TRABZON MİLLETVEKİLİ 2010 YILI BÜTÇE KANUN TASARISININ Tekel işçileri konusuna gelmek istiyorum. En son Tekel işçilerinin Sıhhiye?de yaptığı eylem nedeniyle ortaya çıkan özelleştirme mağdurları konusuna değinmek istiyorum. Sıhhiye?deki işçiler günlerdir seslerini duyurmak istiyor. Biz muhalefet olarak bu sesleri duyduk ama iktidar partisi, Hükûmet işçilerimizin seslerini duymuyor. Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm atanmış zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen tam olarak bir saat beklemek zorunda.
M. AKİF HAMZAÇEBİ?NİN
15. MADDESİ ÜZERİNDE TBMM GENEL KURULUNDA
YAPTIĞI KONUŞMANIN ÖZETİ
?Özelleştirme mağdurları? dedim. Bunu gelişigüzel kullanmadım. ?Mağdur? kelimesi bizim siyasi terminolojimizde çok sıkça kullanılan, çok sıkça kullanıldığı için de popülist algılamalara yol açan, âdeta, etkisini yitiren bir kavram. Bunu biliyorum ama yine de ?özelleştirme mağdurları? kavramını kullanmak istiyorum çünkü bunu Türkçede daha iyi anlatabilecek bir kelime yok. Tekel işçileri özelleştirme mağdurudur.
Şimdi, bu işçilerin işlerini kaybetme tehlikesi nedeniyle Hükûmetin onlara sunmuş olduğu çözüm doğru bir çözüm değildir. Bu, aşağı yukarı dört beş yıldır bir çözüm olarak bu işçilere, özelleştirme sonucu özelleştirilen işletmelerde işlerini kaybeden işçilere sunulmaktadır. Bu çözüm, on ay süreyle kamuda geçici işçi olarak asgari ücretle çalışmaktır.
Hükûmet 2007 yılında bir yasa çıkardı ve kamuda altı aydan fazla çalışan işçileri kadroya aldı, daimî işçi kadrosuna aldı. Bakın, bunlar yıllardır on iki ay süreyle ilgili kamu kurumunda, Tekelde çalışmış işçiler. 11 bin,12 bin Tekel işçisi var. 17 bin de daha önce bu şekilde işini kaybetmiş, kamuya geçici işçi olarak alınmış işçiler var. Bunlar, özlük haklarını kaybederek, âdeta, asgari ücretle yaşam boyu çalışmaya mahkûm edilmişlerdir. Bir yandan 217 bin, 218 bin işçiyi daimî işçi olarak devletin kadrolarına alacağız, öte taraftan özelleştirme mağduru bu işçileri on ay süreyle hayatları boyunca asgari ücretle çalışmaya mahkûm edeceğiz. Aynı işi yapan benzerleri İş Kanunu?nun kendisine sağladığı olanaklardan yararlanacak ama bunlar geçici işçi olduğu için İş Kanunu?nun sağladığı olanaklardan da yararlanamayacak. Eşit işe eşit ücret bir evrensel kuraldır. Gelin bu işçilerin sorunlarını çözelim, bunlara kulak verelim. Bu, sosyal devletin gereğidir. Bunlar ?yan gelip yatıyor?, ?havadan para alıyor? yaklaşımında bulunulacak işçiler değildir. Bu, doğru değildir; bunlara iş verildi de mi çalışmadı bu işçiler? İşletmeleri özelleştirildi, onlar işsiz kaldı. Evet, gelin sizi asgari ücretle alalım demek, ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek demektir. Bu, doğru bir yaklaşım değildir. Bu konuda 5?inci maddede vermiş olduğumuz önerge reddedilmiştir ama fırsat kaçmış değildir. Bu bütçe kanununa, 28 inci maddeye böyle bir önergeyi ekleyebiliriz. Hükûmet bütçe kanununa bunun konulmasını uygun görmüyorsa başka bir yasal düzenleme de yapabiliriz. Bu, sosyal devlet olmanın gereğidir, bu, eşitlik ilkesinin gereğidir.