AKP Grup Başkanvekili, demokrasiyi "çoğunluğun oyunu alanın istediğini yapması olarak" tanımlıyor

3 Mart 2015 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ (Bolu), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
-----0-----
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 68'inci Birleşimini açıyorum.
(?)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - 60'ıncı maddeye göre söz istiyorum efendim.
BAŞKAN - Tamam, 60'a göre size söz veriyorum.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Naci Bostancı'nın bir açıklamasıyla ilgili bir düzeltme yapacağım. Sayın Başkan, Sayın Naci Bostancı'nın biraz önce yapmış olduğu bir değerlendirme oldu. O değerlendirmeyle toplumu ve Genel Kurulu yanlış bilgilendirdi, ona ilişkin bir değerlendirme yapmak isterim.
Sayın Aytun Çıray bir konuşma yaptı, egemenlikle ilgili bazı değerlendirmeler yaptı. Kendisi de kürsüye çıkarak Sayın Aytun Çıray'ın konuşmasını Rousseau'cu bir anlayışa dayanan görüş olarak ifade etti. Rousseau, özgürlüklerin ancak merkezî, egemen bir devlette en iyi şekilde korunabileceğini savunan bir anlayıştır, bir görüşü ifade eder. Bir yandan aydınlanma filozofları, bir yandan Montesquieu merkezî devleti despotlukla bağdaştırırken Rousseau, tam tersine, özgürlüklerin ancak merkezî devlette, merkezî yönetimin güçlü olduğu bir devlette korunabileceğini söyler ama o, Thomas Hobbes, John Locke gibi toplum sözleşmesini ilk ortaya çıkaran felsefecilerin, sosyologların "toplum sözleşmesi" kavramını en sistemli şekliyle savunur ve egemenliği doğrudan doğruya halka dayandırır. Ancak, Rousseau'nun kuvvetler ayrılığı yerine kuvvetler birliği düşüncesi vardır. Şimdi, Sayın Bostancı, Sayın Aytun Çıray'a gerçeğe aykırı bir şekilde "Rousseau'cu bir konuşma yaptı." derken kendisi öyle bir konuşma yapıyor ki? Diyor ki: "Demokrasi, çoğunluğun oyunu kim alıyor ise onun istediğini yaptığı rejimin adıdır." diye tanımlıyor. Aslında bu, işte, kuvvetler birliğini savunan bir anlayışın tezahürü bir görüştür. Çağımızda artık demokratik meşruiyet vardır. Yani, çoğunluğu alan siyasi partinin, hükûmeti kurup çoğunluğuna dayanarak her istediğini yapması değil, bu çoğunluğa sahip hükûmetin toplumu ilgilendiren kararları kamusal alanda yapılacak toplumsal tartışmalar sonucunda olgunlaştırarak almasıdır. Sayın Bostancı öyle anlıyorum ki Gramsci'den söz ederken sivil toplumun savunucusu olan Gramsci'nin bugünkü demokratik meşruiyet kavramına esas oluşturan o sivil toplum kavramından herhâlde habersiz gözüküyor. Bunu kendisinin bilgisine sunuyorum.
Teşekkür ederim.

Viagra çok lezzetli değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm seçip zaten karar verin. Biz alışveriş merkezi geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen birkaç dakika beklemek zorunda.