TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI Dönem: 27 Yasama Yılı: 4 Tarih: 27.01.2021 Birleşim: 42 Ham Tutanak Sayfası:107- Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL Tutanak Metni: CHP GRUBU ADINA MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun gündemine, daha önce de bu kürsüde gündeme getirmiş olduğum bir konuyu tekrar getiriyorum. Gündeme getirdiğim konu, 21. yüzyılda Türkiye'de müteahhit, arsa sahibi ve belediye üçgeninde vatandaşın doğrudan soyulduğu, dolandırıldığı en büyük soygun, en büyük dolandırıcılıktır. Bunun rakamsal tutarı, vatandaşlarımızın o tarihte yaptıkları ödemelerin bugünkü değeriyle tutarı 1,8 milyar dolardır. Vatandaşlarımız, 1 milyar 800 milyon dolarlık ödeme yaptığı hâlde o tarihten bu yana konutlarını alamamışlardır. Bu vatandaşlarımız, Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri platformu adı altında örgütlenmişler, seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Sadece İstanbul Esenyurt'ta değil, sadece İstanbul Tuzla'da değil, Türkiye'nin birçok yerinde, birçok ilinde, birçok ilçesinde bu şekilde mağdur edilmiş, dolandırılmış vatandaşlarımız var. Evet ekonomik kriz, inşaat sektöründeki kriz nedeniyle işlerini bitiremeyen, konutlarını tamamlayamayan müteahhitler de var ama gündeme getirdiğim olay ve yaklaşık 100 bin kişiyi -yani ödeme yapan 100 bin kişiyi, aileleriyle birlikte belki 500 bin kişiyi- ilgilendiren bu meselede dolandırılan vatandaşlarımız var. Türkiye'de tüketicinin korunması hakkında çıkan kanunlar var, 1995 yılında çıkmış olan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun var. Bu kanun diyor ki: "Kampanyalı konut satışlarında Ticaret Bakanlığından izin alınması zorunludur." Yani, Bakanlıktan izin alınmadan satış yapılamaz. Bunun yerine yürürlüğe giren -2013 yılında kabul edilip 2014 yılında yürürlüğe giren- 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çok daha sıkı kurallar getirmiş. Ön ödemeli konut satışlarında izin almak zorunludur. İnşaat ruhsatı alınmadan satış yapılamaz. Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi şarttır. Satış sözleşmesinin ise, bunun noterde düzenlenmesi şarttır, usulüne uygun sözleşme düzenlenmediği sürece vatandaştan bir kuruş bile para tahsil edemezsiniz. Teminat vermek zorundasınız, sigorta yapmak zorundasınız, daha birçok düzenleme. Bunun sorumlusu kimdir? Ticaret Bakanlığı. Ama maalesef öteden beri sadece bugünkü Ticaret Bakanı değil, önceki dönemlerin ticaret bakanları da görevini yapmamıştır. Dönem: 27 Yasama Yılı: 4 Tarih: 27.01.2021 Birleşim: 42 Ham Tutanak Sayfası:123- Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL Tutanak Metni: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben bu meseleyle yakından ilgileniyorum. Bugün beş dakikalık bir zaman içerisinde bunu anlatmaya çalışacağım. Bakın, Esenyurt'a gittim, Tuzla'ya gittim, vatandaşlarımızla toplantılar yaptım, sorunları yerinde tespit ettim; amacımız vatandaşın evine kavuşmasıdır.
1 Haziran 2020 tarihinde Ticaret Bakanına cevaplaması istemiyle bir soru önergesi verdim. 17 Haziran 2020 tarihinde bir Meclis araştırma önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdim. 24 Haziran tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde basın toplantısı yaptım. 1 Temmuz 2020 tarihinde Meclis araştırma önergemizi grup önerisi olarak burada huzurunuza getirdim, sizlere anlattım; iktidar oylarıyla, AK PARTİ'nin çoğunluk oylarıyla bu önerge reddedildi. 10 Temmuz 2020 tarihinde Mali Suçları Araştırma Kuruluna "Burada kara para aklama suçu işleniyor, bundan endişeliyim, şüphe ediyorum." diyerek bildirimde bulundum. MASAK incelemelerini başlattı, hangi safhadadır bilemiyorum ama kendilerine teşekkür ediyorum. 14 Ekim 2020 tarihinde tekrar basın toplantısı yaptım. Aynı gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonundaki alt komisyon toplantısına katıldım. Orada bir alt komisyon kuruldu, bu sorunu o komisyon çözecek diye bekleniyor; imkânsız, mümkün değil. 1,8 milyar dolarlık bir soygunun, bir dolandırıcılığın olduğu bir olayı oradaki alt komisyonun çözme imkânı yoktur, dinledim, katıldım.
Sayın Ticaret Bakanına Plan ve Bütçe Komisyonunda, bütçe görüşmeleri sırasında giderek bu konuyu tekrar hatırlattım. "Biz, soru önergesine cevap verdik." diyor "Akif Bey'i de alt komisyon toplantısında bilgilendirdik." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Şimdi, Sayın Bakan, bu açıklamanız hiçbir işe yaramıyor. Oradaki vatandaşlarımız sürünüyor. Bakan sadece bakıyor, görmüyor. (CHP sıralarından alkışlar) Onun yüreği oradaki vatandaşlarımızın acısını hissetmiyor. O, kariyerizmin ve konformizmin zirvesinde, makam koltuğunun sıcaklığında, makam otomobilinin sıcaklığında hayatını yaşıyor diyelim. Halktan gelen biri olmadığı için halka karşı sorumluluğun ne olduğunu bilmiyor.
Size bir fotoğrafı tekrar göstermek istiyorum: Maket üzerinden yapılan satış. Belediye başkanı orada, zamanın Esenyurt Belediye Başkanı. Bu, tanıtım ofisi, tanıtım toplantısı, belediye başkanı katılmış, güven veriyor vatandaşa. Bu maketi satıyorlar sonra ama inşaat ruhsatı 5 kat. Ne kadar yapılmış? 8 kat. Kaç kat üzerinden satış yapılmış? 20 kat üzerinden. Vatandaşın evi yok, vatandaş sahipsiz, perişan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Selamlayalım lütfen.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bu, gerçekten çok önemli bir konu. Bakın, basına da geçmiş Memduha Kayacan isimli bir vatandaşımızın, bir annenin ızdırabı. Zulme, karşısındaki zulme isyan ediyor Memduha Hanım. Diyor ki: "Bir ilan gördüm, Bulut İnşaat'ın. Gittim, engelli çocuklara indirimli konut satışı, ilan ikna edici. Gittim, gayet iyi bir ofis, ikna oldum. 100.800 liraymış bedeli. Benim 34 bin liram vardı, bunu verdim. Çocuğum yüzde 99 engelli. 10 bin lira ustamdan borç aldım, kız kardeşimden borç aldım, 700 lira da çocuğumun kumbarasında vardı, onu verdim ama evim ortada yok, onu başkasına da satmışlar." Oradaki dolandırıcıları dolandıran başka müteahhitler de var, başka dolandırıcılar da var; belediye, müteahhit, arsa sahibi üçgeni. Memduha annemizin sesine kulak verelim, bu derde çözüm bulalım değerli arkadaşlar.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Mustafa Demir'in açıklamalarını üzüntüyle dinledim, şöyle bir cümle kurdu: "Ne Esenyurt Belediyesinin ne de Türkiye'deki bir başka belediyenin yasalar dışında hareket etmesi söz konusu değildir." Sayın Demir bu açıklamasının bir benzerini 1 Temmuz 2020 tarihinde Genel Kurulda yapmıştı, oradaki cümlesini aynen okuyorum: "Şu anda konu yargıya intikal etmiştir. Bu konuyla ilgili sadece Esenyurt Belediyesi değil, herhangi bir belediyenin imara aykırı, mevzuata aykırı herhangi bir şey yapması mümkün değildir." Söylüyorum: Zamanın Esenyurt Belediyesi, Esenyurt Belediye Başkanı bütün imara aykırılıkların ana nedenidir, ana faktörüdür; onun nedeniyle bu imar cinayetleri işlenmiştir, onun müsamahasıyla bu dolandırıcılık meydana gelmiştir.
Burada Dilekçe Alt Komisyonuna atıf yapıyorsunuz, onu da söyleyeyim: Dilekçe Alt Komisyonundan Esenyurt mağdurları için hiçbir çözüm çıkmayacaktır...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)