Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm atanmış zaten karar verin. Biz sirk geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen biraz zaman beklemek zorunda.
Hamzaçebi, TBMM'de Gündemi Değerlendirdi
09.12.2014
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk ile Hülagü arasında benzerlik kuruyor. Bu en masum ifadeyle cehaletin örneğidir. Tarihi akılla, yürekle, kalp gözüyle okumuyor, kinle okuyor" dedi.
Hamzaçebi, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Din Şurası'nda, "Osmanlıca öğrenilecek, öğretilecek" diye adeta emir verdiğini söyledi.
-?SAYIN ERDOĞAN SİZ ARTIK BAŞBAKAN DEĞİLSİNİZ?-
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?ın dün Din Şurası?nda yaptığı açıklamalara işaret eden Hamzaçebi, ?Sayın Cumhurbaşkanı dün Din Şurası?nda adeta emir verdi; Osmanlıca öğrenilecek, öğretilecek. Sayın Erdoğan siz artık Başbakan değilsiniz, hükümet değilsiniz, bu konular sizin yetki alanınızda değil. Bu konularda sizin konuşmamanız gerekir. Bir emir kipinde sizin konuşmanız herhangi bir şekilde hukuka uygun değil? diyerek şöyle devam etti:
"Onun asıl hedefi laiklik, cumhuriyet , cumhuriyetin temel değerleri, modernleşmeyle hesaplaşmaktır. Asıl derdi Arap alfabesini bir şekilde Türkiye'de geçerli kılmaktır. Söylemek istediği budur.
Din Şurası'ndaki konuşmasında Atatürk ile Hülagü arasında benzerlik kuruyor. Harf devrimini kast ederek, bunun bir benzerini geçmişte Hülagü yapmıştır diyor. Moğol İmparatoru Hülagü, Bağdat'ı, o dönemin en büyük kütüphanesi olan Bağdat Kütüphanesi'ni yakıp yıkmıştır. Hülagü tam bir kültür kıyımı yapar. Onu örnek veriyor. Türkiye'nin, Atatürk'ün yaptığının bir benzerini geçmişte Hülagü yapmıştır diyor. Kin ile konuşuyor. Atatürk ile Hülagü arasında benzerlik kurmak, Atatürk'ü Hülagü'ye benzetmek en masum ifadeyle cehaletin örneğidir. Cahil dersem, onun gerçek tutumunu doğru ifade etmiş olmam. Tarihi akılla, yürekle, kalp gözüyle okumuyor, kinle okuyor. Tarihe kinle bakan kişi, cumhuriyet tarihine, son 200 yıldır Türkiye'nin modernleşmesi olarak ifade ettiğimiz, Osmanlı'da da kökleri olan modernleşme tarihine kinle bakıyor. Kinin ifadesi."
-?KONU TAMAMEN ÇARPITILIYOR?-
Başbakan Ahmet Davutoğlu?nun ?Osmanlıca seçmeli ders olarak okutulsun? dediğini ifade eden Hamzaçebi, ?Elbette, bizim söylediğimiz de budur, konu tamamen çarpıtılıyor. Başta zorunlu diyordunuz sonra seçmeliye döndü. Bizim de eleştirimiz zorunlu olmasınaydı, konu çarpıtılmaktadır. Ama Sayın Erdoğan?ın aklında bu dersin zorunlu olması vardır ama hedefi ileride bir şekilde Türkiye?yi Latin harflerine terke mecbur bırakıp Arap Alfabesine geçirmektir. Anayasanın buna izin vermediğini bildikleri için şimdi Atatürk'ü Hülagü'ye benzeterek, bunu ifade etmeye çalışıyorlar. Biz Osmanlı denilince medreselerinde felsefe ve mantık dersleri okutan Osmanlı padişahlarını anlıyoruz. 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na ilk üniversiteyi, Sayıştay'ı, matbaayı getiren Osmanlı padişahlarını anlıyoruz. Bütün bunlara karşı çıkan anlayışı anlamıyoruz. Onlar, bu modernleşme hareketlerini anlamıyor. Erdoğan, Davutoğlu ikilisi bunları anlamıyor. Onların meselesi başka" diye konuştu.
- ?SEÇMELİ OSMANLICA DERSİ ELBETTE OLABİLİR?-
Hamzaçebi, Osmanlıca ders tartışmasına değinerek, ?Seçmeli Osmanlıca dersi elbette olabilir. Bu bizim de görüşümüzdür? diye konuştu.
-?İSTENEN TAMAMEN JANDARMAYI SİYASİ İKTİDARIN EMRİNE ALMAKTIR?-
Hamzaçebi, İçişleri Komisyonu'nda görüşülen iç güvenlik paketine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Tasarının jandarmayla ilgili bölümlerinin, Genelkurmay Başkanlığı'nın görüşü alınmadan hazırlandığını ifade eden Hamzaçebi, Genelkurmay'ın endişelerini ifade etmesine rağmen hiçbirinin ciddi bulunmadığını, bu doğrultuda herhangi bir düzenleme yapılmadığını söyledi.
Yapılmak istenilenin, jandarma teşkilatını, siyasi iktidarın emrine almak olduğunu söyleyen Hamzaçebi, demokrasilerde, sivil iradenin askerlerin yönetimi konularında da karar alabileceğini kaydetti. Hamzaçebi, ancak burada hareket noktasının, demokrasi, demokratik kaygı olmadığını savunarak, "Hareket noktası, 'jandarma zamanında TIR'lara operasyon yaptı, işlediğimiz suçlar çıktı, o nedenle jandarmayı kontrol altına alalım...' Hareket noktası, jandarmayı demokratik yönetime kavuşturmak veya modern demokrasinin, sivil iradenin emrinde kurum haline dönüştürmek değil. Amaç, jandarmanın, hükümetin istemediği operasyonları yapmamasını sağlamaktır. Hükümete tavsiyem, bu konuda ısrar etmeyin" görüşünü dile getirdi.
-? SAYIN DAVUTOĞLU VE EKİBİNE BU KONUDA GÜVENMİYORUZ?-
Çözüm sürecine ilişkin de Hamzaçebi, ?Süreçle ilgili hükümet kapalı bir şekilde tavır içerisinde, kapalı yürütüyor bunu. Toplumla, anamuhalefetle diğer muhalefet partileriyle hiçbir şekilde bilgi paylaşımında bulunmuyor. Buradan bütün toplumu mutlu edecek bir çözümün çıkması mümkün değildir. Sayın Davutoğlu ve ekibine bu konuda güvenmiyoruz? dedi.
Bir soru üzerine Hamzaçebi, ?Sözleşmeli personelin alımında yönetim, idare her türlü esnekliğini kullanmaktadır. Objektif bir alımdan söz etmek mümkün değildir. Sözleşmeli personel listeleri incelendiğinde kimlerin yakınları burada istihdam edilmiştir, bu da ortaya çıkacaktır? dedi.
-?BU TAM BİR MAFYA USULÜ?-
Eski milletvekili Feyzi İşbaşaran?ın adliye girişinde yumruklu saldırıya uğramasına ilişkin soruya Hamzaçebi, ?Bir kişi eğer hakaret suçunu işliyorsa elbette hakkında gerekli yasal kovuşturma yapılabilir? diyerek şöyle devam etti:
?Bir yandan otelinden kişiyi alıyorsunuz, yaka paça götürüyorsunuz, vahim olan götürüldüğü yerde bu kişinin bindirilmiş kıtalar tarafından saldırıya uğramasıdır, darp edilmesidir. Birileri bunu organize etmiş, gelmiş, polislerin koruması altında Emniyet binasına savcılığa, adliyeye götürülürken saldırıya uğruyor, darp ediliyor, bunu kabul etmek mümkün değil. Polis gözaltına alınan kişiyi koruyamıyorsa kimi koruyacaktır. Hakaret suçunu asla onaylamıyorum. Varsa öyle bir suç elbette yasal takibat yapılır ama bu tam bir mafya usulü, çok çirkin olmuştur, bunu yapanlar da suç işlemiştir? yanıtını verdi.