Bu maddeyle getirmek istediğiniz bir servet vergisi mi? Hayır, değil, yarım yamalak bir şey

Dönem: 27 Yasama Yılı: 3 Tarih: 20.11.2019 Birleşim: 20 Ham Tutanak Sayfası:319-

Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL

Tutanak Metni:


    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu teklif 3 tane yeni vergiyi getiriyor; artı, gelir vergisi tarifesinde yüzde 40'lık bir dilimi oluşturmak suretiyle vergi oranlarını artırıyor, gelir vergisine tabi olmayan bir kısım gelirleri de gelir vergisine tabi tutmak suretiyle vergi hasılatını artırmayı amaçlıyor. Bunlarla yetinmiyor teklif, başka düzenlemeleri de var, görüştüğümüz madde bunlardan biri. "Turpun büyüğü heybede." derler ya, işte o turp bu maddede saklı.
    Türkiye'deki tüm gayrimenkul alım satımlarıyla ilgili olarak bir değerleme sisteminin getirilmesini ve bu değerleme sistemi uyarınca, vatandaşın haberi olmadan yükseltilen değerler üzerinden gayrimenkul alım satımında harç ödenmesini öngörüyor. Madde son derece sorunlu. İki ayrı hukuk uygulanacak. Aynı zamanda iki ayrı vergi değeri, iki ayrı hukuk. Madde diyor ki: "Bir gayrimenkul alınıp satılacak ise alım satımda alınacak harcın matrahı Harçlar Kanunu'na göre belirlenen değer olur. Vergi değeridir bu, emlak vergisi değerine gider bu ama orada Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenmiş bir değer var ise bu değer esas alınır." Türkiye'de gayrimenkul alım satımında aynı anda iki ayrı matrah, iki ayrı hukuk olmaz.
    İkinci konu; değerli konut vergisiyle de bağlantılı bu madde. Bu maddedeki gayrimenkul alım satımında matrah olacak harca esas değerleri Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü belirleyecek veya özel değerleme şirketlerine belirletecek. Bu değerlerin nasıl kesinleşeceğine ilişkin bir hüküm bu maddede yok. Değerli konut vergisiyle ilgili maddede var ama o değerli konut vergisinin kapsamına giren taşınmazlar için. "Türkiye'de yılda 3 milyon gayrimenkul alım satımı oluyor." dedi Tapu Kadastro Genel Müdürü Komisyonda. Bu alım satım için Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün belirlediği değerin vatandaşa tebliğ edilmesi diye bir şey yok, ilan edilmesi diye bir şey yok. "Ben seni yakaladım, buradan çatır çatır vergimi alırım." diyor.
    Komisyonda hatta şunu söyledim, şöyle bir benzetme yaptım, tutanaklarda vardır: Sanıyorum, bu maddeyi AK PARTİ içerisindeki herhâlde AK PARTİ'yi iktidardan düşürmek isteyen gizli CHP'liler, derin hazırlamış olabilir dedim. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü vatandaşı karmaşaya, kaosa sokacak bir düzenlemeydi bizim görevimiz iktidarı uyarmaktır daima. Yanlış yapılmamasını, buradan doğru işlerin, doğru kanunların çıkmasını sağlamaktır. Böylesine yanlış bir maddeydi değerli arkadaşlar.
    2002 yılında zamanın 57'nci Hükûmetine, o zamanki Maliye Bakanı Sayın Sümer Oral'a buradan teşekkür etmek istiyorum. 2002 yılında Harçlar Kanunu'nun 63'üncü maddesi değiştirildi. Gelir İdaresindeki arkadaşlar o maddeyi bilirler. Orada diyor ki: "Bir gayrimenkul alınıp satılırken matrah, emlak vergi değerinden az olmamak üzere vatandaşın beyan ettiği değerdir." Hiç gayrimenkulü değerleyelim, bunun gerçek değeri nedir, bunu bulalım; buna gitmeye gerek yok. Neden? Harç, devletin sunmuş olduğu bir hizmetten doğrudan yararlanan vatandaşın ödediği bedeldir. Burada tapu kaydını devlet tutuyor, bir hizmet sunuyor vatandaşa, buna da vatandaşın bir bedel ödemesi lazım. O hizmetten o vatandaş doğrudan yararlanıyor. Vergiden farkı nedir? Doğrudan yararlanma. Vergide doğrudan yararlanma yok, karşılıksız olarak alır devlet bunu vatandaştan.
    E, tapu kaydını tutması nedeniyle, tapunun bir güven kurumu olması nedeniyle ödenen bir bedelin, gayrimenkulün değeriyle ilgisi olmaması lazım. Efendim, gerçek değer nedir, buna bakalım... Hayır, bu çok yanlış bir şey. Bu madde onu düzenliyor. Doğru bir şey değil.
    2002 yılındaki düzenleme esasında 2008 yılında değiştirildi, şimdi burada bir adım daha ileri götürülmek suretiyle hani o düşük geliriyle, ücretiyle, tasarrufuyla ev almak isteyen vatandaş cezalandırılmak isteniyor; başka bir şey değil.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN - Buyurun.
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün vergi rekortmenleri açıklandı. Bu gelir vergisi rekortmen listesine bakıyorum. İlk 100. 57 kişi isminin açıklanmasını itmemiş, 43 kişi açıklanmış. Kurumlar vergisi rekortmen listesine bakıyorum. 27 kişi unvanının açıklanmasını istememiş, 73 kişi açıklanmış. Eskiden de "İsmimin açıklanmasını istemiyorum." diyenler açıklanmazdı ama sayıca bunlar çok sınırlıydı. Niye açıklanmasını istemiyor bu vatandaşlar biliyor musunuz? Aslında istemesi lazım çünkü bu bir ödüldür. "Türkiye'nin ilk 100'üne girdim, çok vergi ödüyorum." bu muazzam bir şeydir. İnsanlar bu listelere girmekten birincisi korkuyorlar, başıma bir iş gelir mi diye. İkincisi de belki iktidara yakın olup çok kazananlar acaba ismimiz burada çıkarsa daha mı kötü oluruz endişesini yaşıyorlar. Bu eskiden yoktu arkadaşlar.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Bakın, dolaysız vergilerden uzaklaşıp böyle dolaylı vergilere kaydıkça, kayıt dışılık arttıkça, hukuk güvenliği azaldıkça bu sonuçlar ortaya çıkıyor.
    Konuşmamı bitiriyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)