TRABZON MİLLETVEKİLİ ve CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ 22 Kasım 2008 tarih ve 5811 sayılı ?Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun? ile uygulamaya konulan ve 2 Mart 2009 tarihinde sona eren Varlık Barışı uygulaması, 10 Temmuz 2009 tarihinden itibaren 31 Aralık 2009 tarihine kadar uzatılmış ve söz konusu uygulama bu tarih itibariyle sona ermiştir. Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek?in 4 Ocak 2010 tarihinde yapmış olduğu açıklamaya göre Varlık Barışı uygulamasının sonucunda; 47,3 milyar liralık varlık beyan edilmiştir. (Ek.1) Varlıkların toplam beyan edilen tutar içindeki yüzde dağılımı aşağıdaki gibidir; Haziran 2010 tarihi itibarıyla ise beyan edilen varlık tutarı, küçük bir artışla yaklaşık 48,3 milyar TL.?ye ulaşmış ve kesinleşmiştir. Sayın Bakanın söz konusu açıklamasında beyan edilen varlıklar içinde ?külçe altın?ın payı yüzde 7 oranındadır. Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Dairelerine yapılan beyanlarda da yurtdışından 4 kişinin külçe altın beyanında bulunduğu görülmektedir. Varlık Barışı Kanununa göre, beyan edilmiş olan külçe altının Türkiye?ye getirilmesi zorunludur. Söz konusu altının Türkiye?ye getirilmesi halinde ise bu hareketliliğin; Ancak Merkez Bankası?nın yayımladığı ödemeler dengesi istatistiklerinde, söz konusu dönemde, 64 tonluk bir altın girişi izlenmemektedir. (Ek. 2) Ayrıca Türkiye?ye hangi nedenle olursa olsun getirilmiş olan altının, gümrük kayıtları yanında, İstanbul Altın Borsası?na tescil ettirilmesi zorunludur. Aşağıdaki tabloya bakıldığında İstanbul Altın Borsası?nın kayıtlarında da ilgili dönemde Türkiye?ye 64 tonluk bir altın girişinin olmadığı görülmektedir. (Ek.3) EKİM 2009 KASIM 2009 ARALIK 2009 OCAK 2010 Bu konuda bir üçüncü olasılık da şudur: Denilebilir ki ?Bu altın yurtdışında bir bankada altın depo hesabında yer alıyordu. Dolayısıyla altının değil, hesabın Türkiye?ye transferi söz konusudur.? Ancak bu durumun da BDDK istatistiklerinde görülebilmesi gerekmektedir. BDDK istatistiklerindeki ?yurtiçi yerleşik ? kıymetli maden depo hesapları? kalemi, 2009 Eylül sonu itibarıyla 554,4 milyon $ iken, 2009 Aralık itibarıyla 808,2 milyon $, 2010 Nisan ayında ise 823,5 milyon $ olmuştur. (Ek. 4) Görüldüğü gibi bu artışlar da beyan edildiği söylenen 2,1 milyar $?lık, 64 tonluk altını açıklamaya yetmemektedir. Sonuç olarak Varlık Barışı kayıtlarındaki altın, sadece Maliye Bakanlığı kayıtlarında gözükmekte, ilgili diğer kamu kuruluşlarının kayıtlarında gözükmemektedir. 64 ton altın?ın nerede olduğu da belli değildir. 2 tır dolusu altın, tıpkı efsanevi Nazi Altınları gibi, adeta buhar olup uçmuştur. Değerli basın mensupları, 64 ton altın beyan eden 4 mükellefin, yaklaşık 63 milyon TL. (eski rakamla 63 trilyon TL) tutarında vergi vermeyi taahhüt etmiş olması gerekmektedir. Sayın Maliye Bakanına buradan soruyorum ve yanıt bekliyorum: Türkiye çakma ada devletleri gibi karapara cenneti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi olayın takipçisidir. Maliye Bakanını derhal açıklama yapmaya davet ediyorum. Viagra çok lezzetli yemek değildir. Yerinde olması gerektiğini tüm bulmak zaten karar verin. Biz pazar geldi ve sevdim aldım. hemen şimdi kurtarmaz Ereksiyon Olamıyor Musunuz Sen biraz zaman beklemek zorunda.
M. AKİF HAMZAÇEBİ?NİN
VARLIK BARIŞI UYGULAMASINA İLİŞKİN
BASIN AÇIKLAMASI
(17.6.2010)
Döviz % 50,4
Türk Lirası % 29,6
Altın % 7
Menkul Değerler % 6,6
Taşınmaz % 6,4
Söz konusu altının toplam tutarı beyan edildiği tarih itibarıyla, 3,2 milyar TL.?dir. Bu rakam o zamanki ortalama dolar kuru (1 $ = 1,49 TL.) ile hesaplandığında 2,1 milyar $?a; ilgili dönemin altın fiyatlarıyla yapılan hesaplamada ise bu tutar 64 ton külçe altına karşılık gelmektedir.
i- Merkez Bankasının yayımladığı ödemeler dengesi istatistiklerinde,
ii- İstanbul Altın Borsası?nın kayıtlarında,
yer alması gerekmektedir.
4.208,8 kg. 393,0 kg. 30,0 kg. 4.208,8 kg.
? Türkiye?ye geldiğini iddia ettiği 64 ton külçe altın nerededir?
? Bu külçe altınlar Türkiye?ye giriş yaptı ise, niçin hiçbir kamu kurumunun kayıtlarında gözükmemektedir? Nasıl buharlaştırılmıştır?
? Külçe altınlara ilişkin ne tutarda vergi tahsilâtı yapılmıştır?
? MASAK ve mali polis kayıp altınlar konusunu aydınlatmak için devreye sokulmuş mudur? Bu kurumlar harekete geçirilmedi ise, bunun gerekçeleri nedir?
? Maliye Bakanlığında isimleri bulunan 4 kişi kimdir? Bu kişiler arasında siyasi iktidarla yakınlığı olanlar bulunmakta mıdır?