Yerel seçimleri kaybettiğiniz için belediye yetkilerini TOKİ’ye devretmek istiyorsunuz

Dönem: 27 Yasama Yılı: 3 Tarih: 30.01.2020 Birleşim: 50 Ham Tutanak Sayfası:191-

Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL

Tutanak Metni:


    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önergeyle ilgili önce şu bilgileri vermek istiyorum.
    Teklifin bu maddesi, 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında, belediyelerin ve büyükşehir belediyelerinin yetkilerini olduğu gibi onlardan alıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığına veriyor, TOKİ'ye veriyor.
    Teklif sahipleri bu düzenlemenin gerekçesini şöyle açıklıyorlar: "Efendim, uygulamada birtakım problemler var, idare mahkemelerinde ve çeşitli yargı organlarında açılmış olan davalar bir karışıklığa neden oldu, bir karmaşaya neden oldu, yetki çatışmaları var, görev çatışmaları var, bütün bunları gidermek amacıyla bu düzenlemeyi getiriyoruz, görüleceği gibi, maddenin ikinci fıkrasında da belediyelerin yetkilerine dokunmuyoruz."
    Hemen ifade edeyim ki yapılan bu açıklama kanunlara uygun değil, gerçeğe uygun değil. Şu bilgiyi vermek istiyorum: 1966 yılında çıkarılmış olan 775 sayılı Gecekondu kanunu var. Çok güzel bir kanundur, layıkıyla uygulanabilseydi Türkiye'de gecekondu sorunu olmayacaktı. Hem o zamanki Bayındırlık ve İskan Bakanlığına hem de belediyelere mevcut gecekonduları ıslah ve tasfiye etmek ve bir daha kente göç nedeniyle gecekondu oluşmasını önlemek amacıyla da gecekondu önleme bölgelerini oluşturmak görevini vermiştir ancak kanun başarılı olamamıştır. Başarılı olamamasının en önemli nedeni merkeziyetçi bir yapının olmasıdır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının çok büyük yetkileri vardı. Bu nedenle Turgut Özal zamanında, onun Başbakanlığı döneminde -Allah rahmet etsin; Gecekondu Kanunu Süleyman Demirel döneminde çıkmıştı, ona da Allah'tan rahmet diliyorum- 1988 yılında 3414 sayılı Kanun çıkarılıyor. Bu Kanun'la 775 sayılı Gecekondu Kanunu'nda Bayındırlık ve İskan Bakanlığına ait olan yetkilerin tamamı belediyelere devrediliyor. Büyükşehir belediyesi olan yerlerde "Bu yetkiler büyükşehir belediyesinin koordinasyonunda kullanılır." hükmü getiriliyor; çok önemli bir düzenleme.
    Şimdi, bu yetkiler olduğu gibi belediyelere aittir. Daha sonra, 5609 sayılı Kanun'la 2007 yılında bir düzenleme yapılıyor. 1988 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığından belediyelere devredilmiş olan yetkiler vardı; 3414 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinde hiçbir değişiklik yapmaksızın, 775 sayılı Kanun'daki "Bayındırlık ve İskan Bakanlığı" ibarelerini "Toplu Konut İdaresi Başkanlığı" olarak değiştiriyor. 3414 sayılı Kanun'un 1'inci maddesi olduğu yerde duruyor. Bu 1'inci madde bütün yetkileri belediyelere devretmiş. Bu maddede değişiklik olmadığı sürece 775 sayılı Gecekondu Kanunu uygulamasındaki bütün yetkileri belediyeler kullanır. Konu yargıya intikal ediyor, idare mahkemeleri TOKİ lehine karar veriyor ancak temyiz üzerine Danıştayın vermiş olduğu karar gayet açık, net: TOKİ'nin burada hiçbir yetkisi yoktur, yetki belediyelerindir. Bu kararı Danıştay ne zaman veriyor? 2011 yılında. Şimdi, teklif sahibi arkadaşlarımız diyor ki: "Efendim, biz yetki-görev çatışmasını gideriyoruz." E, Danıştay 2011 yılında karar vermiş arkadaşlar, yıl 2020, dokuz yıl geçmiş; dokuz yıl sonra mı siz bunu gideriyorsunuz? Hayır. Amaç, AK PARTİ'nin yerel seçimlerdeki başarısızlığı sonrasında büyükşehir belediyelerinin Cumhuriyet Halk Partisine geçmiş olması nedeniyle, bu yetkileri Cumhuriyet Halk Partili büyükşehir belediyelerinin kullanmasını önlemek, bu yetkileri TOKİ'ye vermektir. Bizim önergemiz bu haksızlığı gideriyor. Bizim önergemiz yerel yönetimlerin güçlendirilmesi amacını takip etmektedir.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN - Buyurun Sayın Hamzaçebi, sözlerinizi tamamlayın lütfen.
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Bir yandan iktidar tarafından kamuoyuna "yerel yönetim reformu" şeklinde birtakım mesajlar verilirken, açıklamalar yapılırken, burada merkeziyetçi bir yapının oluşturulmasını, belediyelere ait olan yetkinin götürülüp TOKİ'ye verilmesini asla kabul etmiyoruz. Bunun objektif bir nedeni yoktur. Bunun sübjektif nedeni, yerel seçimlerin AK PARTİ tarafından kaybedilmiş olmasıdır.
    Sevgili arkadaşlar, bunu yapmayın. Her seçim sonucuna göre düzenleme yaparsanız bunlar ters teper. 1950'li dönemlerde, iktidarların, seçim sonuçlarına göre illeri ilçe yaptığını gördük; bu yola teşebbüs etmeyin, tavsiye etmiyorum.
    Son cümlem şu, bir genel uyarı aynı zamanda, teknik bir uyarı; bu maddede de var: "Oluşturulacak" diyor, iki yerde "oluşturulacak" kelimesi geçiyor. Başka maddelerde de var. Kanunlarda gelecek zaman hiçbir zaman kullanılmaz, daima geniş zaman kipi kullanır.
    Teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum.