Hamzaçebi Beykoz'da

Seçim çalışmaları çerçevesinde İstanbul'da Beykoz ilçesini ziyaret eden Hamzaçebi, İstanbul 1. bölge milletvekili adayları Erkan Başboğa ve Gamze Akkuş İlgezdi ile birlikte CHP İlçe Başkanlığını ziyaret etti, esnafı gezdi, Ortaçeşme Merkez Camii'nde cuma namazı kıldı ve Mahalle Temsilciliği açılışında vatandaşlara hitap etti.

Sadece Beykozlu, sadece İstanbullu vatandaşlara değil tüm Türkiye'ye hitap etmek istediğini ifade eden Hamzaçebi, bu seçimde klasik bir iktidar eleştirisi yerine ülke için yapılacakları anlatmayı tercih ettiklerini kaydetti. Beykoz'a daha önce de defalarca geldiklerini ve sorunlarını iyi bildiklerini vurgulayan Hamzaçebi özetle şunları söyledi:

 

YEPYENİ PROGRAMLA YOLA ÇIKTIK: 

Biliyorsunuz CHP olarak bu genel seçim için yepyeni bir programla yola çıkmış bulunuyoruz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı bu programla tüm ülkemize 'Yaşanacak Bir Türkiye' vaat ediyoruz.

 

HÜKUMETİ ELEŞTİRMEYE GELMEDİK:

Biz buraya sizin karşınıza hükumet eleştirisi yapmak için gelmedik. Bambaşka bir strateji ile bu seçime hazırlandık. Klasik bir muhalefet anlayışı ile hareket etmiyoruz. CHP olarak Beykoz, İstanbul, Türkiye için ne düşünüyoruz, ne çözümler öneriyoruz, bunları anlatmaya geldik.

TÜM SORUNLARI BİLİYORUZ: 

Biliyorsunuz daha önce de defalarca Beykoz'a geldik. Beykoz'un başta mülkiyet, 2B ve imar olmak üzere tüm sorunlarını iyi biliyoruz. Bir muhalefet partisi

olarak bu sorunlara ilişkin TBMM zemininde her zaman nasıl bir yapıcı siyaset anlayışı izlediğimizi başta muhtarlarımız olmak üzere hepiniz iyi biliyorsunuz. Ancak daha çözülecek olan çok sorunlar vardır ve inşallah bunları çözmek de 7 Haziran'dan sonraki CHP iktidarında bize kısmet olacaktır.

 

 

BEYKOZ'UN İMAR SORUNUNA SON:  

2B yasal düzenlemesinde bedel yüksekliği nedeniyle alabilenler oldu, taksit olanağı veya ödeme kolaylığı sağlanmadığından alamayanlar oldu, buna dönük taleplerinizi

bize de ulaştırdınız. İnşallah bizim iktidarımızda Beykoz bir daha imar sorunu yaşamayacak. Bunun sözünü veriyoruz.

3 MİLYON AİLEYE 720 TL: 

Siyasetin amacı insanları mutlu etmektir. Siyasete böyle bakmayan anlayışlar da var; ancak biz öyle değiliz. Biz toplam 3 milyon aileye, ki toplamda 18 milyon insanımıza karşılık geliyor en az 720 liralık bir gelir vaat ediyoruz.

 

Şimdi bakıyorum burada da etrafımda çok sayıda emekli var. Biliyorsunuz emeklilerimiz bayramlar geldiğinde endişelenirler. Ziyarete gelecek torunlarına harçlık verip verememe kaygısı taşırlar. Biz onları bu sıkıntıdan kurtarmak için Ramazan ve Kurban Bayramlarında iki maaş ikramiye vereceğiz. Hem de 'bütçe olanaklarına bir bakalım' falan demeden hemen yapacağız. Bunun için Genel Başkanımız noterden bir taahhütname çıkarıp imzaladı. İktidar bunu duyunca karmaşık bir hesapla emeklilere yüz lira taahhüdünde bulundu. Ancak gerçekte Temmuz'da emeklilere sadece 28 lira verecekler. Biz ise ikim maaş ikramiye veriyoruz, güle güle kullansınlar. 

HESAPSIZ KİTAPSIZ İŞİMİZ YOK: 

İktidar sözcüleri hemen telaşla sormaya başladılar, 'nereden kaynak bulacaksınız?' diyorlar. Hemen söyleyeyim; uzman kadrolarımız hepsini kuruşu kuruşuna hesapladılar. Bizim öyle hesapsız kitapsız işimiz olmaz. Onların dediği gibi bizim vaatlerimizin toplam maliyeti 149 milyar değil toplam 57 milyardır. Kredi kartı borcu faizini silme, kamudaki taşeronu bitirme gibi birçok vaadimizin devlete ek bir külfeti de yoktur. 100 gün, bir yıl ve dört yıl olmak üzere kademeli şekilde tüm çözüm önerilerimizi hayata geçireceğiz.

YOLA İKTİDAR HEDEFİYLE ÇIKTIK: 

Biz bir yola çıktık ve hedefimizi de halkın iktidarı olarak belirledik. İnanmanızı isterim ki bunun için tüm gücümüzle ve kadrolarımızla geceli gündüzlü çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz. Elbette bir siyasi parti olarak temel önceliğimiz tek başımıza iktidar olmaktır. Koalisyon gibi tüm siyasi seçeneklere ise millet karar verir.

 

OTELLERİN KIRMIZI HALISINDA DEĞİL, HALKIN ARASINDA YÜRÜYORUZ: 

Bilmenizi istiyorum ki, biz lüks otellerin kırmızı halılarında yürümekten halkın arasında yürümeyi unutanlardan değiliz. Biz sizinle, sizin gücünüzle yola çıktık. Bu yolda sizinle yürümeye de devam edeceğiz. Milletimizin sağduyusuna güveniyoruz, değişim özlemine karşılık vermeye çalışıyoruz.   

 

BAŞBAKAN'IN 23 NİSAN ÇOCUĞUNA SUFLE YAPMASI PANİĞİNİ GÖSTERİYOR: 

Bizim somut çözüm önerilerimiz çok kişiyi ilgilendiriyor. Sayın Başbakanın bizim önerilerimiz karşısında paniklediği ve korktuğu 23 Nisan törenlerinde ortaya çıktı. Orada bir gazetecinin CHP'nin projelerini sorması üzerine çocuğun kulağına eğilerek 'bol keseden' şeklinde sufle yapması, onun endişesini ve aynı zamanda da bizim ne kadar doğru bir iş yaptığımızı ortaya koyuyor. O çocuk belki de büyüklerinden bizim önerilerimize ilişkin olumlu değerlendirmeler duymuş olabilir diye müdahale gereği duymuştur.

GAZETECİLERE AKREDİTASYON AKP UYGULAMASIDIR: 

Görevini yapmaya çalışan gazetecilere yönelik akreditasyon uygulaması önce Tayyip Erdoğan ile başlayan, şimdi de Başbakan Davutoğlu ile devam ettirilen bir AKP uygulamasıdır. Biliyorsunuz AKP temsilcileri, hükumet üyeleri istediği gazeteciyi uçağına alırken, diğerlerini dışlamaktadır. şimdi anlaşılan bu uygulama bir GSM şirketinin tutumu ile özel sektöre de sirayet etmiştir. Tabi biz bu sektördeki reklam pastasına nasıl müdahaleler yapıldığını çok iyi biliyoruz. Ama merak etmeyin Türkiye'nin tüm kesimleri ile özlediği barış ve özgürlük ortamına kavuşmasına çok az süre kalmıştır.