Türkiye’de son yıllarda sürekli matrah artırımlarıyla vergi denetimi yok edilmektedir

TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI

Dönem: 27 Yasama Yılı: 4 Tarih: 2.06.2021 Birleşim: 87 Ham Tutanak Sayfası:450-

Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL

Tutanak Metni:

    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önergemiz maddenin daha iyi anlaşılmasını amaçlamaya yöneliktir. Maddeyle ve teklifle ilgili görüşlerimi bir anımı sizinle paylaşarak anlatmak istiyorum. İstanbul defterdar yardımcısıydım, Ankara Defterdarlığı görevine atandım, soğuk bir kış günü Atatürk Havalimanı'ndan uçağa binerek Esenboğa Havalimanı'na indim. Ankara'nın o meşhur ayazı havalimanından çıkar çıkmaz yüzüme çarptı. 2 defterdar yardımcısı arkadaşım beni karşılamaya gelmişlerdi, beraber otomobile bindik, Ulus'taki Ankara Defterdarlığı binasına doğru yola koyulduk. Çok soğuk bir gün, çok soğuk. Defterdarlık kapısının önünde durduk, arabadan indik, hemen Ankara'nın ayazı yine yüzüme çarptı. Binaya girdim, hava hâlâ soğuk, koridorda bile soğuk; bir anda karşıma Mustafa Kemal Atatürk'ün büstü çıktı, büstün altında Atatürk'ün o güne kadar bilmediğim bir cümlesini gördüm. Muhteşem bir cümleydi, o gün hafızama nakşettim, o günden bu yana da bu cümleyi hafızamda tuttum; kaldı yani, unutmam mümkün değil. Cümle şöyle: "Devlet varidatının inkişafını yeni vergiler ihdasından ziyade mevcut vergilerin tarh ve cibayet usullerinin ıslahında aramak lazımdır." (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Yani bazı kelimeler bugünkü Türkçeyle anlaşılmayabilir, çevirmek istiyorum: "Devlet gelirlerinin gelişmesini yeni vergiler koymaktan çok mevcut vergilerin tarh ve tahsil usullerinin ıslahında aramak gerekir." İktidarlar ne yapıyor, özellikle AK PARTİ iktidarı? 2002 yılından bu yana sürekli vergi kanunları, sürekli af kanunları, sürekli vergi artışları, Bakanlar Kurulu kararları, bugün Cumhurbaşkanlığı kararnameleri; bu yolla sürekli olarak vergi sisteminde bir düzenleme yapılıyor. "Sonuç nedir?" derseniz; 2002 yılında Türkiye'de vergi gelirlerinin tahsilatının tahakkuka oranı yüzde 90'ların üzerindeyken 2020 yılında bu oran yüzde 80'e inmiştir. Söylüyorum; -ilerdeki yıllarda iktidarın ne kadar ömrü vardır bilemem ama bu yıl iktidarda olduğunuz anlaşılıyor- bu yılın sonunda da görün, bakın -yanılmayı ümit ederim, belki bu yasa olumlu bir katkı yapabilir- yüzde 80'in altına düşecektir. İnşallah yanılırım, yüzde 80'in üzerine çıkar.
    Değerli milletvekilleri, o günlerde vergi dairelerinin cephesinde 1-2 yazı vardı. Mesela, "Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır." sonra bu kayboldu, onun amacı vergi bilinci yerleştirmekti, giderek bu yazı da cepheden kayboldu, vergi dairelerinin cephelerinden kayboldu. E, on dokuz yılda 5 tane matrah artırımı yapan AK PARTİ iktidarından sonra herhâlde o vergi dairelerinin cephelerine şöyle bir yazı yazmak uygun olur: "Matrah artırımlarıyla vergi denetimini yok eden tek demokratik ülke Türkiye'dir." (CHP sıralarından alkışlar)
    Evet, değerli milletvekilleri, bakın, devlet... Gelir idaresi derken Gelir İdaresinin Başkanından en ücra köşedeki vergi dairesindeki memuruna kadar bütün personelini yürekten kutluyorum. Bu idarede yıllarca görev yaptım, gururla görev yaptım. Bu idare bütün bu yüklerin altına girer omuzlar; gece gündüz, cumartesi pazar çalışır "Yeter ki vergi gelirlerinin tahsilatını artıralım." der ama mevcut politik kararlarla bu idarenin başarılı olmasının önüne engel konmaktadır. Örnek veriyorum; bugün, Merkez Bankasının politika faizi yüzde 19'dur, banka kredi faizleri yüzde 24'tür. Gecikme zammı oranı nedir: Aylık 1,60; yıllık yüzde 19,20. Yani devlet diyor ki: "Sen bankadan kredi alma, gel vergini ödeme burada, bu daha ucuz." Şimdi denecek ki: "Gecikme zammını gider yazmıyor o nedenle maliyet biraz yükseliyor, hiç önemli değil, en kolay finansman vergiyi ödememektir. Bu matrah artırımlarının sonucu vergi tahsilat oranının düşmesidir, vergi bilincinin zayıflamasıdır. Bu, şu demek değil: Bu teklifteki vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılmasını olumlu buluyorum.
    Teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)