TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI Dönem: 27 Yasama Yılı: 6 Tarih: 18.01.2023 Birleşim: 51 Ham Tutanak Sayfası:102- Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL Tutanak Metni: CHP GRUBU ADINA MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın başkan, değerli milletvekilleri; Çatalca'nın Yaylacık, Karamandere, Aydınlar, Gümüşpınar, Hallaçlı köyleri -yeni adıyla mahalleleri- Silivri'nin de Sayalar, Danamandıra ve Çayırdere Mahallelerinin tapu sorunuyla ilgili olarak huzurunuzdayım. Tutanak Metni: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Tülay Kaynarca 2 Kasım 2021 tarihinde şunu söylemişti: "Rezerv alanlarla ilgili olarak da herkes tapusunu alacaktır." Bakın, aradan bir buçuk yıl geçti. Rezerv alanlarda tapuyu almak bir tarafa -biraz önce kürsüde örnek verdim- metrekare fiyatını 58 liradan 217 liraya çıkardınız. Şu an tebliğ edilmemiş olan fiyatlar 170 ila 220 Türk lirası arasında seyrediyor. "Rezerv alan" deyip vatandaşı kusura bakmayın kandırdınız. Rezerv alanda fiyatta yüzde 50 indirim yok. Peşin öderse sadece yüzde 20 indirim var. Hani rezerv alan olunca herkes sorunsuz tapusunu alacaktı, alamıyor. Çayır biçmek tarımsal faaliyet değil midir? Bu nedenle vatandaşın talebini reddediyorsunuz. Tutanak Metni: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, şimdi bir müjde gibi sunuluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman Bakanlığına bir yazı yazarak Silivri ve Çatalca'nın bu köylerindeki arazilerin de içinde olduğu toplam 3 milyon metrekarelik bir arazinin tahsisinin kaldırılmasını istiyorum. Amaç, İlk Evim Projesi'nde bu arazilerin kullanılacak olması. Bunun üzerine ben 9 Ocak tarihinde Millî Emlak Genel Müdürünü aradım "Köylüler, muhtarlar infial hâlinde." dedim, bunu bildirdim.
Bu sorunu daha önce birçok kez bu kürsüden Genel Kurula ifade ettim ancak maalesef, AK PARTİ Grubu ve iktidarı burada söylenenleri yeterince dikkatle dinlemediği ve buna göre bir icraat ortaya koymadığı için, bu vatandaşlarımızın tapu sorunları hâlen devam etmektedir. Bir kez daha ifade edeyim: Bu 8 köyün buradaki yerleşimi tam yüz kırk beş yıldır vardır, hatta bunlardan Yaylacık köyü beş yüz yıldır burada yerleşiktir. II. Abdülhamit zamanında, 1878 Berlin Anlaşması'ndan sonra Balkanlar'dan İstanbul'a, Türkiye'ye, Anadolu topraklarına yaşanan göç nedeniyle, padişah iradesiyle bu insanların ataları buralara yerleştirilmişlerdir yani bunlar işgalci değildir. Öyle olduğu hâlde, 2016'da, AK PARTİ iktidarı, bunları işgalci sayıp ecrimisil göndermeye başlamıştır ve o tarihten bu yana yaşanan bir sorun vardır.
2017'de bir kanun çıktı, denildi ki "Bu vatandaşlarımıza bu yerlerin tapularını rayiç bedel üzerinden verelim." Gelgelelim, evdeki hesap çarşıya uymadı, rayiç bedel işi olmadı. Bunlar orman köylüsü, Türkiye'nin en yoksul köylüleri. Bunun üzerine 2019'da bir kanun daha çıktı, denildi ki: "Rayiç bedelin yarısı oranında bir bedel üzerinden bunu satalım." İlk kanunun çıktığı tarihten bu yana altı yıl, ikinci kanunun çıktığı tarihten bu yana da yaklaşık dört yıl geçmiş olmasına rağmen bu vatandaşlarımız önemli ölçüde tapularını alamamışlardır. Zira kanunlar yanlış çıkmıştır, masa başında hazırlanan kanunlar vatandaşın derdini çözmeye yetmiyor. 2019 Yılı Haziran Seçimlerinden önce Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla bu köyleri beşer kere dolaştım. Beşer kere dolaştım, buraya getirdim, ondan sonradır bu ikinci kanunun çıkması.
Şimdi durum nedir? Son durumu size özetleyeyim, 2019'da çıkan kanun diyor ki: Bu köylerde, eski köy yerleşim alanının içindeki arazilerden 7 bin metrekareye kadar olan kısmını kullanıcılarına rayiç bedelin yarısı üzerinden satalım; peşin öderse yüzde 20 bir indirim daha var. Eski köy yerleşim alanını yani onların tarım arazilerini kapsama almıyor. Son durum nedir? Son durum şu: Bakın, ben size, şimdi, hem Çatalca'dan hem Silivri'den örnekler vereceğim, tek tek bütün köylülerle, bütün muhtarlarla konuştum. Yaylacık köyünün köy içi hemen hemen bitmiş gibi ama bir miktar parsel rezerv alan olarak belediyeye devredilmiş durumda. Karamandere yüzde 30'u almış, yüzde 70'i alamamış köy içinde, rezerv alan olarak belediyeye devredilmiş. Aydınlar aşağı yukarı bitmiş ama 10 civarında parsel rezerv alanı olarak belediyeye devredilmiş. Gümüşpınar yüzde 40'ı alamamış durumda, köy içindeki arazileri söylüyorum. Hallaçlı benzer durumda. Silivri'ye geldiğimiz zaman, Silivri'deki Sayalar, Danamandıra ve Çayırdere köylerinde de durum farklı değil yani köy içi alandaki arazilerin bir bölümünün tapusu verilmiş, verilemeyenler de belediyeye devredilmiş ki belediye, 6306 sayılı Kanun'daki rezerv alan uygulamasına dayanarak bunu vatandaşa verecek. Peki, niye 6306 sayılı Kanuna giriyor? Çünkü kanun yanlış çıktı, olmuyor, bari oradan bir çözüm bulalım. Peki, çözüm çıkmış mı orada? Hayır, orada da çözüm yok. Bakın, şimdi, Silivri'den örnek vereceğim, çarpıklığı sizlere rakamlarla söyleyeceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bakın, Silivri'nin Danamandıra köyünde 2022 yılının Haziran ayında 1.144 metrekare, metrekaresi 58 liradan satılmış. Şimdi, aralık ayında bir tebligat yapılmış oradaki vatandaşımıza, rezerv alan uygulamasında -ilk söylediğim Millî Emlakin doğrudan satışı- metrekaresi 217 liradan 600 metrekareyi 132 bin liraya satıyor. Ya, altı ay önce 57-58 liradan satmışsınız, altı ay sonra 217 liraya çıkmış; bu rakamda sabit değil, diyor ki: "Altı ay içinde ödemezsen yeniden değerleme oranını da artıracağım, bu rakam 295 bin liraya çıkacak." Ödedin, ödedin; ödemedin, rakam budur. O asıl kanundaki yüzde 50'lik indirim burada uygulanmıyor. Niye? Çünkü rezerv alan olunca başka bir yasa uygulaması kapsamına giriyor bu. Tarım arazilerinde de şu anda tapular önemli ölçüde verilmemiştir.
Sayın Tülay Kaynarca burada geliyor, konuşuyor "Vereceğiz." diyor ama verilen bir şey yok.
Teşekkür ederim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Devam edebilir miyim Sayın Başkan?
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Yani iktidar reddediyor. Çayır biçiyorsun sen, "Olmaz." Ya, hayvancılık yapıyor adam, çayır biçmek tarımsal faaliyet değil midir?
Bir başka yer için çıkarılmış kanunu getirip buraya uyguluyorsunuz. Kanun diyor ki: Burayı, tarım arazisini sana satabilmem için 30 Mart 2011 ila 30 Mart 2014 tarihi arasında üç yıl süreyle kullanmış olman şart. Ya, bunlar yüz kırk beş yıldır burada. Bu üç yılı siz başka yerlerde, Anadolu'da kötüye kullanımı önlemek için getirdiniz. Bunu buraya uygularsanız yanlış yaparsınız. Nitekim, bu iş yürümüyor, tarım arazilerinde tapusunu alan doğru dürüst vatandaşımız yok. Rezerv alandaki uygulamalarda da vatandaş tapu alabilmiş değil.
Teşekkür ederim.
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Biz de aradık.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - 11 Ocakta Çevre Bakanı bir imzayla "Efendim, o başka bir şey, biz buraları satacağız." dedi vatandaşa. Bunu, Çevre Bakanlığına mal eden biziz bir kere, bunu söyleyeyim.
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Yapmayın Sayın Hamzaçebi, yapmayın!
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Bu kısmı önemli değil ama önemli husus şu: Bunu vatandaşa şöyle anlatıyorsunuz "Müjde! Satış izni çıktı." Konuşmanızda da söylediniz, satış izni kanunla çıkmıştır.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.