8 milyona yakın şeker hastasına Sosyal Güvenlik Kurumu eziyet ediyor...

27 Ocak 2011 Perşembe
?
ON ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 01.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)
------ 0 ------

BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 54?üncü Birleşiminin On Üçüncü Oturumunu açıyorum.
606 sıra sayılı Kanun Tasarısının 30?uncu maddesi üzerinde verilen İstanbul Milletvekili Sayın Sebahat Tuncel ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını arayacağım: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Kabul edilmemiştir.
Tasarının  görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
30?uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Kabul edilmiştir.
Madde 31?de üç adet önerge vardır; sırasıyla okutup, işleme alacağım.
?      
 
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 606 sıra sayılı ?Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı?nın 31 inci maddesi ile değiştirilen 5510 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ?alt sınırının altında olmamak kaydıyla? ibaresinin ?alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla? şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Harun Öztürk            Mustafa Özyürek                                Bülent Baratalı
    İzmir                               İstanbul                                               İzmir
Tayfur Süner              Mehmet Akif Hamzaçebi           Ferit Mevlüt Aslanoğlu
Antalya                             Trabzon                                             Malatya

BAŞKAN ? Komisyon katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) ? Katılmıyoruz.
BAŞKAN ? Hükûmet katılıyor mu?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) ? Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN ? Sayın Hamzaçebi buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) ? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önergemiz maddede çok küçük bir düzeltme öneriyor. Maddenin daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla daha farklı bir yazımı öneriyor, ama her nedense, gerek Komisyon gerekse Sayın Bakan buna katılmıyor. Bu vesileyle, Sayın Bakanın biraz önce Genel Kurula yapmış olduğu bazı açıklamalarla ilgili olarak Genel Kurulu doğru bilgilendirmeyi kendime görev sayıyorum.
Sayın Bakan, yoksulluk rakamlarıyla ilgili bazı bilgiler verdi, ben de size Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarından bazı bilgileri vermek istiyorum. Durum nedir, bu bilgilere göre hep birlikte değerlendirelim.
Fert başına yoksulluk oranları; 2002-2009 yılları göreli yoksulluk rakamlarını vereceğim. 2002?de yoksulluk oranı yüzde 14,74 iken, yani toplumun, nüfusun yüzde 14,74?ü bu gruba, yoksul grubuna giriyorken, bu rakam 2009 yılında yüzde 15,12?ye çıkmıştır. TÜİK en son 2009 yılı rakamını yayınladığı için sizlere 2009 yılı rakamını veriyorum.
Göreli yoksulluk rakamı deyip Sayın Bakan buna farklı açıklamalar getirebilir. Ben diğer yoksulluktan bir rakam vereceğim. 2009 yılından 2010 yılına Türkiye?de yoksul sayısı 818 bin kişi artmıştır. Bu da TÜİK?in rakamıdır. Bir başka rakam vermek istiyorum. Köylerde durum nedir, köy nüfusu? Köyde durum kötü, tarım kötü, çiftçi kötü, üretici perişan ve üretici yoksullaşmış durumda. Kırdaki, yani köydeki yoksulluk Türkiye İstatistik Kurumunun rakamlarına göre 2002 yılında nüfusun yüzde 34,48?i iken, 2009 yılında bu rakam yüzde 38,69?a çıkmış. Rakam budur, Türkiye İstatistik Kurumu rakamları budur. Farklı rakamı varsa Hükûmetin veya iktidar partisi grubunun, buraya çıkar anlatırlar, biz de çıkar gerekli değerlendirmeleri yaparız.
Sayın Bakan bir konuda daha Genel Kurulu yanlış bilgilendirdi. Siyasette biliyorsunuz nezaket gereği başka kelimeleri kullanmıyoruz, yani ?yalan söylemek? gibi bir sıfatı, tanımlamayı kullanmak doğru değil, yakışık almaz. Evet, Sayın Bakan doğru bilgi vermedi. Hangi konuda? Şeker ölçüm çubuklarının hastalar tarafından temin edilmesi konusunda Sosyal Güvenlik Kurumunun yarattığı ve 8 milyon şeker hastasını ilgilendiren sorun konusunda Sayın Bakan Genel Kurulu doğru bilgilendirmemiştir. Çok yanlış bir yaklaşımı var, yanlış bir varsayımı var, yanlış bir mantığı var. Konuşan arkadaşlarımıza Sayın Bakan bir ithamda bulunuyor, diyor ki: ?Bu mesele hakikaten hastalarımızı mağdur eden bir durum.? Bir durum tespiti yapıyor. Yani mağdur olduğunu kabul ediyor ama bu mağduriyeti kim yaratmış? Tedarikçilerden birisinin açtığı bir dava sonucunda Danıştay iptal kararı vermiş.
OKTAY VURAL (İzmir) ? Ticaret meslek lisesi öğretmeni açmış.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Evet, bir öğretmen, davayı açan bir öğretmen, şeker hastası. Bu uygulamadan mağdur olmuş. Danıştay kararı burada. Sayın Bakan sizde yoksa vereyim. Bürokratlarınız size yanlış bilgi verdiyse vereyim size, karar burada. Bir öğretmen mağdur olmuş, çare arıyor, derdine çare arıyor. Bu kararı ne zaman veriyor Danıştay? 5 Kasım tarihinde. Ne zaman tebliğ ediliyor Sosyal Güvenlik Kurumuna? aralık ayında, aralık ayının başlarında. Sosyal Güvenlik Kurumu, 10 Ocak tarihine kadar bekliyor, 10 Ocakta bir genelge yayınlıyor: ?Hastalar gitsin, eczanelerden bu ölçüm çubuklarını satın alsın, faturasını bizim kuruma versin, biz de ona ödeyelim.? Ne zaman? Aylar sonra. Şeker hastası eczaneye gidecek, parasını verecek, bu parayı birkaç ay sonra kurumdan tahsil edecek, o esnada eziyet çekecek, banka hesabı açacak, bilmem vekâletnameler verecek, sağlık kurulu raporunun onaylı örneğini verecek? Yazık, günahtır! 8 milyona yakın şeker hastasına Sosyal Güvenlik Kurumu eziyet ediyor, eziyet ediyor, eziyet ediyor.
Ayrıca, Sayın Bakana, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin Sağlık Bakanlığı koltuğunda oturan bir Sayın Bakana, ?Tedarikçinin açtığı bir dava sonucunda bu karar verilmiştir.? diyerek, âdeta, konuşan milletvekillerini, tedarikçilerin açtığı bir davanın arkasından gidiyor şeklinde, bir itham demeyeyim, itham etmiyor tabii ama bu izlenimi verecek şekilde bir konuşma yaparak yanlış bir şey yapıyor, yakışmıyor. Sözlerimi burada bitiriyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Teşekkür ederim Sayın Hamzaçebi.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum?
OKTAY VURAL (İzmir) ? Efendim, Sayın Bakan bu konuda lütfen milletvekillerinden özür dilesin. Burada dile getirenler sanki şeker hastası olanların menfaatini değil de sanki tedarikçilerin menfaatlerini koruyormuş gibi bir izlenim oluşturdu. Milletten özür dilemenizi tavsiye ediyorum.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) ? Sayın Başkan, izin verirseniz, bu konuda çok kısa bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN ? Sayın Bakana 60?ıncı maddeye göre söz veriyorum.
Buyurun.
 ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) ? Evet, arkadaşlar, Sayın Hamzaçebi doğru söylüyor. Benim yanlış kalmış hafızamda. Bir vatandaşımızın açtığı bir davadan sonra bu mahkeme kararı değiştirilmiş. Ben yanlış bildiğim için size yanlış aktardım, sizlerden özür diliyorum ama bu, olayın mahiyetini değiştirmiyor. Biz, normal şartlarda, bu diyabet ölçüm çubuklarıyla alakalı düzenlemeleri yaparken SUT fiyatları üzerinden satış yapıyoruz. Piyasada onlarca değişik mamul varsa ve birbirinden farklı mamullerse bunlar ve farklı fiyatları varsa, biz, orada ortalama bir fiyat üzerinden değerlendirme yapıp ödeme yapıyoruz. Vatandaşımız kendi tercihi ile daha farklı ürünü almayı düşünmüşse, gidip onun üzerini tamamlaması sebebiyle verdiği bir mahkeme için bile biz kamu kaynaklarının hesabını yapmak durumundayız.
Az önce kendilerinin ifade ettiği, önce 6 milyon, arkasından 8 milyon diye telaffuz ettikleri hasta sayısının her birisinin kullandığı bu ürünlerin kamuya maliyetinin ne olacağını ilgili kurumlar hesaplamak durumundadırlar.
Ayrıca, bugün mahkeme kararı sebebiyle bu fiyatlar üzerinde durdurma kararının alınmasından sonra ortaya çıkan uygulamayı da, hiç unutmayalım ki, yıllar yılı, bu eleştiriye yapan muhalefet mensuplarının yönettiği kurumlar yöntem olarak kullanmışlardı. Biz istisnai olarak kullanıyoruz, geçici olarak kullanıyoruz ve mümkün olduğu kadar kısa zamanda da vatandaşlarımızın bu mağduriyetini gidereceğiz. Sizlerin hiç endişesi olmasın.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) ? Sayın Başkan, Sayın Bakan konuşmasında ?Yıllarca muhalefet mensuplarının yönettiği kurumlar? diyerek Sayın Kılıçdaroğlu?nun SSK Genel Müdürlüğü dönemini itham eden, bu vesileyle Genel Başkanımızın ismini söylemek suretiyle, onu tarif etmek suretiyle grubumuza sataşmıştır. Söz talep ediyorum.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) ? Genel bir ifade Sayın Başkan.
BAŞKAN ? Bir saniye.
Sayın Vural, sisteme girmişsiniz.
Sayın Hamzaçebi, kısa olarak Sayın Vural?a söz talebini vereyim.
 OKTAY VURAL (İzmir) ? Efendim, bu konuda şimdi Danıştayın verdiği karar şu: Piyasada tıbbi açıdan yetersiz ve elverişsiz olmakla birlikte fiyatı düşük malzemenin de bulunduğu anlaşıldığından piyasada mevcut kan şekeri ölçüm çubuklarının standartlara uygun olanlar arasından en düşük bedelle olanı belirlenmek suretiyle. Şimdi Sayın Bakan size soruyorum: 1 Aralık 2009 tarihinde 2007 tarihli aynı hüküm vardı, Danıştay iptal etmedi mu bunu? Yine iptal etmişti ama siz 2010 yılında yine koydunuz bunu. Dolayısıyla piyasada şeker ölçümüyle ilgili, emeklilerimiz, düşük kalitede olan birtakım ürünlerle ilgili bir koruma yapmanızı da istiyor. Özellikle bu konuya da dikkatinizi çekmek istedim.
Teşekkür ederim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) ? O kararın devamını da okuyun lütfen.
BAŞKAN ? Buyurun Sayın Hamzaçebi.
 MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) ? Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, dokuzuncu yılındasınız, Adalet ve Kalkınma Partisi dokuzuncu yılındadır iktidarda ve hâlâ Sosyal Güvenlik Kurumunda herhangi bir sorun yaşandığında geri dönüp Sayın Kılıçdaroğlu?nun SSK Genel Müdürlüğünü itham eden bir yaklaşımı ortaya koymaktan çekinmemektedir. Ayıp oluyor! Dokuz yıldır sorunları çözememişsiniz, hâlâ Sayın Bakan, burada yaptığınız açıklamayla, 6, 8, her neyse, milyonlarca şeker hastasını süründüren bir yaklaşımı burada savunuyorsunuz ama sokağa gittiğinizde hekim seçme özgürlüğü, eczane seçme özgürlüğü, ilaç alma özgürlüğü, beş kuruş vermeyeceksiniz, para vermeyeceksiniz, yaklaşımıyla vatandaştan oy istiyorsunuz.
Sonuç şudur: Sizin yayınladığınız bu tebliğ gereği şeker hastaları mağdurdur. Siz kendi konuşmanızda söylüyorsunuz, mağdur, mağdur edilmiştir. Siz çözüm yerindesiniz. Danıştay diyor ki elli beş kuruşluk bir fiyat belirlemişsiniz, bir değerlendirme, standart koymamışsınız. En ucuzu almak zorunda olabilirsiniz, en ucuz tarifi yapabilirsiniz ama bir kaliteyi tarif edeceksiniz, standart koyacaksınız.
Şimdi Sayın Bakan diyor ki: ?Biz özgürlük tanıyoruz, şeker hastası isterse gidip daha fazla, daha pahalı bir şeker ölçüm çubuğunu alacak.? Bir yandan burada emekliye altmış lira maaş zammını bu paketin içine koyuyorsunuz, bir yandan da bu altmış lira maaş zammıyla git daha pahalı şeker çubuğu al diyorsunuz. Evet, Sayın Bakanın emekliye yaklaşımı budur.
Sayın Kılıçdaroğlu?nun SSK Genel Müdürlüğüne tekrar dönmek istiyorum. Yetki elinizde, Sayın Kılıçdaroğlu?nun o döneme mahsus bir kötü yönetimi varsa soruşturma açarsınız.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) ? 1999?daki af kanunu engelliyor.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? 1999?daki af kanunu, Sayın Canikli, onları iyi takip etmemişsiniz, bana cevap verirken  lütfen o konuları biraz inceleyin.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) ? İyi takip ettim, biliyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Sayın Kılıçdaroğlu?nun o af kanunu dediğiniz konuya giren düzenlemesi bir personele verdiği sicil raporunu kendisi düzenlememiş de birisi düzenlemiş, o da imza atmış.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) ? Görevi ihmalle soruşturma?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - İmza Sayın Kılıçdaroğlu?nun ama verdiği not?
MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) ? Öyle değil?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Bir yönetici olarak işte binlerce kişinin sicil raporunu dolduramamış, yardımcısından rica etmiş, o da imzalamış. ?Sen niye doldurmadın?? Suç budur.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) ? Hayır, geriye yönelik?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Bakın, Sayın Canikli, siz dokunulmazlıkları kaldırmaktan niye kaçıyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) ? Karıştırma şimdi, başka bir şey söylüyoruz.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Niye kaçıyorsunuz? Ee, gelin ama. Niye kaçıyorsunuz? Cesaretiniz yok. Siz, şu Karadeniz?deki fındık üreticisinin 169 milyon lira alacağını gasbettiniz, ona cevap veremiyorsunuz buraya çıkıp.
Sözlerimi bitiriyorum, size saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar) ?.                                               

 

Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm almak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen tam olarak bir saat beklemek zorunda.