TRABZON MİLLETVEKİLİ VE CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ Değerli arkadaşlar, Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz kulüp geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ?NİN
ŞEKER ÖLÇÜM ÇUBUKLARINA İLİŞKİN
BASIN AÇIKLAMASI
(28.1.2011)
AKP, DİYABET HASTALARININ SAĞLIĞIYLA OYNUYOR
Diyabet tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir sağlık sorunudur. Türkiye?de yaklaşık 10 milyon diyabetli olduğu tahmin edilmektedir. Dünyadaki hızlı artışından ötürü Dünya Sağlık Örgütü bulaşıcı olmadığı halde aynen bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi diyabet salgınından söz etmektedir.
Birleşmiş Milletler 20 Aralık 2006?da Genel Kurul?larında tüm üye devletleri ve ilgili tüm kuruluşları diyabet konusunda önlem almaya, tedavi ve bakım için ulusal politikalar geliştirmeye davet etmiş ve küresel bir strateji yayınlamıştır.
Ülkemizde 2000 yılından 2010 yılına kadar geçen 10 yılda diyabet prevalansı % 110 artış göstermiş, diyabetli sayısı 10 milyona ulaşmıştır. İstatistiksel tahminlere göre 2025 yılında ulaşılması gereken diyabetli sayısına şimdiden ulaşılmış, toplumsal bir felaket haline gelmiştir.
Uluslararası Diyabet Federasyonu rakamlarına göre diyabet, dünyada herhangi bir hastalığa bağlı ölümler arasında 4.sıradadır. Tedavi edilmediği takdirde kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme kaybı ve bacak kesilmesi gibi ağır organ hasarlarıyla sonuçlanabilir. Endüstrileşmiş ülkelerde 20-74 yaş arası körlüklerin önde gelen nedenidir. 15 yıl boyunca diyabetik olan, şekeri kontrolsüz kişilerin yüzde 2?si kör olurken yüzde 10?unda ağır görme bozukluğu gelişir. Kontrolsüz Tip1 diyabetli kişilerin yüzde 40?ında, 50 yaşına geldiklerinde diyaliz ve/veya böbrek nakli gerektirebilecek ağır böbrek hastalığı gelişebilir. Diyabetli kişilerde kalp hastalığı ya da felç riski diyabetli olmayanlara göre 2 ila 5 kat daha fazladır. Diyabetik sinir hastalığı bacaklarda ve ayaklarda duyu kaybına yol açabilir ve bu da ayak yarası ve bacak kesilmesiyle sonuçlanabilir. Bacak kesilmelerinde kaza dışı nedenlerin başında maalesef diyabet gelmektedir.
Buna karşın diyabete bağlı bu organ hasarlarının çoğu düzenli ve yakından takip ve iyi tedavi ile önlenebilir. Kan şekeri, sadece grip, çeşitli enfeksiyonlar gibi olağan dışı olaylarla değil, beslenme, fiziksel aktivite, stres gibi günlük hayatımızdan etkilendiğinden hastaların normal doktor muayene ? ziyaretleri dışında da kan şekerlerini kontrol etmeleri gerekmektedir. Bu nedenle tüm dünyada artık hastalar kan şekerlerini gün içinde kendi kendine ölçüm yaparak da takip etmektedirler. Hastalara doktorlar tarafından önerilen; günlük kan şekeri ölçüm sıklıklarına ek olarak ne zamanlarda, hangi durumlarda ek kan şekeri ölçümü yapmaları gerektiği verilen diyabet eğitiminde öğretilmektedir.
Bu ölçümlerin organ hasarlarının gelişimini önlemek açısından büyük önem taşımasının yanı sıra özellikle kan şekeri düzenli gitmeyen aşırı dalgalanmaları olan hastalarda hayati önemi de vardır. Hastalar bu ölçüm sonuçlarına göre beslenme dahil günlük ayarlamalarını yapmaktadırlar. Çocuk ve genç hastalar, kan şekerinde dalgalanmalar olan erişkinler günde ortalama 4-5 kez kan şekerlerini ölçmektedirler. Bu nedenle doğru ve gerekli sıklıkta şeker ölçümü yapabilmek diyabetli hastalar için ihtiyaçtır ve de kan şeker ölçüm çubukları diyabetli hastaların vazgeçilmezidir.
Ülkemizde yaklaşık 7 milyon diyabetli hastanın şeker ölçüm çubuklarına erişimi, Danıştay?ın ?hasta lehine? aldığı 5/11/2010 tarihli 2010/10024 sayılı kararını takiben SGK?nın 10 Ocak 2011 ve 2011/5 sayılı genelgesiyle son derece zorlaştırılmıştır. Yayımlanan genelge ile hastaların 30 TL tutarındaki şeker ölçüm çubuğu alabilmeleri için;
Sağlık Kurulu Raporu ile kan şeker ölçüm çubuklarının adedinin ve ihtiyacının belirlenmesi,
Hastanın doktora başvurarak ölçüm çubuğu için özel bir reçete alması,
Reçeteyle eczaneye başvurması ve şeker ölçüm çubuklarının bedelini cebinden ödemesi,
Hastaya eczacı tarafından fatura kesilmesi ve imzalatılması,
Hastanın Sağlık Kurulundan aldığı raporu ?Aslı Gibidir? şeklinde onaylatıp faturayla birlikte SGK bölge ofisine geri ödeme için şahsen başvurması,
Hastanın bir banka hesabı açtırması,
SGK?nın 2 ila 4 ay içerisinde hastanın banka hesabına ödediği bedeli yatırması
işlemlerini yaptırmaları gerekmektedir.
Tüm bu bürokratik işlemler hastalar için eziyete dönüşmektedir.
Değerli arkadaşlar,
Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri halka doğruları söylemiyor? Danıştay?ı halka öcü gibi, suçlu gibi gösterip, kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Yaşlıların, çocukların hastaların üzerinden yargıyı karalamaya çalışıyorlar. Konunun yargıya taşınması Sosyal Güvenlik Kurulunun şeker ölçüm çubukları için 0,55 kuruşluk üst limit belirlemesi ile başlıyor. Bu fiyat üst limitinin konulması, kalitesiz ölçüm çubuklarının hastalara dayatılması sonucunu doğuruyor. Bir hasta da bunu yargıya taşıyor. Danıştay, ?piyasada mevcut şeker ölçüm çubukları arasında kalite ayırımı yapılmaksızın bir bedel belirlenmesini? gerekçe göstererek bu fiyat sınırlandırmasının yürürlüğünü durduruyor. Yani Sosyal Güvenlik Kurumuna sen hastalara vereceğin ölçüm çubuklarını kalitesine de bak, onların daha kaliteli ölçüm çubukları kullanmaları, sağla diyor.
Tüm bu gerçeğe karşın Sosyal Güvenlik Kurumu çıkıyor, ben bunun sorumlusu değilim, Danıştay sorumlusu diyor?
Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz? Çocuklarımız, annelerimiz, babalarımız bu diyabet illetini çekiyorlar. ?Başa gelen çekilir?, diyorlar. Bir de onlara bu bürokratik eziyeti getirmek insanlıkla bağdaşmaz?
Sosyal Güvenlik Kurumunun bağlı olduğu bakan? Ömer Dinçer nerede?
Sağlık Bakanı Recep Akdağ? Nerede? Niçin susuyorlar? Onlar bu ülkenin bakanları değil mi? Türkiye?de 7 milyon hastayı ilgilendiren bir konuda konuşmadıklarına göre, yoksa onlar Mozambik?de mi bakanlık yapıyorlar?
Vatandaşın yıllarca çalışıp primini yatırmış. Şimdi sağlık hakkından yararlanmak istiyor. Üç beş kuruş para için sen vatandaşın sağlığı ile nasıl oynarsın? Sayın Bakanlar siz nasıl buna göz yumarsınız. Nasıl böyle bir vicdansızlığa ortak olursunuz.?
Sosyal bir devlet, vatandaşının sağlığını korumakla ve sağlık hizmetlerine ücretsiz ulaşımını sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının konuyla ilgili gereken düzenlemeleri yaparak bir an önce diyabetli hastalar için ihtiyaç ve gereklilik olan şeker ölçüm çubuklarına en kısa ve zahmetsiz yoldan ulaşmalarını sağlaması gerekmektedir.