Gelin, hak sahiplerinin tapu ve mülkiyet sorunlarını bütüncül bir anlayışla çözelim

Dönem: 26 Yasama Yılı: 3 Tarih: 3.4.2018 Birleşim: 80

 CHP GRUBU ADINA MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisine kadınlar geldi. Ancak kadınlardan başka bir grup daha geldi; mahalleler birliği. İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Eskişehir'deki muhtelif mahallelerin temsilcilerinden oluşan bir sivil inisiyatif, geldiler siyasi parti gruplarını ziyaret ettiler. Birçok dertleri var, sırayla, zamanın izin verdiği ölçüde anlatacağım, dertleri şu: 2981 sayılı Kanun'un uygulama süresini uzatmak. Bu kanunla ilgili çok kısa bir bilgi vermek istiyorum. 2981 sayılı İmar Affı Kanunu 1984 yılında çıkmıştır. Hazine arazileri başta olmak üzere, muhtelif kamu arazileri üzerinde sahibi olan idarelerin izni dışında vatandaşların barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapmış oldukları binalara tapu vermek amacıyla getirilmiş olan bir kanundur. Bu çerçevede zamanında, 1984 yılında çıkarılmış olan bu kanunla o zaman yeminli teknik bürolar kuruldu, bu teknik büroların düzenlediği raporlara göre, vatandaşlarımızın 400 metrekareyi geçmemek üzere, kullanmış oldukları, evlerini yapmış oldukları arazilerin tapu tahsis belgesi verildi. Tapu tahsis belgesi yani ileride kendilerine tapu verilecek. O zaman 2 bin Türk liralık bir bedeli de bu vatandaşlarımız Ziraat Bankasına ödediler. Tam otuz dört yıldır bu vatandaşlarımızın çok önemli bir kısmı tapu bekliyor. Bir kısmı uygulamanın ilk yıllarında tapusunu aldı, kalanları, otuz yıldır bu rüyanın gerçekleşmesini bekliyor. 

    2012 yılında 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu -kısa adıyla öyle isimlendireyim, çok uzun bir ismi var çünkü- görüşülürken ben ilgili komisyona gittim, Hükûmet tasarısında 2981 sayılı bu Kanun'un yürürlükten kaldırılması yönünde bir madde vardır. Dedim ki: Sayın Bakan, sakın kaldırmayın, hâlâ tapusunu alamamış on binlerce vatandaşımız var, elinde tapu tahsis belgesi var, bekliyor. Uyarım üzerine, komisyonda, yürürlükten kaldırma hükmünün bir yıl sonra yürürlüğe girmesi yönünde bir düzenleme yapıldı. Genel Kurula geldi, yine bu kürsüden Genel Kurula hitap ettim, bir yıllık sürede bu sorunların bitmeyeceğini, çözülmeyeceğini ifade ettim ve bu süre üç yıla tamamlandı. Zaman çabuk geçiyor. Süre 31 Mayıs 2015'te sona erecekti. Mahalleler Birliği o tarihte -Mart 2015'te- yine geldi, "Aman, süre bitiyor, uzatalım." talebinde bulundular. Bu kürsüden yine konuştum, yine hep birlikte bir üç yıllık uzatmayı gerçekleştirdik. Süre 31 Mayıs 2018'de sona eriyor. Bu süreyi uzatmalıyız ki on binlerce vatandaşımızın tapu tahsis belgesi hakları sona ermesin, tapu alma hakları ellerinde kalsın. 

    İnanıyorum, uzatacağız. Benim kanun teklifim var bu konuda, kanun teklifimi alıp bunu yasalaştırabiliriz; Hükûmet bir tasarı getirebilir, onu yasalaştırabiliriz. Ancak süreyi uzatmak yetmiyor, süreler çabuk geçiyor; önemli olan, kurumlara süre vermek, belediyeye, Millî Emlake süre vermek, belli süreler içerisinde bu işlemleri bu kurumlar yapmazsa onlara bir müeyyide uygulamak. Uzatacağız, üç yıllık süre yine sona erecek, yine vatandaşımız tapu diye bekleyecek. Bu talebi Genel Kurulun takdirine sunuyorum. Teklifim Genel Kurulda bekliyor, komisyonda bekliyor. Daha evvel de bunu Genel Kurulun gündemine getirmiştim ama süre çabuk geçiyor, bunu hemen gerçekleştirmemiz lazım. 

    İkinci konu şu: Gerek Mahalleler Birliğinin gündeme getirdiği gerekse yine binlerce, on binlerce, belki yüz binlerce vatandaşımızı ilgilendiren konu. 4706 sayılı Kanun çerçevesinde, vatandaşlarımızın gecekondu yaptıkları hazine arazilerinin tapularının kendilerine intikal etmesini sağlamak. 4706 sayılı Kanun iyi bir kanun. 

    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 

    BAŞKAN - Sayın Hamzaçebi, sözlerinizi tamamlayın. 

    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. 

    Belediyeler bunu iyi uygularsa, Maliye Bakanlığı bu konuda süratli hareket ederse iyi sonuçlar alınıyor. Ancak hâlâ bu sonuçların alınamadığı birçok mahalle var, birçok mahalle var. Örneğin, Sancaktepe'de Veysel Karani Mahallesi, Osmangazi Mahallesi; Sultanbeyli'de, Sarıyer'de, birçok ilçemizde var.

    Pendik Çınardere Mahallesi'ne gittim ben, pazar günü gittim. Vatandaşlarımızın durumu içler acısı. 70 yaşındaki Fikriye ablam bana geldi "Evladım, ben elli yıldır burada oturuyorum, elli yıldır. Beni şimdi yerimden yurdumdan etmek istiyorlar. Kışın soğuğunu yedim, yazın sıcağını çektim. Beni buradan atmayın." dedi. Yerden göğe kadar haklı Fikriye ablamız. Bitişiğinde Hürriyet Mahallesi var, aynı paftanın bir bölümü Hürriyet Mahallesi, orası Kartal Belediyesi sınırları içerisinde; bir bölümü de Çınardere Mahallesi'nde, o da Pendik Belediyesi sınırları içerisinde. Kartal Belediyesi sınırları içerisindeki mahalledeki vatandaşlarımız tapularını almışlar. 

    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 

    BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlamanız için bir dakika daha süre veriyorum Sayın Hamzaçebi. 

    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. 

    Pendik Çınardere'dekiler alamıyor. 4706 sayılı Kanun'la bu sorunu çözmek mümkün. Ayrıca, bu vatandaşlarımızın bir kısmının tapu tahsis belgeleri var. Aslında, bu şekilde, çoğunun -400'ü aşkın evin- tapu tahsis belgesi var, bir kısmını idare iptal etmiş, yargıya gitmiş, bir kısmını vatandaş kazanmış, bir kısmını kaybetmiş. Gelin, Çınardere Mahallesi gibi birçok mahallemizin sorunu olan bu mahalleleri 4706 sayılı Kanun'a işlerlik kazandırmak suretiyle çözelim. 

    Sorunlar çok fazla. Birçok grup daha var, orman arazilerindeki yapılaşmalar var. Orman derken aklımıza yeşil ağaçların olduğu yer gelmesin, Sultanbeyli'nin Hasanpaşa Mahallesi. Sokağın bir tarafı orman, bir tarafı 2/B. 2/B tapu alıyor, orman alamıyor. Beykoz'un Tokatköy Mahallesi'nin Ayazma mevkisinde bir taraf 2/B, bir taraf orman. 2/B'deki tapu alıyor, orman tapu alamıyor; hukuken orman, fiilen orman değil, yapılaşmış buralar. 

    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 

    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Sayın Başkan...

    BAŞKAN - Buyurun Sayın Hamzaçebi.

    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Genel Kurulu da uyarmak amacıyla sözümüzü... 

    BAŞKAN - Tabii, tabii. 

    Buyurun Sayın Hamzaçebi. 

    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - ...kestiğiniz için -iyi niyetle tabii ki- özür dileyerek son cümlelerimi ifade ediyorum.

    BAŞKAN - Estağfurullah.

    Buyurun.

    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Bütün bunları bütüncül bir anlayışla çözmemiz mümkün. Kısaca, 2981 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tapu tahsis belgelerinin tapuya dönüşmesi; hukuken orman, fiilen orman olmayan, orman özelliğini tamamen kaybetmiş çok eski yerleşim yerlerindeki tapu sorunun çözülmesi; 4706 sayılı Kanun'un uygulamasında belediyeler arasındaki farklılıkların giderilmesi; yine, diğer idarelerin, vakıfların veya büyükşehir belediyelerinin mülkiyetinde olan arazilerdeki yerleşimlerin tapu sorunlarının çözülmesi; örneğin, Beykoz çiğdem Mahallesi'nin bir bölümünün meselesi çözülmüştür, diğer bölümünün, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin gerekli devir işlemini yapmamış olması nedeniyle çözülmesi mümkün olmamıştır.

    Evet, sözlerim burada bitti.

    Sayın Başkana toleransı için çok teşekkür ediyorum.

    Sözlerimi dinledikleri için Genel Kurula teşekkürlerimi sunuyorum, saygılarımı sunuyorum; sağ olun.