13 Mart 2014 TBMM - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM Genel Kurulu'nun 18 Mart Salı günü olağanüstü toplanması talebiyle Meclis Başkanlığı'na başvurduklarını bildirdi. -1 MART TEZKERESİ BENZETMESİ YAPTI- Hamzaçebi, eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Gezi olaylarında hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın cenaze töreni sırasında sosyal paylaşım sitesinden paylaştığı bir tweete nasıl değerlendiriyorsunuz?? sorusuna Hamzaçebi, ?15 yaşındaki yavrumuz vefat etmiş. Bütün Türkiye bunun üzüntüsünü yaşıyor. Bu acıya ortak olmak bütün insanların önceliği olmuş durumda ama birileri çıkıyor insanların o hissiyatını ifade ettiği ortamı, o meydanları, o meydandaki kalabalıkların duygularını incitecek bir söylemde bulunuyor. Öyle görüyorum ki bu acıdan bir birleştirme bir kucaklaşma değil de bir ayrışma çıkarmak isteyenler var ve bunlar hükümette? yanıtını verdi. Hamzaçebi, bir başka soruyu yanıtlarken de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dün onayladığı dershanelerle ilgili düzenlemeyi içeren kanun ile Demokratikleşme Paketinde anayasaya aykırı olduğunu düşündükleri noktaları Anayasa Mahkemesi'ne taşıma konusunda çalışma yaptıklarını da söyledi. Başbakan'ın cemaate yönelik söylemlerini de değerlendiren Hamzaçebi şunları söyledi: "Nefret suçu ilk defa bizim yasalarımıza giriyor. Yasanın onaylandığı gün Başbakan nefret suçu işliyor. Cemaati kast ederek; 'Bunlar Şia'dan da kötü' diyor. Yani 'Şia çok kötü, bunlar Şia'dan da kötü' Bu tam bir nefret suçudur. Kendisini dindar olarak tanımlayan biri kendi inancını ve ona uygun pratiklerin herkes için geçerli olduğuna inanıyorsa en iyisinin o olduğuna inanıyorsa, bunu herkese kabul ettirmeyi kendi görevi sayıyorsa onun dışındaki bütün inançları reddediyorsa bu kişi demokrat değildir. Bu kişi doğrudan doğruya nefret suçu işliyor demektir. Ben bundan son derece üzüntü duydum ve irkildim. Bir yandan adı demokratikleşme olup demokrasi ile ilgisi olmayan yasa çıkarılırken bir yandan nefret suçunu eksik de olsa yanlışlıkları da olsa hukukumuza kazandırırken bir yandan en yetkili kişi nefret suçu işliyorsa demokrasi adına hepimizin endişelenmesi gerekir." Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm seçip zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç saat beklemek zorunda.
CHP, Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdı
-CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Genel Kurul'un 18 Mart Salı günü olağanüstü toplanması talebiyle Meclis Başkanlığı'na başvurduklarını bildirdi
-CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi:
-"Biz fezlekelerin TBMM'de okunarak buna ilişkin belgelerin, dosyaların da milletvekillerinin bilgisine sunulmasını Meclis Başkanımız'dan bekliyoruz"
-"Fezlekeleri okumamak, onun ekindeki bilgi ve belgeleri milletvekillerinin bilgisine sunmamak bir anayasal suçtur. Bu suçu işleyen Meclis Başkanı meşru açıdan tartışmalı hale gelir"
Hamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Meclis'in olağanüstü toplanmasına ilişkin yaptıkları başvuru hakkında bilgi verdi.
TBMM'nin dört eski bakan hakkındaki fezlekeleri görüşmek üzere 18 Mart Salı günü saat 15.00'de olağanüstü toplanması konusundaki taleplerini TBMM Başkanlığı'na sunduklarını aktaran Hamzaçebi, talepte 132 CHP milletvekilinin imzası olduğunu söyledi.
Hamzaçebi; ?Talebimiz iki bölümden oluşmaktadır. Birincisi 4 eski bakan hakkındaki fezlekenin Meclis Genel Kurulunda okunarak milletvekillerinin bilgisine sunulması. İkincisi de bu fezlekelerin TBMM?ye intikalinin gecikmesiyle Meclis?e intikal ettikten sonra Genel Kurul açık olduğu halde Genel Kurul?da okunmasındaki gecikme veya bu fezlekelerin okunmamasına ilişkin idari işlemlerin bir genel görüşme konusu yapılması.
4 fezlekenin okunması ve bu konuya ilişkin bir genel görüşme önergesini TBMM Başkanlığına verdik.
Biz olağanüstü toplantı olan günde fezlekelerin TBMM?de okunarak buna ilişkin belgelerin de dosyaların da milletvekillerinin bilgisine sunulmasını Meclis Başkanımızdan bekliyoruz. Sayın Meclis Başkanı?nın fezlekeleri Genel Kurula okutup ilgili dosyaları ve belgeleri de milletvekillerinin bilgisine sunma dışında bir seçeneği bulunmamaktadır.
Sayın Meclis Başkanı?nın belgeleri milletvekillerinin bilgisine sunmamak ya da fezlekeleri okumayıp da onun bir özetini okumak şeklinde bir takdir hakkı bulunmamaktadır." diye konuştu.
-?BU SUÇU İŞLEYEN MECLİS BAŞKANI MEŞRU AÇIDAN TARTIŞMALI HALE GELİR, MEŞRUİYETİNİ YİTİRİR.?
Anayasa'nın 98. maddesine göre Meclis Soruşturmasının milletvekillerinin denetim yollarından biri olduğuna işaret eden Hamzaçebi, fezlekelerin okunmaması ya da bunun eki olan belgelerin milletvekillerinin bilgisine sunulmamasının bu denetim hakkının engellenmesi anlamına geldiğini savundu.
"Bu konuda soruşturmanın gizliliği ilkesine de sığınılamaz" diyen Hamzaçebi, Meclis Soruşturması açılıp açılmamasına karar verebilmesi için milletvekillerinin, bu belgeleri bilmesi gerektiğini kaydetti.
Soruşturmanın gizliliğinin milletvekillerini bağladığını, bu nedenle milletvekillerinin dosyadaki bilgilere sahip olduktan sonra gizlilik ilkesi gereğince bunları başkalarıyla paylaşamayacağını vurgulayan Hamzaçebi, "Biz Sayın Meclis Başkanı'ndan anayasa hükmüne uygun olarak hareket etmesini bekliyoruz. Aksi takdirde Sayın Meclis Başkanı kendisini bir meşruiyet tartışmasının içine sokmuş olacaktır. Fezlekeleri okumamak, onun ekindeki bilgi ve belgeleri milletvekillerinin bilgisine sunmamak bir anayasal suçtur. Bu suçu işleyen Meclis Başkanı meşru açıdan tartışmalı hale gelir, meşruiyetini yitirir. Biz Sayın Meclis başkanı'nın böyle bir tartışmanın içine girmesini arzu etmiyoruz" diye konuştu.
Hamzaçebi, geçmişte bunun örnekleri olduğunu belirterek, dönemin Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk?un iki bakan hakkındaki Başbakanlık Teftiş Kurulunun hazırladığı rapor üzerine Başbakanlıktan gelen tezkereyi Genel Kurul?un bilgisine sunduğunu belirterek, ?Son cümleyi de şöyle bağlamıştır, ?konuya ilişkin Başbakanlık tezkereleri okutulup ayrı ayrı Genel Kurul?un bilgisine sunulduktan sonra Başkanlığımızda bulunan dosyalar sayın milletvekillerinin tetkiklerine açılacaktır? Gayet açık, dosyalar milletvekillerinin incelemesine sunulur. Yani gizlilik gerekçesiyle bu dosyaların milletvekillerine vermeyin demek Anayasanın 98. Maddesini bir kenara atmak demektir? dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, ?Bu bir denetim yolu değildir? şeklinde bir değerlendirmesi olduğunu ifade eden Hamzaçebi, ?Sanıyorum dili sürçtü orada çünkü Anayasanın 98. Maddesinin birinci fıkrası Sayın Başkan iyi bilir. Meclis soruşturması gensoru gibi Meclis araştırması gibi soru gibi bir denetim müessesidir. Tabii ki bir yargısal sonucu da olacaktır? dedi.
-"BU SUÇLARI MİLLETİN GÖZÜNDEN KAÇIRMAKTA BAŞARILI OLAMAZLAR"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Hamzaçebi, ?Tam olarak isteğiniz nedir?? sorusuna, ?Üst yazı değil, o suçun unsurlarının özetlendiği hangi failin hangi suçun işlediği konusundaki iddiaların yer aldığı o dokümanın o belgenin TBMM?ye sunulması, okunması ve dosyaların da milletvekillerinin incelemesine açılacağının bildirilmesi. Bizim isteğimiz budur? yanıtını verdi.
-?BUNUN BİR ÖRNEĞİ MUTLAKA SAVCILAR DA VARDIR?-
?Klasörlerin sayısında azalma olduğu, içeriğine müdahale edildiği yönünde iddialara ne diyorsunuz?? sorusuna Hamzaçebi, "Ortada işlendiği iddia edilen suçların ve ona ilişkin belgelerin azaltılabileceği, kısaltılabileceği, ortadan kaldırılabileceği kanaatinde değilim. Bunların bir örneği mutlaka savcılarda vardır. Bunlar gerçekten saklanmış gizlenmiş ise kesinlikle ortaya çıkacaktır. Bunları incelemeye açmama yönündeki bir tutum ister istemez böyle bir ihtimali akla getiriyor. her şey orada ise niye açmıyorsunuz? Açmamanın bir gerekçesi daha var tabii ki bu suçları milletin gözünden kaçırmak. Ama bunda hiç kimse başarılı olamaz. Bu kadar ciddi, vahim bir olay hiçbir şekilde gizli kalamaz."
-?GENEL KURUL?UN İRADESİNİ İPOTEK ALTINA ALMAK DEMEKTİR?-
?Meclis Başkanı açmazsa ne yapacaksınız?? sorusuna da Hamzaçebi, ?Bunları biz Meclis soruşturmasına veririz şeklinde ki bir düşünceyi kesinlikle paylaşmıyorum. Bu Genel Kurul?un iradesini ipotek altına almak demektir. Bunun anlamı şudur, biz bunları gizleyeceğiz, açıklamayacağız, kendimize göre bir soruşturma komisyonu oluşturacağız, bu olayı kapatmak üzere o komisyona vereceğiz, bu olayı kapatacağız, bunun anlamı budur. Meclis Başkanı bunu yapmaz ise meşruiyet tartışması başlayacak meşruiyetini yitirecektir? dedi.
-?TBMM SEÇİM SONRASI HER GÜN BU KONUYU KONUŞACAKTIR?-
?Yargı yolunu deneyecek misiniz?? sorusuna da Hamzaçebi, ?Yargı yolunu tabi ki deneriz? derken, ?TBMM?nin gündemi sürekli olarak bununla meşgul olacaktır. Fezlekenin eki dosyaları milletvekilinin bilgisine sunulmazsa TBMM seçim sonrası her gün bu konuyu konuşacaktır? dedi.
-KILIÇDAROĞLU, OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA KATILACAK
Hamzaçebi, bir soru üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da miting programlarını revize ederek olağanüstü toplantı günü TBMM'de olacağını söyledi.
?Genel görüşme olması halinde AKP?nin bakanlar sırasını boş bırakacağı iddia ediliyor,o zaman ne yaparsınız?? sorusuna ise Hamzaçebi, ?Biz de muhtelif önlemler düşünüyoruz. Kendine güvenenler oraya bakanı oturtur o genel görüşmeyi yaparlar? yanıtını verdi.
-?TOPLANTIYA KATILACAKLARINI İFADE ETTİLER?-
Olağanüstü toplantı çağrı dilekçesine CHP milletvekillerinin imzaladığını ifade eden Hamzaçebi, ?Ama diğer siyasi partilerle olan görüşmemizde bu olağanüstü toplantıya destek vereceklerini, toplantıya katılacaklarını ifade ettiler. Bağımsız milletvekilleriyle de görüştük. Hepsiyle değil ama önemli bir kısmıyla görüştük, onlar da katılma yönünde irade beyan ettiler? dedi.
Bir başka soruyu yanıtlarken "Meclis Soruşturma Komisyonu'nun kurulmasından Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu'nun kaçabileceğini zannetmiyorum" diyen Hamzaçebi, fezlekelere kimsenin "hayır" diyemeyeceğini de savundu.
1 Mart tezkeresi benzetmesi yapan Hamzaçebi, ?1 Mart tezkeresinde hükümetin talebi reddedilmişti. Burada da hükümetin talebi Meclis soruşturması açılmaması ise bu talep gene 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi reddedilecektir? dedi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının da sorulduğu Hamzaçebi, bu tutumların demokrasi dışı olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan ve kurmaylarının beyanları ile nefret suçu işlediklerini savunan Hamzaçebi, bunun demokrasi adına endişe verici olduğunu vurguladı.