Hamzaçebi, Tuzla'da kimyasal atıklardan havaya karışan zehirli gazlar konusunda olayın yaşandığı yerde basın açıklaması yaptı Kamu görevlileri burada yasa dışı bir deşarj işlemi yapıldığı biliyor Atıkların İSKİ'nin kolektör hattına kaçak şekilde döküldüğünün söylendiğini hatırlatan Hamzaçebi, şöyle devam etti: "Kaçak şu demektir, yasa dışı demektir. Yasa dışı olduğu doğru ama kaçak olabilmesi için bir unsur daha gerekli. Kamu görevlilerinin bilgisi dışında bu işlemin yapılmış olması gerekmektedir. Ancak kamu görevlileri burada yasa dışı bir deşarj işlemi yapıldığını biliyorlar. Bu alanın hemen yanında İSTAÇ tesisleri var belediye hemen yanı başımızda. Tuzla yıllardır bu kokulara maruz kalıyor ancak Pazartesi yapılan deşarj işlemi olağanüstü boyutlarda oldu ki 100 bin kişinin sağlığını etkiledi. Olay koku diye adlandırılıyor. 'Kokudan Tuzlalılar rahatsız oldu' deniyor. Kokuya neden olan kolektör hattına boşaltılan kimyasallardan çıkan zehirli gazlardır. Yetkililer bu kavramı kesinlikle ağızlarına almıyorlar. İBB ve Tuzla Belediye Başkanlığı bunun insan sağlığına olumsuz bir etkisinin bulunmadığını açıkladı. Hangi belirlemelere göre İBB açıklama yaptı? Tuzla'daki hastanelerde 97 kişi tedavi altına alındı. Bir hastamız bana 'Aldığımız zehirli gaz, ileride hastalık olarak ortaya çıkıp çıkmayacağını nerden bileceğiz? şeklinde konuştu. En az 100 bin vatandaşımızı tehlikeye atan bir süreç yaşanmıştır O gece vatandaşlarımız hastanelerde acil servislerde tedavi görüyordu. İnsan sağlığına zararı yok dendiği sırada acil servisler doluydu. Sadece Tuzla Devlet Hastanesinde 36 kişi toplamda 97 kişi hastanelere başvurdu. Ancak olayı 97 kişi ile sınırlı görmek küçültmek demek, bundan 100 bin kişi etkilendi. Tuzla devlet hastanesine gittiğimizde şunu da gördük olaya ilk müdahale eden 112 sağlık personeli de orada yatarak tedavi görüyordu. İlk olay yerine geldiklerinde maskesiz gelmişler onlar da zehirlenmişler." Hamzaçebi, yaşananların sorumsuzluk örneği olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "Bu olayı '4 tane vidanjörü yakaladık' diyerek geçiştirmemiz mümkün değildir. En az 100 bin vatandaşımızı tehlikeye atan bir süreç yaşanmıştır. Bu insanlarımızın bedenlerinde ileride nasıl etkileri olacak, bilmiyoruz. Ayakta tedavi edilerek taburcu edilmişlerdir, ifadesi kesinlikle doğru değildir. Acil serviste insanların ağzını burnunu kapatan maskeler takılarak, oksijen verildiğini gördük. Bu işin üstünün kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Peşini bırakmayacağız. Bununla ilgili soru önergesini sayın Başbakan'a verdik. TBMM açıldığında araştırma önergesi sunacağız. Savcılık soruşturmasını takip edeceğiz.? Tuzla halkına gerçekleri söylemeyen Tuzla belediye başkanı istifa etmelidir İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) olayın ardından sosyal medyadan paylaştığı açıklamalardan bahseden Hamzaçebi, "İBB dün saat 14.02'de bir tweet atıyor. 'İSKİ'nin yaptığı laboratuar incelemesi sonucu metal ve tekstil sektöründe kullanılan 'Tetraciorcesene' diyor. Tetraklor demek istiyor ama ikincisi cesene diye bir kavram yok. Uzmanlarla konuştum. 'Biz böyle bir madde olduğunu bilmiyoruz. Böyle bir kimyasal madde yok'. Trikloreten metal ve tekstil sektöründe kullanılan bir madde. Solvent çözücü olarak kullanılıyor. Yağların çıkarılması amacıyla kullanılan bir madde. İnsan sağlığına zararlı zehirli bir gaz. Kusma, bayılma, baş dönmesi, öksürme, halsizlik bütün bunlara yol açabilen zehirli bir gaz. İlk saydığım kimyasal madde literatürde yok. Sonra İBB web sayfasından basın açıklaması yayınlıyor. 'İSKİ'nin yaptığı laboratuvar sonucuna göre bu maddelerin Tetrakloretilene ve Trikloretilene olduğu anlaşılmıştır. Bu duyuruyu twitter ile yapmıştı. Ama bu açıklamayı twitter ile yapmıyor. Akla ne gelir o zaman. Siz kasıtlı olarak olmayan bir maddeyi yazdınız veya sizin laboratuvarlarınız yetersiz. Bu işi beceremiyor. Düzeltilen bu kimyasıl maddenin etkisi bu zehirli gazın etkisi ilkinden çok daha fazla. Bu madde ileride Parkinson hastalığını tetikleyecek bir maddedir. İnsan bedeninde kalıcı hasarlar bırakacak bir maddedir. Kimyasal gazların insan sağlığına olumsuz etkisinin bulunup bulunmadığını açıklaması için Sağlık Bakanlığını göreve davet ediyorum. Tuzla halkına gerçekleri söylemeyen Tuzla belediye başkanı istifa etmelidir. Bizim için önemli olan insan, hayvan ve bitkilerin sağlığıdır. Olayın peşini bırakmayacağız" dedi. Tehlikenin yaşandığı bölgede sebze meyve hali yapılmasının planlandığını ifade eden Hamzaçebi, "Tehlikenin kaynağının yaşandığı bu kimyasal atıkların İSKİ'nin kolektör sistemine deşarj edildiği bu bölgede bir sebze meyve hali yapılması planlanıyor. Yetkililer çevreden yapılan işlemlerden o kadar habersiz ki Tuzla halkının zehirlenmesine yol açan böyle bir süreçte buraya sebze meyve hali yapmak gibi cinayet olarak isimlendirebileceğimiz bir projeyi düşünüyorlar. Bunu asla kabul etmiyoruz. Buradan bu tesis sökülecektir. Tuzla halkını İstanbul'u zehirlemeye hiç kimsenin hakkı yoktur" dedi. Halka unutturmak gibi bir anlayıştır bu Konuşmasına devam eden Hamzaçebi, "Şimdi baktım boruların üzerine örtmüşler. Bir tanesi şuydu (cep telefonundaki fotoğrafı göstererek) o gün bana İSKİ görevlisi diyor ki 'Biz aslında 5-6 ay önce buranın üstünü betonlamıştık. Ama yine gelip kırıp deşarj işlemini yapmışlar. Ne demek betonlamak. Tuzla Belediye başkanı diyor ki, 'kamera sistemi kuracağız takip edeceğiz' kur tabi kurda eğer bunu önlemek istiyorsan şu hattı gel bugün sök buradan. O uydurma betonlamayla halkın gözünü boyamak için yapılan işlemin bir benzeridir bu yapılan açıklamalar. Halka unutturmak gibi bir anlayıştır bu. Halkımız en iyi değerlendirmeyi yapacaktır.? diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, olayın yaşandığı yerde basın açıklaması yaptı. Tuzla'da kimyasal atıktan yayılan koku ile ilgili CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, olayın yaşandığı Aydınlı Patlayıcı Maddeler Yolu Kıvrım Sokak'ta bulunan İSKİ atık su drenaj hattı başında basın açıklamasında bulundu. Hamzaçebi, pazartesi gecesi yaşanan hadise üzerine Tuzla'ya geldiklerini ifade ederek, "Hepinizin bildiği gibi atık su daha doğrusu, kimyasal atıkların İSKİ'nin atık su kolektör hattına deşarj edilmesi sonucu başlayan, Tuzla'nın 5 mahallesinde vatandaşlarımızı zehirli gazları solumaya mecbur bırakan bir süreç yaşanmıştır. Evliya Çelebi, Yayla, Cami, İstasyon ve Postane Mahalleleri bundan etkilenmiştir. Bu 5 mahallenin toplam nüfusu 100 bindir. Tuzla'nın nüfusunun 240 bin olduğu dikkate alınırsa Tuzla'nın yüzde 40'ı zehirli gazları solumaya mecbur bırakılmıştır. Bugüne kadar yetkililerin yaptığı açıklamalar, bu olayın üstünü örtmeye yöneliktir." dedi.
