Hamzaçebi, TBMM?de Gündemi Değerlendirdi

Hamzaçebi, TBMM?de Gündemi Değerlendirdi
29.09.2014
 
Hamzaçebi, TBMM?de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi, Irak ve Suriye tezkereleri konusunda CHP?nin tutumunun ne olacağına ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Hamzaçebi, "Davutoğlu, AKP'nin okumuş etmiş, kültürlü bir adamı. Bütün çalışmalarında, konuşmalarında kendisi, özellikle bu yanını öne çıkarmaya oldukça dikkat ediyor. Çeşitli çevreler, köşe yazıları, haberlerde aydın, entelektüel gibi sıfatlarla anılmak hoşuna gidiyor. Bu sıfatları hak ettiğini göstermenin özel bir gayreti içinde" dedi.
 
CHP'nin, uzun zamandır görmedikleri aydın, entelektüel bir kişinin başbakan olmasından mutluluk duyacağını ifade eden Hamzaçebi, Davutoğlu'nun, aydın, entelektüel tanımını hak etmediğini söyledi.
 
Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Aydın, entelektüel dediğimiz kişi dünyayı, dünyanın sorunlarını bilen, adil olmayan bütün devlet uygulamalarına karşı çıkan, bütün vatandaşlar için ortak doğruyu savunan, bilgisini, uzmanlığını, hakikatle olan ilişkisini siyasi mücadele alanında kullanan kişi aklımıza gelir. Sayın Davutoğlu, bu özelliklere sahip bir politika izliyorsa aydın, entelektüel diyebiliriz. İzlemiyorsa -ki öyle-, bunu açıkça ortaya koymak lazım.
 
Sayın Davutoğlu, Başbakan olduğundan bu yana söylediği bir şey var: 17 Aralık, Hükümet'e yönelik darbe teşebbüsüydü. Kendisi de biliyor ki 17 Aralık'ta, dolar, avro, para kasaları, ayakkabı kutuları, TÜRGEV, 'paraları sıfırlayın' talimatı var. Bunlar ayan beyan ortada olduğu halde işin bu kısmını Davutoğlu bırakıyor diyor ki, 'Hükümet'e yönelik darbe teşebbüsü.' Davutoğlu, bilgisini, uzmanlığını, birikimini, halkın mücadelesi alanında değil, yolsuzlukları örtme alanında kullanıyor. Buna şaşırmıyorum, çünkü oraya atamayla gelen bir kişi. Eskiden kontenjan senatörleri vardı, kendisi kontenjan başbakanı. O nedenle efendisinin verdiği görevi yerine getiriyor. Efendisine şükran duyguları içinde, onun bulaştığı bütün yolsuzlukları örtbas etmeyi kendi ana görevi sayıyor. Böyle kişiye aydın, entelektüel dersek bu kelimelere yazık ederiz, saygısızlık ederiz."
 
-"Davut harikalar diyarında gibi bir başbakanlık"
 
Hamzaçebi, Davutoğlu'nun, Gezi hareketini hükümete yönelik darbe teşebbüsü olarak tanımladığını, diğer yandan kendisini evrensel hukuk ilkelerine bağlı, demokrat kişilik olarak tarif ettiğini söyledi.
 
Davutoğlu?nun ?özgürlük karşıtı bir başbakan? olduğunu ifade eden Hamzaçebi, ?Davutoğlu?ndan demokrat olmaz, özgürlükçü bir başbakan olmaz. O efendisinin kendisine belirlemiş olduğu, çizmiş olduğu siyaset alanı içerisinde Davut Harikalar Diyarında gibi bir başbakanlık yapıyor. CHP ile polemiğe girmek gibi bir görevin Erdoğan tarafından kendisine verildiği anlaşılıyor? dedi.

?Sayın Davutoğlu önce siz bir aynaya bakın? diyen Hamzaçebi, ?IŞİD?e terör örgütü diyemeyen bir kişiyi göreceksiniz o aynada. Ayrıca bir de sizi oraya tayin eden Erdoğan?a bakın? diye konuştu.

Zorunlu din dersi konusunda AİHM?in verdiği karar sonrası Başbakan?ın yaptığı açıklamaya işaret eden Hamzaçebi, ?Sayın Davutoğlu siz Marksizmi zorunlu Marksizm derslerinde mi öğrendiniz ya da Marksizmi zorunlu bir din dersi haline getirmeyi mi düşünüyorsunuz?? diye sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Öyle kitaplar vardır ki bombadan daha tehlikelidir" dediğini belirten Hamzaçebi, "Hadi  demokrat olduğunuzu gösterin, kitapları bombadan daha tehlikeli sayan Erdoğan'a yönelik iki cümleniz olsun. Doğrudan onu hedef almanız şart değil" dedi.
 
Bakara Suresi'nin 256. ayetinde dinde zorlama olmadığının yer aldığına işaret eden Hamzaçebi, şunları kaydetti:
 
"İnsan dini önce ailesinde öğrenir. Ailede eğer insan dinini, inancını öğrenememişse okulun ona vereceği çok fazla bir şey yoktur. Erdoğan, uyuşturucuyla mücadelede zorunlu din dersinin önemini anlatıyor. Din bir ahlak sistemidir, çocukların böyle bir sisteme sahip  olması elbette önemli. Manevi yanının güçlü olması hayatta daha dik tutar, mücadeleci kılar. 34 yıldır zorunlu din dersi uygulaması var, uyuşturucu, bonzai patlamış. Tek başına bir kavramı savunayım derken verdiğiniz örnekler, sizi doğru sonuca götürmez. Davutoğlu, orta öğretimdeki başörtüsü uygulaması için 'ailelerin tercihine bıraktık, çocukları özgür kıldık' diyor. Orada başörtüsünü ailelerin tercihine bırakıyorsunuz da sıra din dersine gelince bunu neden ailelerin tercihine bırakmayı düşünmüyorsunuz? Hükümet, başı her sıkıştıkça başörtüsüne başvuran bir politika izliyor. Başörtüsü etrafında toplumda kutuplaşma yaratarak kendi saflarını daha sıkılaştırmak, böylece oylarını artırmak gibi popülist politika uyguluyor. 
 
11 yaşındaki bir kız çocuğunun çocuk olarak varlığını kabul etmek yerine onu bir çocuk olarak kabul etmek yerine onu cinselliğini yaşayabilecek bir genç kız olarak görmek sağlıklı bir ruh halini yansıtmıyor. Bunu kabul etmiyoruz.?

Hamzaçebi, Davutoğlu'nun, "2002'de bu ekonomi, IMF memurunun vicdanına teslim edilmişti" dediğini kaydederek, Davutoğlu'nun, 2005'te o zamanki Hükümet'in IMF'den 10 milyar dolar borç aldığını unuttuğunu söyledi. Hamzaçebi,  AK Parti hükümetlerine kadar hiçbir Hükümet'in, askerin, Mehmetçiğin kanı üzerinden ABD ile pazarlık yapmadığını ifade etti.

-Tezkereler
 
Tezkereyle ilgili bir soruya Hamzaçebi, şöyle karşılık verdi:
"IŞİD terör örgütü olarak tanımlanacak mı bilmiyoruz. Türkiye, bölgenin en önemli ülkesidir. Suriye, Irak tarihi komşularıdır. Bu komşularla yüzyıllarca beraber yaşayacağız. Türkiye kara askeri harekatın parçası olarak IŞİD'e karşı harekete kalkıştığı takdirde bunun gelecek dönemlerde Türkiye'nin bölge siyasetine etkisi olumsuz olacaktır. ABD ve diğer ülkeler, uluslararası koalisyon buradan ayrılıp gidecektir. Ama Türkiye, bu ülkelerle yaşamaya devam edecektir. IŞİD'in kafa kesen, vahşi uygulamalarına Türkiye'nin elbette seyirci olması düşünülemez. Türkiye, batı ittifakını, bu konudaki uluslararası koalisyonu desteklemek, bunun içinde de yer almak zorundadır. Ama askeri hareket, işin olmaması gereken boyutudur. Bunun dışında hangi destekler verilebilirse,  Türkiye elbette bu desteği uluslararası koalisyona vermelidir."
 
"Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın PKK'ya çağrısı bulunduğunu" ifade eden bir gazeteciye Hamzaçebi, "Hükümet, Öcalan'ı muhatap almıştı, şimdi Kandil'i de muhatap alarak iç siyasetin unsuru yaptı" yanıtını verdi.

Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm seçip zaten karar verin. Biz kulüp geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen üç gün beklemek zorunda.