Ancak bugün, 12 Eylül darbesinden hesap sorma iddiasında olan Hükûmetin, sıra 27 Nisan e-muhtırasına gelince oralara ilişemeyip de ?Mecliste bir araştırma komisyonu kuralım.? diyerek topu tacı atmasını da milletimin takdirine sunuyorum.

4 Nisan 2012 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Tanju ÖZCAN (Bolu), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
----- 0 -----


BAŞKAN ? Türkiye Büyük Millet Meclisinin 90?ıncı Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
?
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Öneri kabul edilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük?ün 19?uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup, işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:
4/4/2012
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı?na
Danışma Kurulu?nun 04.04.2012 Çarşamba günü (bugün) toplanamadığından, İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Mahir Ünal
Kahramanmaraş Milletvekili
AK PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin ?Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler? Kısmında yer alan 215 ve 207 sıra sayılı kanun teklifi ve tasarısının, bu kısmın 4 ve 5 inci sıralarına alınması ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi önerilmiştir.
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisi üzerinde, lehinde olmak suretiyle ilk konuşmacı Sayın Mehmet Doğan Kubat, İstanbul Milletvekili.
?
BAŞKAN ? Teşekkür ederim Sayın Kubat. Öneri üzerinde ikinci konuşmacımız Sayın Akif Hamzaçebi, İstanbul Milletvekili. Buyurun Sayın Hamzaçebi.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu getirmiş olduğu öneriyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin 150?nci ve 160?ıncı sıralarında yer alan iki kanun tasarı ve teklifini gündemin ön sıralarına almak suretiyle Genel Kurulda görüşülmesini istiyor. Bunların ön sıraya alınarak Genel Kurulda görüşülecek olmasına herhangi bir itirazımız yok.
Tasarılardan bir tanesi Adli Sicil Kanunu?nda değişiklik yapıyor. Adli Sicil Kanunu?nda değişiklik yapan düzenlemelerin bir bölümüne Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak olumlu bakıyoruz, destekliyoruz ancak doğru bulmadığımız veya eksik bulduğumuz düzenlemeleri de var.
Yine ?Denetimli Serbestlik Yasası? olarak isimlendirebileceğimiz yasada yapılan düzenlemeleri de eksiklikleri olmuş olmasına rağmen, olumlu buluyoruz. Sonuçta 15 bin kişinin cezaevlerinden tahliye edilmesini sağlayacak olan bir düzenlemedir. Bu düzenlemenin de öncelikle görüşülerek yasalaştırılmasına olumlu baktığımızı ifade etmek istiyorum.
Ancak şunu ifade etmeden geçemeyeceğim: Bu iki tasarı ve teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin ön sıralarına alırken daha önce gündeme alınmış olmasına rağmen ve ?Görüşeceğiz, Genel Kurulda yasalaştıracağız.? denilmiş olmasına rağmen, bazı tasarı veya teklifler nedense gündeme alınmıyor. Örneğin, gündemin 16?ncı sırasında yer alan 136 sıra sayılı Kanun Teklifi, yaklaşık bir aydır Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuyla yaptığımız görüşmelere rağmen, bir türlü gündemde yerini alarak görüşülme imkânı bulamadı. Sözünü ettiğim teklif Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa?da değişiklik öngören bir tekliftir. Özü itibarıyla da tutukluların anne ve babası gibi yakınlarının ağır hasta olması hâlinde onları bir iki günlüğüne de olsa ziyaret etmesine imkân tanıyan bir düzenleme. Bu kadar insani bir düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda bekliyor.
Konuya ilişkin Adalet Komisyonu Raporu 13 Ocak 2012 tarihlidir. Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun buna ilişkin olarak vermiş olduğu teklif 22 Eylül 2011 tarihlidir, daha sonra Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu da benzer bir teklif verdi, her iki teklif Adalet Komisyonunda görüşülerek birleştirildi ve Adalet Komisyonu raporunu 13 Ocak 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sundu. Yani üç aydır görüşülmeyi bekleyen ama bir türlü görüşülemeyen bir teklif var. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi sayın grup başkan vekilleri önümüzdeki hafta bunun gündeme alınacağını ifade ettiler ama daha evvel de bu  sözler çok verildiği için doğrusu bu sözü ihtiyatla karşıladığımı ifade etmeyim ama ?İhtiyatla karşılamıyorum.? desem de doğruyu söylememiş olurum. Umuyorum ki en geç önümüzdeki hafta bu teklif Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde yerini alır ve görüşürüz.
?Denetimli serbestlik? olarak öngördüğümüz düzenleme, hapishanelerden, cezaevlerinden yaklaşık 15 bin kişinin tahliyesi gibi önemli bir sonucu yaratacak olan bir düzenlemedir, son derece olumlu bir düzenlemedir ancak keşke bu tip düzenlemeler ceza sisteminde, yargı sisteminde bir reform paketi çerçevesinde gelmiş olabilseydi. Bu düzenlemenin temel hareket noktası cezaevlerinde yaklaşık 130 bin tutuklu ve hükümlünün olmasıdır yani cezaevlerinde artık tutuklu ve hükümlülerin yatacağı yer yoktur, o nedenle cezaevlerinden acil olarak belli bir kesimin tahliye edilmesi gerekmektedir çünkü cezaevlerinde mahkûmlar, tutuklular beton zeminlerde yatmak zorunda kalabilmektedir, yatak nöbeti tutmaktadırlar ki yatak sırası gelsin de yatakta yatabilsin diye. Böyle bir çerçevede, böyle bir tabloda Hükûmet, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu, bir yargı reformu değil, bir palyatif çözümle ?15 bin kişiyi tahliye edelim ki yer açılsın, yeni tutuklu ve hükümlüleri cezaevlerine koyalım...?
Şimdi, böyle bir yargı anlayışı olan, yargı sistemine böyle bakan bir Hükûmetin yargı reformu yapmak gibi bir gündeminin olmadığı çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Anayasa Mahkemesi Sayın Başkanı birkaç gün önce bir demeç verdi: ?Siyaset kurumu yargıyı kuşatmaktan vazgeçsin.? Çok önemli bir cümle. Anayasa Mahkemesi Sayın Başkanı, gelmiş olduğumuz noktada, artık siyaset kurumunun yargıya müdahil olmamasını, yargıyı kontrol etmemesini istiyor. Buna karşılık, bir Sayın Başbakan Yardımcısı, satır aralarında ?Herkes kendi işine baksın.? anlamında, Sayın Başbakanın alıştığımız cümlesinin bir başka versiyonunu ifade ediyor. Yani yüksek yargı organının Sayın Başkanı, Anayasa Mahkemesinin Sayın Başkanı, Hükûmetin çeşitli yasalarına ilişkin olarak olumlu yönde kanaat ifade ettiği zaman, Sayın Mahkeme Başkanının görüşleri Hükûmet tarafından paylaşılıyor ama Sayın Başkanın artık demek ki canına tak etmiş ki, görmüş olduğu veya tanık olmuş olduğu olaylar o kadar ileri seviyeye gelmiş ki böyle bir cümle etme ihtiyacını duyuyor, ?Artık siyaset yargıya müdahil olmasın, yargıyı kuşatmaktan vazgeçsin.? diyor. Buna karşılık, bir Sayın Başbakan Yardımcısı da ?Herkes kendisine baksın.? diyebiliyor.
Bugün yargı, siyaset kurumunun kuşatması altındadır. ?Hapishanelerimizde 130 bin kişi var.? dedim. Millî iradenin önünde engel oluşturan bir yargı vardır, 8 milletvekili tutukludur. Tutuklu milletvekilleri ülkemizin bir gerçeği olduğu hâlde, millî iradenin gereği olarak bu milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapmaları gerektiği hâlde, Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı bu konuda hiçbir beyan, hiçbir değerlendirme yapmamaktadır. Ben merak ediyorum, bir Sayın Başbakan Yardımcısı bu konuda 2 kez demeç verdi, ?Tutuklu milletvekilleri Mecliste olmalıdır.? dedi. Evet, bir Sayın Başbakan Yardımcısı bunu 2 kez dedikten sonra beklenmesi gereken, Hükûmetin bu konuda adım atmasıdır tabii ki.
Aslında, sorulması gereken bir soru vardır, o da: Sayın Başbakan Yardımcısı bunu dediği hâlde Hükûmet neden bu konuda bir adım atmıyor? Ama ikinci olarak sormamız gereken konu Türkiye Büyük Millet Meclisi Sayın Başkanına: Sayın Meclis Başkanı, bir Başbakan Yardımcısı bu konuda kamuoyuna bir demeç verdiği hâlde siz benzer bir demeci verme ihtiyacı duymuyor musunuz veya Türkiye Büyük Millet Meclisi Sayın Başkanı olarak tutuklu milletvekillerini cezaevlerinde ziyaret etme ihtiyacı duymuyor musunuz?
Bu, bir insani dayanışmanın ötesinde, Meclis Başkanı olarak Sayın Cemil Çiçek?e düşen bir görevdir. Bir milletvekili seçilmiş, tutuklu, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelemiyor; Türkiye Büyük Millet Meclisinin Sayın Başkanı bir insani ziyareti, bir bayram ziyaretini, bir gönül alma ziyaretini, bir moral ziyaretini tutuklu milletvekillerinden esirgiyor.
Değerli milletvekilleri, yargı intikam duygularıyla hareket etmemeli, yargı kin duygularıyla hareket etmemeli. Yine bugün bir Genelkurmay Başkanımız ?terör örgütü lideri olduğu? iddiasıyla cezaevinde. 12 Eylül 2010 referandumuyla kabul edilen Anayasa değişikliğiyle ?Kuvvet komutanları ve genelkurmay başkanları Yüce Divanda yargılanır.? hükmü getirildiği hâlde, bu hükmü bir kenara atan bir yargı söz konusu ve bu çerçevede, yargıyla, yürütmenin bir koalisyonu söz konusu.
Uydurma diyebileceğimiz belgelerle -?belge? demek haksızlık olur- uydurma dokümanlarla, kâğıt parçalarıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesi itibarsızlaştırılmak isteniyor. Bütün bunlar, bir delili olmayan, halk nezdinde, vatandaş nezdinde bir haklılık -iddia makamına hak verme açısından bir haklılık- yaratmayan yargılamalardır ve böyle bir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - ?yargı sisteminde biz maalesef birtakım çok küçük konuları burada görüşüyoruz. Sürem burada bittiği için konuşmamı sonlandırıyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar.
BAŞKAN ? Teşekkür ederim Sayın Hamzaçebi.
?
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.28
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Tanju ÖZCAN (Bolu), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
----- 0 -----
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 90?ıncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
200 sıra sayılı Kanun Tasarısı?nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon yerinde.
Hükûmet yerinde.
?
BAŞKAN ? Teşekkür ederim Sayın Türkoğlu.
Sayın Türkoğlu ve arkadaşlarının önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmemiştir.
19?uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? 19?uncu madde kabul edilmiştir.
20?nci madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
?
BAŞKAN ? Sonra size vereceğim.
Sayın Hamzaçebi?
İki dakika içinde lütfen?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; biraz önce burada konuşan AKP Grup Başkan Vekili Sayın Ahmet Aydın, 12 Eylül 2010 referandumunda halk oyuna sunulan Anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisinin tutumuyla ilgili bir olumsuz değerlendirme yaptı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Aradan geçen zaman Cumhuriyet Halk Partisinin ne kadar haklı olduğunu göstermiştir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Yirmi altı maddelik?
Sayın Milletvekili, siz devamlı, orada oturup laf atıyorsunuz.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) ? Siz de atıyorsunuz!
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Bir süre arkaya kaybolmuştunuz, gene ön sıraya geldiniz. Sayın Başbakanın birçok şeyini eleştiriyorum ama bir tutumunu beğeniyorum; ön sırada oturup laf atan milletvekillerini bir dahaki dönemde listeye koymuyor.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) ? Problem değil.
AHMET YENİ (Samsun) ? Dördüncü dönemde de geleceğim.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Sayın milletvekilleri, bugün yargı Hükûmetin kuşatması altındadır. 12 Eylül 2010 referandumuyla halkoyuna sunulan yirmi maddelik Anayasa değişikliğinin yirmi dördüne Cumhuriyet Halk Partisi ?evet? demiştir, yargıyı kontrol altına almaya yönelik iki maddelik değişikliğe Cumhuriyet Halk Partisi ?hayır? demiştir. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını önleyen geçici 15?inci maddenin o pakete girmesi de Cumhuriyet Halk Partisinin sayesindedir. Ancak bugün, 12 Eylül darbesinden hesap sorma iddiasında olan Hükûmetin, sıra 27 Nisan e-muhtırasına gelince oralara ilişemeyip de ?Mecliste bir araştırma komisyonu kuralım.? diyerek topu tacı atmasını da milletimin takdirine sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET AYDIN (Adıyaman) ? Millet takdir ediyor.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Sıra 27 Nisan e-muhtırasına gelince Sayın Tayyip Erdoğan çark etmiş ve demiştir ki ?O, Genelkurmayın hassasiyetidir.? Bu çark milletin gözünden kaçmamıştır.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) ? Sırayla, sırayla!
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) ? Şimdi de araştırma komisyonuyla çark ediyorsunuz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN ? Teşekkürler.
?
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Lütfü Türkkan ve arkadaşlarının önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmemiştir.
20?inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? 20?inci madde kabul edilmiştir.
21?inci madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:
?
BAŞKAN ? Şimdi, önerge sahipleri adına Sayın Sırrı Sakık, buyurun efendim.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Bakanın açıklamalarından ben muhalefet partilerine yönelik bir eleştiri aldım. Yani eğer İktidarı eleştiriyorsa, lütfen açıklıkla bunu ifade etsin. Biz, İktidar Partisi Grup Başkan Vekilinin yapmış olduğu konuşma üzerine söz alma ihtiyacı duyduk. Sayın Bakan, lütfen daha net konuşun. Ortalığı karıştıran kimdir? Bu önergeyi sizin katılmanıza rağmen kabul etmeyen kimdir acaba? Lütfen?
BAŞKAN ? Teşekkür ederim.
Sözleriniz zabıtlara geçti.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Hayır, hayır. Sayın Bakan açıklamalı, aksi takdirde sataşma nedeniyle söz istemek durumunda kalacağım.
?
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 20.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Tanju ÖZCAN (Bolu), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
----- 0 -----
BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 90?ıncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
200 sıra sayılı Kanun Tasarısı?nın 23?üncü maddesi üzerinde verilen Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:
?
BAŞKAN ? Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.
Sayın Kalaycı ve arkadaşlarının önergesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmemiştir.
23?üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? 23?üncü madde kabul edilmiştir.
24?üncü madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum?
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Sayın Başkan?
BAŞKAN ? Buyurun.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Efendim, her maddeye ilişkin önergeler gruplara dağıtılmış durumda. Henüz sırası gelmedi ama 32?nci maddeyle ilgili bir önerge var. Bu önerge muhteviyatını şimdiden sizin ve Genel Kurulun dikkatine sunmak istiyorum ki madde geldiğinde, önerge geldiğinde, bu tartışmayı daha iyi yapabilelim.
Bu önerge, tasarının 32?nci maddesinde bir değişiklik öngörüyor. Buna göre, kamu görevlileri sendikaları arasında en çok üyeye sahip olup toplu sözleşme yapmaya yetkili olan sendikanın mensuplarına, diğer sendikalara kıyasla, hepsine, herkese ödenmekte olan toplu sözleşme primi yüzde 30 fazlasıyla ödenecektir. Bu, çok açık bir şekilde bir sendikayı, bir konfederasyonu kollamaya yöneliktir.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) ? Anayasa ihlali.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) ? Bu şekliyle de Anayasa?nın 10?uncu maddesindeki eşitlik ilkesine çok açık bir aykırılık oluşturmaktadır. Dağıtmış olabilirsiniz ancak Anayasa?nın 10?uncu maddesine olan aykırılığı nedeniyle bu önergenin işleme konulmaması gerekir Sayın Başkan.
BAŞKAN ? Teşekkür ederim, zapta geçti. Zamanı geldiğinde görüşürüz.
Şimdi, 24?üncü madde üzerindeki önergeleri okutuyorum:
?


Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen biraz zaman beklemek zorunda.