TRABZON MİLLETVEKİLİ AMME ALACAKLARININ TAHSİLİ HK. KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPAN TASARI ÜZERİNDE Tasarının öne çıkan üç düzenlemesi var. Birincisi: SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaşlarına yapılan zam, 60 lira, baz alınmak suretiyle 105 liraya kadar çıkan bir artış söz konusu. İkinci olarak: 5084 sayılı Teşvik Kanunu bağlamında uygulaması 31 Aralık 2009 tarihinde sona eren teşviklerden sigorta primi işveren hissesinin hazinece karşılanması teşvikinin 2002 yılı sonuna kadar uzatılması. Üçüncü önemli düzenleme de: Emekli maaşlarına yapılan zammın kısmen finansmanını sağlamak amacıyla bankaların harçlarına yapılan zam ve yeni birtakım harçların getirilmesi. Viagra çok lezzetli yemek değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm seçip zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.
M. AKİF HAMZAÇEBİ?NİN
TBMM GENEL KURULUNDA
YAPTIĞI KONUŞMANIN ÖZETİ
? Emekli maaşlarına yapılan zam yetersizdir
Maaş artışları, emekli maaş artışları her zaman tartışma konusu olur. Muhalefet bu artışları yetersiz bulur. İktidar da ?Efendim, elimizdeki imkânlar ancak budur. Şu an ancak bunu verebiliyoruz, imkân olsaydı daha fazla verebilirdik.? der. Bugün de farklı bir tabloya tanık olmadık, gerek iktidar partisi sözcüleri gerekse Sayın Maliye Bakanı bu açıklamalarda bulundular. Problem şurada: Adalet ve Kalkınma Partisi 2002 sonunda iktidar olduğundan bu yana bütçenin gelir tarafını iyileştirmek için herhangi bir önlem almış mıdır? Bir kere, buna bakalım. Bakın, bütçenin gelir tarafında 2002?den bu yana iyiye gidiş yoktur, kötüye gidiş vardır. Bütçe gelirlerinin 2002 yılı milli gelirine oranı yüzde 22,7?dir. 2010 yılı rakamı ise yüzde 21,7?dir. Yani, bütçenin gelir performansı kötüye gitmiş, 1 puan azalmış. 1 puanın tutarı 10 milyar TL?dir 2010 yılı rakamıyla. Eğer Hükûmet 2002 gelir performansını 2010 yılında tutturmuş olsaydı, bugün kasasında 10 milyar TL fazla parası olacaktı. Bütçenin gelir tarafını kötüleştirmiş -2004, 2005, 2006?da bir çaba görüyoruz, ondan sonra iyice bir kötüleşme var- harcamalarını, özellikle personel harcamasını, emekli maaşlarını kısmaya başlamış. Enflasyona kıyasla yapılan artışları ortaya koymak gerçekçi değil. Öyle olsaydı, memurlara enflasyon kadar zam vermezdiniz.
Biz emekli maaşlarına yapılan zammı beğenmiyoruz değil, yetersiz buluyoruz. 60 lira da tabii ki bir emekli vatandaşımız için bir imkândır, onu da küçümsemiyoruz ama bunun yeterli olmadığını söylüyoruz. 2009 yılında elektrik fiyatlarına yapılan zamları hatırlayın, ulaşım araçlarına belediyelerin yaptığı zamları hatırlayın. Bir yılda elektrik zammı aşağı yukarı yüzde 70?lerdedir. Bunların dar gelirli grubuna giren emekli bütçesi içindeki büyüklüğünü düşündüğünüzde bunun ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz. Dolayısıyla, bu zammın yeterli olmadığını ifade ediyoruz.
1 milyon 800 bin Emekli Sandığı emeklisi bu kapsama dâhil edilmemiştir, bunu da eksik buluyoruz.
? Sorun, bu kriz sürecinde mevcut işletmelerin ayakta kalma sorunudur.
Teşvik konusunda söyleyeceğim şudur: Tabii ki işveren sigorta priminin işveren hissesinin yüzde 80?inin hazinece karşılanması, desteğinin uzatılması olumlu bir adımdır. Ancak elektrik fiyatlarındaki artışı dikkate aldığımızda enerji desteğinin de benzer şekilde 2012 yılı sonuna kadar uzatılması uygun olurdu. Şimdi sorun, bu kriz sürecinde mevcut işletmelerin ayakta kalma sorunudur.
Dolayısıyla enerji desteği en az sigorta primi desteği kadar önemlidir. Bunu da son derece önemsiyoruz. Bunun olmayışını yine tasarının önemli bir eksikliğidir.
İş gücü uygulamalarında, iş gücü programı uygulamalarının denetimlerindeki denetim kurulunda işçi ve işveren temsilcilerinin var olduğu düzenlemenin bugün yürürlükten kaldırılıyor olmasını yine bu tasarının önemli bir eksiği olarak görüyoruz.
Vergilendirmede, bankalara getirilen harçlar konusundaki vergilendirmede vergide adalet ilkelerine uyulmamış olmasını yine bu tasarıda bir eksiklik olarak görüyoruz ama Türkiye'nin önündeki ana problem bütçenin harcama tarafı artarken gelir tarafındaki artışın olmamasıdır. Hükûmetin elinde çok güçlü bir Gelir İdaresi olmasına rağmen maalesef politika yönündeki, alanındaki zayıflık bu performansı olumsuz etkilemektedir.