Medeni dünyanın bir üyesi olma hedefindeki bir ülkeye yurt dışı çıkış harcı uygulaması yakışmıyor

Dönem: 27 Yasama Yılı: 2 Tarih: 17.07.2019 Birleşim: 104 Ham Tutanak Sayfası:211-

Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL

Tutanak Metni:


    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
    Önce bu harcın isminden başlayalım. Yurt dışına çıkan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından harç alınmasıyla ilgili kanundaki bir değişikliği görüşüyoruz. Bunun adı "harç" olmamalı, kanunen "harç" diyebilirsiniz ama bu, harç değildir. Aklıma bir Anayasa hukuku hocasının makalesinde okuduğum bir husus, bir yazı geldi, çok güzel bir değerlendirmeydi. Büyükşehir belediye sayısı artırılırken bütün köyler mahalleye dönüştürülmüştü, hocamız şöyle bir değerlendirme yapmıştı: "Kanun koyucu bir yasa çıkarsa 'Bütün kadınlar erkektir.' dese kadınlar erkek olur mu? Olmaz. E, yasa öyle. Hayır, yasa ne derse desin kadın erkek olamaz. Hani köyleri de istediğiniz kadar mahalle yapın, köy köydür, tarımsal karakteri haiz olan bir yerleşim yeridir." Harcın tanımı vergi hukukunda şudur: "Kamunun vatandaşlara sunduğu hizmetin vatandaşlar tarafından ödenen bedelidir." Yani devlet bir hizmet sunacak, bu hizmetten o vatandaş yararlanacak, karşılığında da bir bedel ödeyecek; bunun da adı harçtır. Örneğin pasaport harçları, örneğin yargı harçları, örneğin trafik harçları; hepsinde devletin sunduğu bir hizmet vardır. Yurt dışına çıkarken devletin sunduğu hangi hizmet var? Hiçbir hizmet yok. Bunun adı harç olamaz bir kere, böyle bir yanlışlık var. 
    Bu harcın tarihi biraz eski. 1963-1984 yılları arasında "dış seyahat harcamaları vergisi" olarak uygulandı. Türkiye'nin sıkı kambiyo rejimi uyguladığı yıllar, ithalat ve ihracatın izne bağlı olduğu, ithalatın kotalara bağlı olduğu özellikle. Yurt dışına çıkışlarda vatandaşların alacağı dövizin hazine tarafından tayin edildiği bir dönem böyle bir vergi konmuş, dış seyahat harcamaları vergisi. 1963 yılında konulmuş, 1984 yılında kaldırılmış. Yurt dışına çıkan vatandaşa hazine tarafından tahsis edilen döviz ile yolcu ve bagaj bileti ücretleri matrah, bunun yüzde 50'si de vergi. Kapalı bir dönem, sıkı kambiyo rejimi var. 
    2 Mart 1984 tarihli 2989 sayılı Kanun'la bu kaldırılıyor, yerine, yine aynı tarihte çıkan 2985 sayılı Kanun'la ihdas edilen Toplu Konut Fonu'nun gelirleri arasında olmak üzere yurt dışına çıkışlardan alınan Toplu Konut Fonu getiriliyor, Turgut Özal dönemi uygulaması. Buradaki rakam 50 dolar karşılığı Türk lirasıdır, aşağı yukarı -kaldırıldığı tarihteki rakamı söyleyeyim- 70 Türk lirasına denk geliyordu. Ancak bu uygulama daha sonra 31 Mart 1996 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla harç oranı sıfıra indirilmek suretiyle uygulamadan kaldırıldı. 
    2001 yılında, zamanın Hükûmeti, 4705 sayılı Kanun'la yurt dışına çıkışlardan harç alınmasını kararlaştırdı. Harcın tutarı da 50 dolar karşılığı Türk lirası. 2007 yılında, zamanın Bakanı rahmetli Kemal Unakıtan'ın görevde olduğu döneminde gelen bir yasayla değiştirildi, yurt dışına çıkışlardan her çıkış başına 15 Türk lirası harç alınması kararlaştırıldı. Plan ve Bütçe Komisyonundaydım. "Bu rakamı indiriyorsunuz, aynı hasılatı elde edebilecek misiniz?" diye sordum. "Hiç merak etmeyin, hesabını kitabını yaptık. Biz aynı hasılatı elde edeceğiz." Olmadı tabii. Rakamları söyleyeyim size: 2006 yılında yurt dışına çıkan 4 milyon kişiden, 4 milyon adet çıkıştan toplam 102 milyon lira harç geliri elde edilmiş iken bu rakam 2018 sonu itibarıyla 105 milyon liraya ulaşabilmiş, 8 milyon kişiden. 
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN - Devam edin Sayın Hamzaçebi. 
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Başarısızlıkla sonuçlanmış. Biz önergemizde neyi öneriyoruz? Bu harcı kaldıralım, tamamen kaldıralım. 
    Toplu Konut İdaresi Başkanımızı aradım bugün, kendisiyle de görüştüm, bir bilgi alayım dedim. "Aman Sayın Milletvekilim, bu bize lazım. Ben hizmetler yapıyorum." dedi. Büyük bir heyecanla görevine bağlı bir arkadaşımız, öyle anlıyorum. Kendisine başarılar diliyorum. Elbette iyi hizmetler yapmasını, başarılı olmasını arzu ederiz, bundan hepimiz de mutlu oluruz ancak hiçbir medeni ülkede yurt dışına çıkan vatandaşlardan harç alınması, vergi alınması diye bir uygulama yok arkadaşlar, hiçbir Batı ülkesinde yok. Arayıp tarayıp belki gelişmekte olan, az gelişmiş birtakım ülkelerde birtakım örnekler bulabiliriz ama Türkiye gibi, dünyanın ilk 20 ekonomisi içerisinde olan, Avrupa Birliğine tam üye olma hedefini ortaya koymuş olan -Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bu hedefe inanıyoruz- medeni dünyanın bir üyesi olma hedefini benimsemiş bir ülkeye yurt dışına çıkan vatandaşlardan harç alması yakışmıyor.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım. 
    BAŞKAN - Buyurun Sayın Hamzaçebi, tamamlayalım. 
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - TOKİ'nin ihtiyacı olan geliri o 492 sayılı Harçlar Kanunu'ndaki birtakım harçlara birtakım ilaveler yapmak suretiyle karşılayabiliriz. Buna gerek yok arkadaşlar. 
    Bir de çiftçe standartlar var. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne giden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından harç alınmıyor, doğru bir uygulama, elbette. Neden? Pasaportla gidilmiyor, bir de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yavru vatanımız. Pasaportla gidilmeyen başka yerler de var. Artvinli hemşehrilerimiz beni aradı "Efendim, Batum'a biz nüfus kâğıdıyla gidiyoruz." Benzer uygulamayı herkese uygulayın. Yani, Türkiye'nin neresinden, hangi sınır kapısından nüfus kâğıdıyla bir başka ülkeye geçiliyorsa onlardan da almayın.
    Değerli arkadaşlar, bu harç Türkiye'ye yakışan bir harç değil. Modern vergi sisteminde böyle düzenlemeler olmaz.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 
    BAŞKAN - Tamamlayınız, buyurun. 
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum, sağ olun. 
    Modern vergi sistemi dolaysız vergilere dayanır, belirli ölçülerde dolaylı vergilere dayanır ancak bu alanlardan vergi alamayan yönetimler bu tip yollara başvururlar. Doğru değil. Gerçekten, rakamlara bakıyorum, Türkiye'nin dolaysız vergilerdeki yeri gerek Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerle gerek OECD'nin Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkeleriyle kıyaslandığında çok kötü bir durum arz ediyor. Sadece kazanç üzerinden alınan vergilerle ilgili bir oran vereceğim, bakın, Türkiye'nin 2000 yılında kazanç üzerinden aldığı vergilerin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 7, OECD ülkeleri ortalaması yüzde 11,9. 2016 yılında -OECD en son bu rakamı veriyor- Türkiye'nin gelir ve kurumlar vergilerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 5,4, diğer ülkelerin OECD ortalaması yüzde 11,3. Mesele vergi sisteminde reform yapmaktır, o reformu yapamazsanız böyle garip uygulamalara gidersiniz. 
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Teşekkür ediyorum.