Dönem: 27 Yasama Yılı: 5 Tarih: 3.11.2021 Birleşim: 14 Ham Tutanak Sayfası:215- Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL Tutanak Metni: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Serbest Bölgeler Kanunu'nda değişiklik yapan bir maddeyi görüşüyoruz. Serbest Bölgeler Kanunu 1985 yılında Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde çıkarılmış olan bir kanundur. Çok iyi niyetlerle çıkarılmış olan, Türkiye'ye yatırım girişini, doğrudan yabancı yatırım girişini artırmak, yabancı teknoloji girişini artırmak, ihracata yönelik imalatı teşvik etmek ve yurt içindeki sanayinin girdi ihtiyacını zamanında ve düzenli bir şekilde temin etmek amacıyla çıkarılmıştır. Zaman içerisinde birtakım gelişmeler ve değişikliklere paralel olarak ekonominin ihtiyaçları dikkate alınarak kanunda birkısım değişikliklere gidilmiştir. Örneğin, bölgenin münhasıran doğrudan yabancı yatırım girişini çekmesi, yabancı teknolojiyi çekmesi ve ihracata yönelik üretimi gerçekleştirebilmesi amacıyla, sadece bunlarla sınırlı olmak amacıyla çalışması öngörülmüştür. Bu çerçevede, ekonominin düzenli ve zamanında girdi ihtiyacını temin etmek gibi bir işlev serbest bölgelerin amaçları arasından çıkarılmıştır. Bu çerçevede, serbest bölgelerin durumu nedir diye baktığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: 18 serbest bölge var. 18 serbest bölge içerisinde serbest bölgenin toplam ticaret hacmine, dağılımına baktığımızda, Türkiye'den serbest bölgeye, bölgeden Türkiye'ye, yurt dışından bölgeye ve bölgeden yurt dışına olmak üzere, bu yönler itibarıyla toplam ticaret hacminin yüzde 35'inin bölgeden yurt dışına ihracat olduğunu görüyoruz. Bölgeden Türkiye'ye önemli ölçüde hâlâ yine bir giriş var, yine Türkiye'den bölgeye sevk edilen bir ürün var elbette. Önemli olan, bölgeden yurt dışına yapılan ihracatı teşvik etmektir, bunu artırmaktır; serbest bölgelerin hedefi bu olmalıdır, yabancı sermayeyi çekebilmeli, elbette yabancı sermayeyi çekebilmek, doğrudan yabancı yatırımı çekebilmek, ülkenin genel ekonomi politikasıyla ve siyasal istikrarıyla ilgili bir konudur. Münhasıran serbest bölge kurmak suretiyle bölgeye doğrudan yabancı yatırımı çekme imkânı da yoktur. Serbest bölgelere kaldırabileceğinin üzerinde bir misyonu yüklemek, ondan böyle bir sonuç beklemek de doğru değildir. 18 serbest bölge içerisinde başarılı olanlar var, başarılı olamayanlar var benim gördüğüm; serbest bölge rakamlarına baktığımızda bunu görüyorum. Örneğin, Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi'ni başarılı bulmuyorum, Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi, 100 dönüm arazi üzerinde faaliyet gösteren, ulaşım kolaylığı olan Havalimanın hemen yanı başında -şimdi Havalimanı taşındı önemli değil, çok yakın- ama bakıyorum ihracat potansiyeli, daha doğrusu gerçekleşen ihracat rakamı en düşük olan bölgelerden birisi. Bu doğru değil, Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi, böyle olmamalı. Kuruluşunda niyet bu değildi, zamanın Millî Emlak Genel Müdürlüğü önemli arazi tahsisleri yaptı kendisine, ihracat artacaktı, oraya yabancı yatırımlar gelecekti, istihdam artacaktı, teknoloji gelecekti, bunların hiçbirisi yok.
Bir de şu vardı: Serbest bölgeler, vergi planlaması aracıyla kullanılıyordu yani İstanbul'da kurulu bir işletme, bir şirket, orada bir ofis kiralıyordu, faturaları o ofisten kesiyordu. Aslında üretim vesaire, her şey İstanbul'da gerçekleştiği hâlde böyle bir vergi planlaması amacıyla kullanılıyordu, kullanılan yerler vardı. Bunları biliyorum, geçmiş tecrübelerimizden biliyorum. Hâlâ bu ihtimal olabilir, benim, Bakanlığa tavsiyem, böyle bir denetimi Hazine ve Maliye Bakanlığından talep etmeleridir. Hâlâ bir vergi planlaması amacıyla buralar kullanılmakta mıdır? Şimdi, bu maddede Serbest Bölgeler Kanunu'ndaki vergi teşviklerine ilişkin bir değişiklik yapılıyor. Serbest bölgeler bir vergi planlama aracı olarak da kullanılmış olduğu için 2004 ve 2008 yıllarında bu teşviklerde bir kısıtlamaya gidildi, azaltıldı bunlar.
Çok doğru bir iş yapıldı o zaman. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak da o teşviklerin azaltılmasına destek verdik o zaman. Hâlâ görüşümüz budur, görüşümüz aynıdır, değişmemiştir.
Burada şöyle bir şey var: Bu maddeyle Serbest Bölgeler Kanunu'nun geçici 2'nci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kurulacak olan serbest bölge işleticisi şirkete otuz yıla ulaşabilecek bir süreyle gelir ve kurumlar vergisinden istisna verilmesi öngörülüyor. Kazançları gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilecek, biz bunun sınırlanmasını arzu ediyoruz. Yani amaç ihracatı teşvik etmektir, amaç istihdam yaratan bir yatırımın burada olmasıdır, doğrudan yabancı yatırımın gelmesidir. Münhasıran alım satım faaliyetinde bulunuyorsa bir şirket, buradan doğan kazanca vergi teşviki, vergi istisnası vermenin anlamı yoktur. Bu yönde Bakanlığa da bu görüşümüzü ilettik. İnanıyorum ki bu yönde bir değişiklik de gerçekleşecek. Bizim önerimiz de bunu amaçlıyor.
Teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.