasarıları, yasa teklifleri getiriyor. Bunların demokratikleşme ile hiçbir ilgisi yoktur. Basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede bir hükümetin demokratikleşme paketi hazırlaması mümkün değildir. Bunların adı demokratikleşmedir, içinde demokratikleşme adına hiçbir şey yoktur" diye konuştu.
-?İKİNCİ DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNİN ANA HEDEFİ RÜŞVET VE YOLSUZLUK SORUŞTURMASINI ÖNLEMEK, ONUN ÜZERİNİ ÖRTMEKTİR?-
TBMM'nin gündeminde iki demokratikleşme paketi bulunduğunu belirten Hamzaçebi, bunlardan birinin Anayasa Komisyonunda kabul edilen paket olduğunu, bu paketin temel hedefinin Gezi Parkı olayları benzeri protestoların tekrar meydana gelmesi halinde katılanları en ağır şekilde cezalandırmak, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun herkese vermiş olduğu hakları engellemek, 1 Mayıs?ta Taksim Meydanı?nı toplantılara kapatmak? olduğunu savundu.
Hamzaçebi, ?İkinci demokratikleşme paketinin ana hedefi ise özel yetkili mahkemeleri, Terörle Mücadele Kanunun 10. Maddesindeki mahkemeleri kaldırıyorum görüntüsü altında rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını önlemek, onun üzerini örtmektir.
Adalet Komisyonu'nda görüşülen teklifteki düzenleme ile Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasının öngörüldüğünü, ancak bu mahkemelerin vermiş olduğu hukuksuz mahkumiyet kararlarının nasıl düzeleceğine ilişkin bir düzenlemenin olmadığına işaret eden Hamzaçebi, "Sayın Başbakan bu konuda kamuoyunda umuda yol açan açıklamalar yapmıştı. (Yeniden yargılamayı düzenleyeceğiz) demişti. O teklifte yeniden yargılamaya ilişkin hiçbir düzenleme yoktur. Sayın Başbakan verdiği sözü tutmamıştır" değerlendirmesinde bulundu.
-"SAYIN BAŞBAKAN'I SÖZÜNÜ TUTMAYA DAVET EDİYORUM"
Hükümetin bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurularla ilgili bir karar vermesini beklediğini tahmin ettiğini söyleyen Hamzaçebi, öyle bile olsa mevcut sistemde yapılacak yeniden yargılamanın, Özel Yetkili Mahkemeler'deki hukuksuz mahkumiyetlerin ortadan kaldırılacağına ilişkin bir güvencenin bulunmadığına dikkati çekti.
Bu konuda, dijital verilerin tek başına hükme esas teşkil edecek bir belge olmadığı ile gizli tanık müessesesinin kaldırılması adımlarının mutlaka atılması gerektiğinin altını çizen Hamzaçebi, "Sayın Başbakan'ı yeniden yargılama konusunda verdiği sözü tutmaya davet ediyorum. İnsanların mağduriyetlerini ele alarak, onların vicdanlarına seslenerek, önlerine bir umut koyarak, kendi istediği yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının üstünü örtecek düzenlemeyi yapmaya hakkı yoktur" diye konuştu.
Teklifteki bazı maddeleri eleştiren Hamzaçebi, iktidarın kamu görevlilerine yönelik kitle halinde tayinler yaptığını, hükümetin düzenleme ile bu kişilerin haklarını aramasının önüne geçmeye çalıştığını ve böylelikle anayasal haklarını engellediğini savundu.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında aktardığı bazı ses kayıtlarına yönelik hükümet yetkililerinden "bu bir suçtur" şeklinde değerlendirmeler geldiğini de belirten Hamzaçebi, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun hakim kararı ile yapılmış olan dinlemeleri kamuoyuyla paylaşmasına suç diyen anlayış 17' Aralık'taki rüşvet ve yolsuzluk iddialarına, onun delillerine maalesef suç diyemiyor" ifadesini kullandı.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, HSYK düzenlemesiyle ilgili teklifin TBMM'de kabul edilmesi halinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onaylamasını beklemeden Anayasa Mahkemesi'ne taşımalarına değindi. Hamzaçebi; ?Bir yasa TBMM?de kabul edildiği anda yasa koyucu olan TBMM?nin iradesi ortaya çıkmış oluyor. 60 günlük iptal davası açma süresi hak düşürücü bir süre olarak o yasanın Resmi Gazete?de yayımlamasından itibaren işlemeye başlar. Bu demek değildir ki Resmi Gazete?de yayımlanmadan bu dava açılamaz, açılabilir. Anayasa Mahkemesinin buna ilişkin kararları vardır. O nedenle yasanın Resmi Gazete?de yayımını beklemeden Anayasa Mahkemesinde bu davayı açacağız. Hiçbir şekilde hükümete ben bu yasayı çıkarmasını tavsiye etmiyorum.? diye konuştu
-?AMACIMIZ HÜKÜMETİN HSYK?DA YAPACAĞI TASARRUFU ENGELLEMEKTİR?-
Bir soru üzerine Hamzaçebi, ?Yokluğun tespiti. HSYK Teklifi bu şekilde yasalaşır ise Anayasaya göre hükümette olmaması gereken yetkiler hükümete geçmiş oluyor. Yargı bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığını hükümet yok ediyor. Yetki gasbında bulunuyor, Yetki gasbında bulunan bir yasa anayasaya göre yok hükmündedir. Bu yokluğun tespitini isteyeceğiz. Amacımız hükümet o yasal düzenleme yürürlüğe girdikten sonra süratle atamalara girişecek. Amacımız hükümetin HSYK?da yapacağı tasarrufu engellemektir? dedi.
Bir basın mensubunun Emniyetteki görevden almalara dikkat çekmesi üzerine Hamzaçebi, ?Bunların hepsi hukuksuz tayinlerdir. Hukuksuz atamalardır. Kitle halinde kamu görevlileri tayin ediliyor ise bunun objektif, mantıklı, hukuki hiçbir gerekçesi yoktur? dedi.
-?SAYIN BAŞBAKAN?A SORU SORMAK BİR KAHRAMANLIĞA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA?
Başbakan Recep Erdoğan'ın kendisine soru soran gazetecilere yönelik tavrını da bir soru üzerine değerlendiren Hamzaçebi, "Sayın Başbakan, karşısında gazeteci istemiyor. O sansür görevlilerini istiyor. Gazetecilik yapmak, Sayın Başbakan'a soru sormak bir kahramanlığa dönüşmüş durumda. Ben Başbakan'a soru sorabilecek, soru soran gazetecileri bu kahramanlıkları nedeniyle kutluyorum. Onlar her türlü ödüle layıktır" dedi.
?İşadamları arasında geçen bir tapede küfürler yer alıyor, ne diyorsunuz?? sorusuna Hamzaçebi, ?Çok çirkin, yakışıksız ifadeler. Bunları kınıyorum? dedi.
?BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş?ın özerklik konusundaki açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?? sorusuna Hamzaçebi, ?Bu şekilde bir fiili durum yaratmaya yönelik çabalar, faaliyetler, özerk bölge gibi çalışmalar son derece yanlıştır, doğru değildir. Türkiye?de sorunların çözüm yeri TBMM?dir? dedi.
-CUMHURBAŞKANINA ÇAĞRIDA BULUNDU-
Bir soru üzerine Hamzaçebi, Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye?de bir rüşvet ve yolsuzluk soruşturması olduğunu ifade eden Hamzaçebi, Cumhurbaşkanından yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının önünü açacak bir tavır göstermesini isteyerek şöyle dedi:
?Bu çıkacak olan yasalarda da biz Sayın Cumhurbaşkanının bu yönde bir tutum takınmasını bekliyoruz. Sözünü ettiğim iki adet ismi demokratikleşme olan gerçekte demokratikleşme ile hiçbir ilgisi olmayan bu yasalar eğer Genel Kurul?dan aynen geçerek yasalaşırsa Sayın Cumhurbaşkanı?nın bu yasaları TBMM?ye iade etmesini bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanından biz böyle bir tavır bekliyoruz.?