21 Mart 2012 Çarşamba Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen bir hafta beklemek zorunda.
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Muhammet Bilal MACİT (İstanbul)
----- 0 -----
BAŞKAN ? Türkiye Büyük Millet Meclisinin 81?inci Birleşimini açıyorum.
Y O K L A M A
BAŞKAN ? Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre vereceğim.
?
BAŞKAN ? Sayın Hamzaçebi?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Terör örgütü ile güvenlik güçlerinin mücadelesi sürecinde bugün meydana gelen olayda şehit olan 4 polisimize Allah?tan rahmet diliyorum. Güvenlik güçlerimize, milletimize, ailelerine, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
Yine Nevruz Bayramı?nı kutluyorum. Nevruz Bayramı milletimizin her ferdine mal olmuş, herkes tarafından benimsenmiş olan bir bayramdır. Böylesi bir bayram gününü gerginlikten, kavgadan uzak bir şekilde kutlamamız gerektiğini düşünüyorum ve gerginliklere ve kavgaya neden olmamak veya bu tip olayları önlemek amacıyla da Sayın İçişleri Bakanına büyük bir görev düştüğünü düşünüyorum.
Bu vesileyle yine Dünya Ormancılık Günü münasebetiyle tüm orman teşkilatı personelini kutluyorum, Türkiye'nin ormanlaştırılması yönündeki çabalarına devam etmelerini diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN ? Sayın Toprak?
?
BAŞKAN ? Bilgilerinize sunulmuştur.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, İç Tüzük?ün 19?uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
21.03.2012
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu; 21.03.2012 Çarşamba günü (Bugün) toplanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Emine Ülker Tarhan
Ankara
Grup Başkanvekili
Öneri
Sinop Milletvekili Engin Altay ve arkadaşları tarafından, 16.12.2011 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına "Türk Eğitim Sisteminin içinde bulunduğu sorunların araştırılması amacıyla" verilmiş olan Meclis Araştırma Önergesinin, (177 sıra nolu) Genel Kurul'un bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 21.03.2012 Çarşamba günlü bireşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN ? Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisinin lehinde ilk söz İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Akif Hamzaçebi?ye aittir.
Buyurun Sayın Hamzaçebi. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim sisteminin sorunlarının araştırılmasına yönelik bir Meclis araştırma önergemizi bilginize sunmuş bulunuyoruz. Amacımız, eğitim sistemindeki sorunların tespit edilmesi ve bu tespit sonucuna göre gerekli düzenlemelerin yapılmasıdır. Ancak, öyle anlaşılıyor ki Hükûmetin, daha doğrusu Hükûmetin arkasında durduğu ve Adalet ve Kalkınma Partisi grup başkan vekillerinin verdiği teklif eğer yasalaşır ise zorunlu kesintisiz sekiz yıllık ilköğretim parçalanmış olacağından, eğitim sistemimizdeki sorunlar çok daha fazla artacaktır.
Değerli milletvekilleri, ?4+4+4? olarak isimlendirilen teklifin Millî Eğitim Komisyonundaki yasalaşma süreciyle ilgili olarak temel itirazlarımızı Genel Kurulda zaman zaman bilginize sunduk. Bu itirazlarımızı aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazıyla bildirdik, Sayın Meclis Başkanıyla da ben Cumhuriyet Halk Partisi Grubunu temsilen görüştüm.
Temel itiraz noktamız iki maddeye dayanmaktadır: İç Tüzük?ün 29?uncu maddesine göre komisyonlarda istem sırasına göre söz verilir, yine İç Tüzük?ün 46?ncı maddesine göre eğer komisyonlarda tasarı veya teklifin görüşülmesine uygun bir sükûnet ortamı yok ise Komisyon Başkanı, görüşmelere ara verir, yine de sükûnet ortamı sağlanamıyor ise durumu Meclis Başkanlığına bildirir. Bir kere Sayın Komisyon Başkanının tutumuyla İç Tüzük?ün 46?ncı maddesi ihlal edilmiştir. Bundan daha önemli olarak, İç Tüzük?ün 29?üncü maddesi ihlal edilmiştir, yani Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin ve Komisyon üyelerinin söz hakları Komisyon Başkanı tarafından engellenmiştir, fiilî bir durum yaratılmıştır.
Biz bu çerçevede görüşlerimizi Sayın Meclis Başkanına yazıyla bildirdik. Sayın Meclis Başkanı, binlerce sayfalık tutanakları okuduğunu ve konuyu incelediğini söyledi, basına bu yönde açıklamalar yaptı. Gerçekte Sayın Başkanın binlerce sayfa tutanağı okumasına gerek yok, son gün, Millî Eğitim Komisyonundaki son gün tutanağını okuması yeterlidir. Dokuz-on sayfa bir tutanaktır bu ve itirazlar zaten son günedir, o güne kadar olan tutanaklarla ilgili herhangi bir itiraz yoktur.
Sayın Meclis Başkanı günlerdir tutanakları okuyor herhâlde, bu okuma sonucunda dün Adalet ve Kalkınma Partinin grup başkan vekilleriyle bir görüşme yapıyor, bu görüşme sonucunda Millî Eğitim Komisyonuna bir yazı yazıyor. Yazıyla Cumhuriyet Halk Partisinin ve Milliyetçi Hareket Partisinin de itirazlarını kendince özetleyerek Komisyon Başkanından incelemesini ve gereğini rica ediyor. İlginç olan şudur: Sayın Meclis Başkanı, Adalet ve Kalkınma Parti grup başkan vekilleriyle görüşüyor ve sonrasında bir yazı yazıyor. Bu görüşmede ne olduğu meçhul. Görüşme sonucunda açıklama yapan, görüşme sonrasında açıklama yapan AKP?nin grup başkan vekilleri gayet kararlı bir şekilde ?Önümüzdeki hafta bu yasalaşacaktır.? diyor. Demek ki Sayın Meclis Başkanından aksi yönde bir izlenim almış değiller.
Şimdi ?Kendince özetliyor.? dedim Sayın Meclis Başkanı. Bizim itirazlarımızın çok önemli bir noktasını bu yazıya Sayın Başkan yazmamıştır. Sayın Başkanı bu tutumu nedeniyle millete şikâyet ediyorum. Sayın Başkana diyoruz ki: Sayın Muharrem İnce?nin tutanaklara geçmiş olan 6 kez söz talebi vardır.? Bu talep dikkate alınmamıştır, buna Millî Eğitim Komisyonuna yazdığı yazıda yer vermiyor Sayın Başkan; işin can alıcı noktası budur. Yine, ?Komisyon üyesi milletvekillerimiz Komisyonda olduğu hâlde kendilerine söz hakkı verilmemiştir.? diyoruz. Sayın Başkan oylama yapıyor, 7?nci maddeyi okuyor, ?Söz isteyen var mı?? Komisyon üyeleri orada, ?Yok.? diyor, orada, orada, 5 Komisyon üyemiz orada, ?Yok.? diyor, ?Kabul edenler? Etmeyenler?? diye oylayıp geçiyor.
Sayın Meclis Başkanı, Sayın Cemil Çiçek şu yazısını bir daha okusun, bunu bir daha okumasını tavsiye ediyorum. Bir yazı, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun bir yazısı bu kadar tahrif edilebilir. Millî Eğitim Komisyonuna yazdığı yazının ekine bizim yazımızı iliştirmiş, eklemiş olması bir anlam ifade etmiyor. Siz burada bütün sorunları, maddeler itibarıyla bütün itirazları özetliyorsanız bizim en kuvvetli delilimizi buraya yazmak zorundasınız.
Sayın Komisyon Başkanı da ?Benden bir sürpriz beklemeyin.? diyor. Bugün de Sayın Komisyon Başkanı raporu, Millî Eğitim Komisyonu raporunu Meclis Başkanlığına sunmuştur. Yani Sayın Meclis Başkanı herhâlde şöyle planlıyor: ?Dün ben yazıyı yazdım. Tarih, saat itibarıyla benim önümde bir komisyon raporu olmadığı için iade edeceğim bir şey yoktu.? Bugün de Sayın Komisyon Başkanı raporu gönderiyor Meclis Başkanına.
Rapor önünüzde Sayın Başkan. Millî Eğitim Komisyonu Başkanına yazı yazmış olmanız sizi kurtarmaz. Hukuksuzluk ortadadır. Hukuksuzluğu yapan Komisyon Başkanına siz ?Hukuka uygun hareket et.? bile diyemiyorsunuz, bunu deme iradesini, cesaretini gösteremiyorsunuz.
Bir komisyonda bir bant aparatı meselesi oldu. Bant aparatı, bunu izninizle bir daha açmak istiyorum ki Millî Eğitim Komisyonu Sayın Başkanının kamuoyuna nasıl yalan söylediğini, nasıl doğruyu söylemediğini herkes bilsin. Sayın Başbakan da bunu diline dolamış, her gün bunu söyler, bugün yine söylüyor. Sayın Tayyip Erdoğan söyleyebilir ama ben bir Sayın Başbakanın bir bant aparatından medet umar noktaya gelmiş olmasını üzüntüyle karşılıyorum. O komisyonda yaşanan hukuksuzlukları o bant aparatı örtmeye yetmez.
Ne demişti Sayın Komisyon Başkanı? Ne demişti? İşte burada, okuyorum, Anadolu Ajansı metnini okuyorum: ?300-400 gram ağırlıktaki bu cisim kafamı 5-6 santim sıyırarak geçti.? Yani ben fırlattım, kafasının yanından geçti, Sayın Komisyon Başkanı bunu söylüyor. Sayın Komisyon Başkanının cümlesiyle cevap vereceğim. Bakın, Sayın Komisyon Başkanının iki üç gün önce bir gazeteye verdiği röportajdaki cümlelerini size okuyacağım, benim cümlelerimi değil, ben benim cümlelerimi söylemiştim size. Bakın?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) ? Gazete ne yazmış?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Röportaj, röportaj... Soruyor, cevap veriyor. İnternet?te o röportajı bulabilirsiniz, gazetenin ismini vermiyorum reklam olmasın diye.
Şöyle diyor: ?Stenografların masasından, Akif Hamzaçebi oraya geliyor, bant aparatını -daha sonra bunu ?tank? olarak düzeltti, onu aldığımı söylüyor ve- alıyor, Divanın önünde AK PARTİ?li başka milletvekilleri olduğu için bana direkt atamıyor.? Yani fırlatma yok. Sonra, benim atış şeklimi tarif ediyor, o, öndeki koruma görevini üstlenmiş olan milletvekillerinin üstünden aşırtarak attığımı söylüyor ve devam ediyor, diyor ki: ?Ben, o an, sadece önüme bir şeyin düştüğünü gördüm, önüme düştüğünü gördüm. ?Güm? diye bir ses çıkardı.? diyor. Önüne düştüğünü söylüyor. Ben de öyle söyledim, evet, ben de Sayın Başkanın dikkatini çekebilmek amacıyla? ?Bu ortamda görüşmeyi yapmayın, yanlış yapıyorsunuz, söz isteyen arkadaşlarımız var, bunlara söz verin.? demek amacıyla Başkanın dikkatini çekmek istiyorum. ?Önüme düştü.? diyor, ben de bunu söyledim.
Şimdi, bir Sayın Başbakana yakışıyor mu çıkıp da ?Bant aparatını oraya fırlattı.? demek?
Ben, Sayın Komisyon Başkanına o gazeteye vermiş olduğu röportajı tüm kamuoyuyla paylaşmasını öneriyorum. Bir ayıp işlemiştir.
Sayın Meclis Başkanı ve Komisyon Başkanı için müştereken yapacağım bir değerlendirme var: Demokrat sıfatı kolay edinilmez. Herkes için denebilir: ?Demokrat adam, doğru adam, düzgün adam, dürüst adam?. Önemli olan, bunların sınanacağı ortamların olması hâlinde bu ortamlardan alnının akıyla çıkmaktır. Sayın Komisyon Başkanı pazar günkü o Komisyon görüşmesinde demokratlığı bir kenara bırakmış, demokratlıktan fedakârlık etmiş ve kendisini kariyerizmin ve konformizmin dalgalarına teslim etmiştir. Kariyer ve konfor onun için demokratlıktan daha önemlidir! Sayın Meclisi Başkanını da göreve davet ediyorum ve değerlendirmemi onun için de yapıyorum. Sizin demokratlığınızın sınanacağı ortam burasıdır. Geçmişte 4 kez Sayın Meclis Başkanları çok daha hafif bir aykırılıkta ilgili konuları, teklifleri komisyona iade ettiği hâlde siz bundan kaçınırsanız, sizin için ?demokrat? sıfatını değil, başka bir sıfatı kullanacağız, ?Hükûmetin despotizmine boyun eğmiş bir Başkan? sıfatını kullanacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Teşekkür ederdim Sayın Hamzaçebi.
?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan?
BAŞKAN ? Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, ben, tekrar Sayın Aydın?ın açıklamalarına cevap verme ihtiyacıyla kürsüye çıkmadım aslında. Sayın Aydın, sataşma nedeniyle söz aldı. Sataşma gerekçesi olarak, AKP Grup Başkan Vekilinin Meclis Başkanıyla yaptığı görüşmeye değindim, bu nedenle söz aldı ama bu konuda bir açıklama?
AHMET AYDIN (Adıyaman) ? Zaman olsa onu da açıklayacaktım.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Hayır, bir açıklama yapmadınız, bakın bir açıklama yapmadınız.
Şimdi, tablo gayet açık ve nettir. Sayın Meclis Başkanı sizi davet ediyor veya siz gidiyorsunuz. Doğrusu, onu Sayın Başkanın daveti olarak aldık, öyle geldi haberler ama Sayın Başkanın daveti değil ise Sayın Başkan bunu açıklar. Gittiniz, görüştünüz, görüşme sonrasında bir Sayın Grup Başkan Vekili bir açıklama yaptı: ?Önümüzdeki hafta bu teklif yasalaşacaktır.? Demek ki Sayın Meclis Başkanından olumsuz bir izlenim almadılar. Sayın Meclis Başkanı bir engel görmedi demek ki, bir engel görmedi. Çıkıyor, kararlılıkla bir açıklama yapıyor ve bizim yazılarımızı eksik bir şekilde, ana iddialarımızı özetlediği o yazıya dâhil etmeyerek Komisyon Başkanına gönderiyor. Sayın Başkana, Meclis Başkanına yakıştıramadım onu. Çıkıp söyleyecektir şimdi ?Efendim, ben ekledim oraya.? diyecektir, orada bir cümleye yaslanacaktır, ?Bak, burada var.? gibi bir şey söyleyecektir. Hayır, yok. Sayın Muharrem İnce?nin tutanaklara geçmiş olan ?Söz isteyen var mı?? şeklindeki Başkanın sorusuna karşılık ?Söz istiyorum, söz.? cevabını, o cümleyi kullanmamıştır Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Meclis Başkanlığı makamını tartışmaya açıyorsunuz. Bugüne kadar sizin makamınıza, sizin tutumunuza ben saygı gösterdim, kamuoyunda sizi tartışma konusu yapmadım, yapmamanın dikkati içinde oldum ama siz hukukçu kimliğinizi bir kenara bırakıp, siz de Komisyon Başkanı gibi kariyerizme ve konformizme teslim olursanız sizin siyaset hayatınız millet nezdinde bitmiş olacaktır.
Sayın Meclis Başkanını o nedenle göreve davet ediyorum. Sayın Meclis Başkanı ?Ben bu yazıyı yazdığım anda önümde bir rapor yoktu.? gerekçesine sığınamaz, rapor önünüzde, bu rapor hukuksuzdur. Bu hukuksuzluğu hiçbir şekilde örtme, kapatma imkânına sahip değilsiniz. Bu teklif Millî Eğitim Komisyonunda 7?nci maddeden itibaren tekrar görüşülmek zorundadır, aksi takdirde Sayın Meclis Başkanı despotik AKP İktidarının despotizmine teslim olmuş olacaktır.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Hadi bakalım, bismillah dedik başladık, karşılıklı devam edelim.
Buyurun.
?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, sadece bir konuyu, yine tutanaklara geçirmek üzere söz aldım.
AKP grup başkan vekilleriyle Meclis Başkanı, arasında yapılan görüşmeye ilişkin olarak Sayın Aydın ikidir söz alıyor ama ikidir hiçbir açıklama yapmadı. Bunu bilginize sunuyorum.
Teşekkür ederim.