Halktan toplanan vergiler TRT’ye gidiyor, TRT bunu istediği gibi harcıyor ve hesabını vermiyor

TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI

Dönem: 27 Yasama Yılı: 3 Tarih: 14.07.2020 Birleşim: 113 Ham Tutanak Sayfası:183-

Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL

Tutanak Metni:


    CHP GRUBU ADINA MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
    Gerek Anayasa'mız gerekse 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'na göre, TRT özerk bir yapıya sahiptir ve yayınlarında tarafsız olması esastır. Anayasa ve ilgili yasa hükmü böyle olmakla birlikte bugün, TRT partizanlığın doruk noktasına ulaştığı, muhalefetin söz hakkının gasbedildiği, halkın sırtından, halkın rızasına bakılmaksızın toplanan vergileri nereye harcadığının belli olmadığı, bu harcamalara ilişkin bir faaliyet raporu düzenlemek suretiyle, bunun hesabını vermediği bir kuruma dönüşmüştür. TRT, maalesef, böyle bir yapıya sahiptir. TRT'nin 2016 yılı Yıllık Faaliyet Raporu'nun yayınlanması sonrasında, 2017 ve 2018 yılı faaliyet raporları yayınlanmamıştır. Sayıştay yapmış olduğu denetimlerde, bu faaliyet raporlarının takip eden yılın mart ayı sonuna kadar Sayıştaya gönderilmesi gereken bu raporların gönderilmediğini ve denetim yaptıkları tarih olan 2017 yılının Haziran ayı ve 2018 yılının Mayıs ayı sonuna kadar da bu raporların kendilerine sunulmadığını ifade etmişlerdir.
    Değerli milletvekilleri, bütün demokrasilerde, kamu kaynağını kullanan kurumlar, kullandıkları bu kaynağın hesabını mutlaka verirler, merkezî yönetim bu hesabı kesin hesap kanunlarıyla Türkiye Büyük Meclisine verir. Kesin hesap kanunlarının arkasında Sayıştay denetim raporları, Cumhurbaşkanlığının, ilgili bakanlıkların ya da diğer kurumların faaliyet raporları vardır; bunlar denetlenir Türkiye Büyük Millet Meclisine gelir, Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışılır.
    TRT'nin de içinde olduğu kamu iktisadi teşebbüsleri yıllık faaliyet raporlarını hesap ve bilançolarıyla birlikte, takip eden yılın mart ayı sonuna kadar Sayıştaya verir. Ancak TRT, 2017 ve 2018 yıllarında bu faaliyet raporlarını vermemiştir. Her ihtimale karşı, dün TRT Genel Müdürünü aradım, hani, zamanında vermedi ama belki yayınlamıştır, görebiliriz diye. "Web" sayfasına baktım, orada bu raporlar yok. Sayın Genel Müdür bana şunu söyledi: "2017 yılı raporunu düzenleme zorunluluğumuz yok tahmin ediyorum. Ben yine bir daha bakacağım ama o mevzuatta o dönem bir boşluk oldu, o dönem yayınlanmaması gerekir gibi bir bilgiye sahibim." İnceleyip bana dönecekti hemen, dönmedi. 2018 yılı Raporu... "2019 yılı raporuyla birlikte onu tamamlamak üzereyiz." dedi. 2020 yılının Temmuz ayındayız ve 2017-2018 yılları faaliyet raporları yok.
    Faaliyet raporu neden önemli arkadaşlar? Şu nedenle önemli, yayınlanmamasının arkasındaki gerekçeyi size açıklamış olacağım aynı zamanda: TRT'nin bilançolarına, gelir tablolarına baktığımızda TRT'de işler iyiye gitmiyor. Bandrol geliri ve elektrik faturaları üzerinden yüzde 2 oranında tahsil edilen gelirler olağanüstü ölçüde artmış durumda. Bu artışa mukabil TRT'nin harcamaları da olağanüstü şekilde artıyor ve bu artış sonucu kurumun bilançoları, gelir tabloları zararla sonuçlanıyor. İşte bu zararın açıklanacağı yer neresidir? Faaliyet raporudur. Bu faaliyet raporunu vermezse bu zararın nereden doğduğunu anlayamayız. Bakın, rakam vereceğim. 2018 yılında TRT'nin toplam satışlarının maliyeti -yani dizi, belgesel, film her neyse bunların maliyeti- 1,6 milyar TL, faaliyet giderleri 1,1 milyar TL, toplam maliyet 2,7 milyar TL. Peki, satışlardan elde ettiği hasılat nedir? 292 milyon TL. Zarar? 2,4 milyon TL. Nereden karşılanıyor bu? Bandrol geliri ve elektrik faturalarından tahsil edilen paralardan. Bunu Sayıştay raporundan size rakamlayayım. Yani Sayıştay bandrol geliri ve elektrik faturalarını da dikkate alarak bir hesap yapmış durumda. Sayıştayın rakamına göre, 2018 yılı bilançosu 92 milyon lira zararla kapanmış durumda.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN- Tamamlayın sözlerinizi.
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - TRT bunun hesabını vermek istemiyor. İktidar ne yapıyor? TRT'nin bu artan giderlerini karşılamak için halkın sırtına vergiler bindiriyor. İktidar, Adalet ve Kalkınma Partisi, 2002 Kasım seçimlerinden sonra iktidar olduğunda ocak ayında bir acil eylem planı yayımladı. Şurada: "Elektrik faturalarından alınan yüzde 3,5 oranındaki payı üç ay içinde kaldıracağım." dedi. Ocak 2003'te yüzde 1,5'unu kaldırdı, yüzde 2'si hâlen duruyor. Ne yaptı, indirdi mi bunu, kaldırdı mı? Hayır, kaldırmadığı gibi indirmedi de. Onun yerine cep telefonu ve bilgisayarlara iPad'lere bindirdi. Oralara 2017 yılında çıkardığı kanunla harç getirdi. Halkın sırtından toplanan vergiler TRT'ye gidiyor, TRT istediği gibi bunu harcıyor ve hesabını vermiyor. Önergemizin konusu budur sevgili arkadaşlar. Sizlerin desteklerine sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

 

TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI

Dönem: 27 Yasama Yılı: 3 Tarih: 14.07.2020 Birleşim: 113 Ham Tutanak Sayfası:201-

Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL

Tutanak Metni:


    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
    Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerine yaptığım konuşmadan sonra AK PARTİ Grubu adına konuşan Sayın Ceylan, benim "TRT'nin muhalefetin söz hakkını gasp ettiği" iddiama karşılık olarak siyasi partilerin grup toplantılarının TRT tarafından yayınlandığı cevabını verdi. Siyasi partilerin grup toplantılarını Meclis Televizyonu vermektedir, TRT değil, TRT ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında yapılan anlaşma uyarınca. Son yerel seçimlerden bir örnek vermek istiyorum: 31 Mart 2019 yerel seçiminden önce AK PARTİ'ye TRT'nin tüm programlarında vermiş olduğu zaman elli saattir, Cumhuriyet Halk Partisine verdiği süre ise beş saattir, lehte olan süreyi söylüyorum. AK PARTİ aleyhinde tek bir haber yoktur, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu aleyhinde tam altı saat yayın vardır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN - Açalım mikrofonu.
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Evet, bunu ifade etmek için söz almıştım fakat 60'ıncı maddeye göre söz almakta zorluk yaşadım. Sayın Başkan talebimi görmediğini ifade etti, olabilir tabii ki ama bu vesileyle şunu ifade etmek istiyorum: Yasama faaliyetlerinde Genel Kurulda süre var. Bir teklifin tümü üzerindeki konuşma süresi yirmi dakikadır, bölümler üzerinde on dakika, önerge üzerinde beş dakika, birer dakika da sayın başkanlar ilave süre veriyor fakat -ayrım yapmıyorum- grup başkan vekillerinin konuşmasında hiçbir süre yoktur. Bu tutumu asla ve asla doğru bulmuyorum. Burada yasama faaliyeti önceliklidir, öncelikli olan budur. Grup başkan vekillerinin her konuda -ayrım yapmaksızın söylüyorum- birbirlerine cevap vermeleri zamanımızı oldukça f    azla almaktadır.
    Teşekkür ederim.