Tekrar umut tacirliği yapmaya gerek yok

-BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN BEDELLİ ASKERLİKLE İLGİLİ AÇIKLAMALARI
-CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ HAMZAÇEBİ:
-''BUNLAR REFERANDUMLUK KONULAR DEĞİLDİR, BASİT KONULARDIR''
 -''SAYIN BAŞBAKAN'A GÖRÜŞÜNÜ DAHA AÇIK İFADE ETMESİNİ ÖNERİYORUM. BU KADAR UZATMAYA, TEKRAR UMUT TACİRLİĞİ YAPMAYA GEREK YOK''
        
         TBMM (A.A) - 18.03.2011 - CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, bedelli
 askerlik konusunun ''referandumluk değil, basit bir konu'' olduğunu ifade ederek,
 ''Başbakan'a görüşünü daha açık ifade etmesini öneriyorum. Bu kadar uzatmaya,
 tekrar umut tacirliği yapmaya gerek yok'' dedi.
         Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP'nin bedelli askerlik
 teklifine ilişkin açıklamalarını, TBMM'de düzenlediği basın toplantısıyla
 yanıtladı.
         CHP'nin, Askerlik Kanunu'nun değiştirilmesini öngören kanun teklifinin,
 bugüne kadar yapılan bedelli askerlik düzenlemelerinden çok farklı olduğunu ifade
 eden Hamzaçebi, teklifle geliri olmayan gençlere da bedelsiz askerlik yapma
 imkanı sağlandığını kaydetti.
         Hamzaçebi, tekliflerinin açık ve net olduğunu, anlaşılmayacak hiçbir
 şeyin bulunmadığını belirtti.
         Başbakan Erdoğan'ın, dün yurt dışından dönüşte ''ayaküstü'' yaptığı
 açıklamada, tekliflerini bir proje olarak değerlendirmediğini anımsatan
 Hamzaçebi, ''Başbakan'a önerim, öyle ayaküstü açıklama yapmasın, önce teklifimizi
 okusun, danışmanları bizim teklifimiz konusunda kendisine bilgi versin'' diye
 konuştu.
         Teklifin, sadece bedelli askerlik teklifi olmadığını kaydeden Hamzaçebi,
 sosyal devlet ve Anayasa'nın eşitlik ilkesinin gereği olarak geliri bulunmayan
 veya az gelirli gençlere, bedelsiz askerlik yapma imkanı getirdiklerini anlattı.
 Hamzaçebi, Erdoğan'ın, işin bu kısmını bilmediğini ya da bildiği halde kamuoyuyla
 paylaşmadığını, konuyu saptırdığını öne sürdü.
         Hamzaçebi, teklifi, ''ciddi, hesabı, kitabı yapılmış, tartılmış bir
 proje'' olarak nitelendirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
         ''Sayın Başbakan'ın bizim önerimizi ciddiye aldığını biliyorum. Ortada
 ciddi bir proje olmasa 'Biz bunu seçimden sonra anayasa değişikliği paketi içine
 koyarak, referanduma sunarız' demezdi. Sayın Başbakan, bedelli askerlikle ve
 askerlikle ilgili düzenlemeleri, genellikle referandumlarla ilişkilendiriyor. 12
 Eylül 2010'daki referandumdan üç gün önce, Sayın Başbakan bir televizyon
 programında, bedelli askerliği Anayasa'nın kabulünden sonra
 değerlendirebileceklerini söylemiştir. Yani bir umut vaat etmiş, umutları canlı
 tutmuş, beklenti yaratmıştır. Başbakan, bizim teklifimizi elinin tersiyle bir
 kenara atmıyor, yine bir beklentiye oynuyor, seçim sonrasındaki anayasa
 değişikliği paketi içinde dahil ederek, referanduma sunacağını söylüyor. Bunlar
 referandumluk konular değildir, basit konulardır, kanuna bir madde eklenecek veya
 eklenmeyecek. Görüşünüz 'evet' ya da 'hayır' olabilir. Bunu açıklıkla ifade
 etmekte yarar var. Ben Sayın Başbakan'a görüşünü daha açık ifade etmesini
 öneriyorum. Bu kadar uzatmaya, tekrar umut tacirliği yapmaya gerek yok.''
        
         -''MISIR TARİHİNİ İYİ OKUSUN''-
        
         Hamzaçebi, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, CHP Genel
 Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik ''Firavun'' benzetmesine işaret ederek,
 ''Firavun''un gücü ve iktidarı temsil eden bir simge olduğunu anlattı. Güce ve
 iktidara sahip olanların, yönetimler, hükümetler ve başbakanlar olduğunu
 vurgulayan Hamzaçebi, Çelik'e, ''Mısır ve firavunların tarihini daha iyi
 okumasını'' önerdi.
         Akif Hamzaçebi, ''Firavun'un yanında Karun vardır, Karun yine siyasi güce
 yaslanarak, servet elde edilmesini ve elde edilen servetin kendiliğinden bir güce
 dönüşmesini, halk üzerinde bir baskı unsuruna dönüşmesini simgeler. Mısır
 tarihinde üçüncü şahsiyet de Belam'dır. Belam, servetin, iktidarın, gücün, din
 ile meşrulaştırılmasını ifade eder. Sayın Çelik, tarihi okursa, bu fotoğrafın AKP
 ile nasıl örtüştüğünü görecektir'' dedi.
         Çelik'in diğer benzetmelerine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine
 Hamzaçebi, benzetmeleri ciddiye almadığını belirtti.
        
         -''AKP, ESKİ GÖZLÜKLERLE BAKIYOR''-
        
         Teklifi neden şimdi verdiklerine ilişkin olarak Hamzaçebi, Sözleşmeli Er
 ve Erbaş Kanunu'nun 10 Mart'ta kabul edildiğini, Türk Silahlı Kuvvetlerinde
 profesyonel orduya doğru gidişin adımlarının atıldığını kaydetti. Hamzaçebi, 50
 bin kişinin profesyonel olarak istihdam edileceğini ve terörle bu birliklerin
 mücadele edeceğini dile getirerek, ''Bu uygulamaya geçirilirken, artık askerlik
 konseptine, askerlikle ilgili sürelere eski gözlüklerle bakamayız. AKP, eski
 gözlüklerle bakıyor, statükoyu savunuyor. Statükoyu savunma zamanı değil.
 Sözleşmeli er düzenlemesini Temmuz 2010'da paylaştınız seçim öncesinde kabul
 edildi. 'Neden şimdi' diye sorup, AKP gözlüğüyle bakarsak şu cevabı vermek
 mümkün, burada 50 bin kişi istihdam edilecek, bir seçim yatırımı. Öyle de
 değerlendirilebilir ama öyle değerlendirmiyoruz. Bunun gerekli düzenleme olduğu
 kanaatindeyiz, tıpkı bizim askerlik teklifimizin de gerekli düzenleme olduğunu
 düşündüğümüz gibi'' diye konuştu.
         Milli Savunma Komisyonu Başkanı Kemal Yardımcı'nın, hükümet görüşü
 oluşana kadar komisyonu çağırmayacağına yönelik açıklamalarda bulunduğunu
 belirten Hamzaçebi, ''Sayın Başbakan'ın böyle bir açıklama yaptığı yerde, yasama
 organı komisyonlarının Sayın Başbakan'dan talimat beklediği anlayışta, Komisyon
 Başkanı'nın o tutumuna şaşırmıyorum'' karşılığını verdi.
         Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Parası olan askerlik
 yapacak, olmayan ne yapacak'' dediğini ifade ederek, ''Hiçbir basın mensubu
 Başbakan'a 'parası olmayanlar için de öneri var' diyemiyor. Bu, Türkiye'de basın
 özgürlüğünün olmadığını, bir Firavun yönetimi olduğunu gösteriyor. Firavun'a
 nasıl sorulamazsa,Başbakan'a da sorulamıyor'' görüşünü savundu.
         (MLT-NUR)
12:44 18/03/11
"

Viagra çok çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm seçip zaten karar verin. Biz kulüp geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.