İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, karşılıksız çekte hapis cezasının kaldırılmasına ilişkin hazırladıkları kanun teklifini dün TBMM Başkanlığına sunduklarını söyledi. Hamzaçebi, partisinden Muğla Milletvekili Burak Erbay ile Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin devam ettiğini anımsattı. Kanun teklifiyle, 17 yılın sonunda AK Parti iktidarının Türkiye'ye üç yeni vergi getirdiğini ve bunların Dijital Hizmet Vergisi, Değerli Konut Vergisi ile Konaklama Vergisi olduğunu dile getiren Hamzaçebi, "Artık deniz bitti hesap nasıl ödenecek, hesabı kim ödeyecek bunun hesabı yapılıyor. Bu teklif bir başlangıçtır. İleride bunların devamı gelebilir." değerlendirmesinde bulundu. Teklif ile vergi düzenlemelerinin yanında Bütçe Kanunu'nun borçlanma limitinin de bir maddeyle arttırıldığına dikkati çeken Hamzaçebi, Bütçe Kanunu'nun görüşülmesinin özel olarak Anayasa'da düzenlenmiş bir kanun olduğunu anımsattı. Bunun nedenini anlatan Hamzaçebi, "Bütçe hakkı vatandaşındır, milletindir. Millet parlamentoda seçilmiş temsilcileri vasıtasıyla iktidara ne kadar vergi toplayacağı konusunda bir izin verir ve bu vergilerle de ne kadar harcama yapacağı konusunda yetki verir. Harcamalarla gelirler arasında bir fark bulunması halinde aradaki fark kadar borçlanma yetkisi verir." dedi. Kanun teklifinde yer alan 40. madde ile borçlanma limitinin 70 milyar lira arttırıldığına işaret eden Hamzaçebi, "Borçlanma limitinin arttırılması herhangi bir torba yasaya bir madde ilave edilmesi suretiyle olmaz. Borçlanma limiti arttırılıyorsa ya gelir hedefleri ya da harcama hedefleri tutmamıştır. Doğal olarak borçlanma hedefleri tutmamıştır. O zaman yapılması gereken, TBMM'ye ek bütçe kanun teklifini getirmektir." ifadesini kullandı. Hamzaçebi, kanun teklifinde yer alan Konaklama Vergisi ile de işletmelere bir yükün daha getirildiğini kaydetti. Karşılıksız çekin, ekonominin çok temel bir meselesi olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, "Çek, Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bir ödeme aracıdır. Kanuna göre, çekin üzerinde düzenlenme tarihi olarak ne yazıyor olursa olsun çek bankaya ibraz edildiğinde ödenir. Bu tartışmasız bir kuraldır ama ülkemiz uygulamasında vadeli çek dediğimiz bir müessese gelişmiştir." diye konuştu. Çekin karşılıksız çıkması halinde adli para cezasının bulunduğunu ve bunun süresinde ödenmemesi durumunda hapis cezasına dönüştüğünü kaydeden Hamzaçebi, "Çekte yazılı rakam, alacak, borç her neyse bu özel hukuk ilişkisinden doğan bir alacak veya borçtur. Özel hukuk ilişkisinden doğan bir rakamın, tutarın ödenmesi için hapis cezası getirilmesi asla düşünülemez. Sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün ihlal edilmesi, yerine getirilmemesi nedeniyle hiç kimse hapis cezasına mahkum edilemez. Bu bizim anayasamızın temel kuralıdır." görüşünü dile getirdi. Akif Hamzaçebi, çekin karşılıksız çıkmasının en önemli nedeninin ekonomide işlerin iyi gitmemesi olduğunu belirterek, ekonomik kriz varsa çeklerdeki karşılıksız çıkma oranının arttığını, ekonomide işler iyi gittiği zaman ise çekte karşılıksız çıkma oranını düştüğünü söyledi. Hamzaçebi, "Karşılıksız çekte hapis cezasının kaldırılmasına ilişkin kanun teklifimizi dün TBMM Başkanlığına verdik. Tekrar 2012-2016 arasındaki döneme dönelim diyorum. 'Efendim dolandırıcılar var' deniliyor. Evet olabilir. Dolandırıcıları buradan ayıracak mekanizmayı, sistemi her zaman kurabiliriz. Dolandırıcıları ayrıca müeyyidelendirecek yasa hükümlerimiz var." açıklamasında bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Hamzaçebi, siyasi partilerden kanun teklifine destek vermelerini istedi. Gazetecilerin ABD Temsilciler Meclisinde kabul edilen tasarılara ilişkin sorusu üzerine Hamzaçebi, buna ilişkin TBMM'de dün bir bildirinin okunduğunu ve CHP'nin bunu desteklediğini anımsattı. Hamzaçebi, "Bizim için Temsilciler Meclisi'nin almış olduğu bu karar yok hükmündedir. Kongre'de Temsilciler Meclisi gibi bir organ olarak Senato var. O süreç devam ederse bu bir kongre kararına dönüşmek durumundadır. Umarım böyle bir süreç devam etmez. Yine kongre her şeye karar vermiş olmuyor. Başkanın veto yetkisi vardır. Böyle bir karara, ABD'nin sayın başkanının destek vermemesi gerekir." yanıtını verdi.