Esnafımızı, işletmelerimizi rahatlatmak için devreden KDV’nin iade edilmesi düzenlemesini yapmalıyız

TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI

Dönem: 27 Yasama Yılı: 3 Tarih: 22.07.2020 Birleşim: 116 Ham Tutanak Sayfası:152-

Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL

Tutanak Metni:


    CHP GRUBU ADINA MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, üstlenmiş olduğunuz Meclis Başkan vekilliği görevi nedeniyle size hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Genel Kurul çalışmalarını Parlamento kurallarına uygun olarak yöneteceğinize inancım tamdır. Tebrik ediyor, görevinizde başarılar diliyorum.
    BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; adım atılması, çözülmesi hâlinde ekonomiyi ve reel sektörü rahatlatacak, yüz binlerce katma değer vergisi mükellefini ilgilendiren bir sorunu Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getiriyorum.
    Sorun şöyledir: Katma değer vergisi Türkiye'de 1985 yılından beri uygulanmaktadır yani yaklaşık otuz altı yıllık bir geçmişi vardır, dünyada da 166 ülkede uygulanmaktadır. Son derece modern bir vergidir, tüketimi vergileyen bir vergidir ve tüketimin her aşamasında yaratılan katma değer üzerinden alınan bir vergidir, nihai aşamada da bu vergiyi tüketici öder. Buradaki sorun şu: Hepinizin bildiği gibi, mükellefler mal ve hizmet alışları esnasında bir katma değer vergisi öderler, mal ve hizmet satışları sırasında da bir katma değer vergisi hesaplarlar ve tahsil ederler. Eğer mükelleflerin alışları sırasında ödemiş oldukları KDV, satışları sırasında hesapladıkları KDV'den daha fazla ise aradaki farkı önümüzdeki döneme, önümüzdeki aya devrederler ta ki mahsup edilene kadar. Ekonomideki konjonktüre göre bu mahsup işlemi çok uzun zaman alabilir; aylar, seneler alabilir. Özellikle yatırım aşamasında ya da stok devir hızı düşük olan işletmelerde, üretim sürecinin son derece uzun zaman aldığı işletmelerde ya da örneğin kriz dönemlerinde maliyetinin altında satış yapan işletmelerde bu katma değer vergisinin mahsubu mümkün olmaz ve işletmeler üzerinde bu bir yük olarak kalır.
    Doğrusu nedir? Doğrusu, mahsup edilemeyen bu katma değer vergisini yani sonraki döneme devreden katma değer vergisini belli şartlar dâhilinde mükellefe iade etmektir, doğru olan budur. Avrupa Birliğinin, Avrupa Konseyinin bu konuda bütün ülkeleri bağlayan bir direktifi yok, ancak 2016 yılında çıkmış olan 2016/112/EC sayılı Direktifinde şöyle diyor Avrupa Konseyi: "Eğer alışlar sırasında ödenen KDV, satışlar sırasında hesaplanan KDV'den fazla ise üye ülkeler bunu mükellefe iade edebilir veya sonraki döneme devredebilir." Bir takdir hakkı bırakmış ülkelere ama uygulamaya baktığımızda bu işlemi iade yönünde yapan çok sayıda ülke var. Bu ülkelerin hepsini sayarak sizin vaktinizi almayacağım, birkaç örnek vereceğim: İngiltere, İspanya, Portekiz, İsveç, Almanya, Fransa, İrlanda, Yunanistan, Danimarka, Avusturya, Malta, Hollanda, Belçika -devam ediyor- Çek Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs, Hırvatistan -AB'ye en son giren ülkeler dahil- bunların hepsi bu KDV'yi mükellefe iade ediyor. Hatta bazı ülkeler bunu hemen ertesi ay yapıyor. Örneğin, İngiltere bu ayki, bu ayki derken haziran ayında verilen beyannamede mahsup edilemeyen KDV'yi hemen temmuz ayında mükellefe iade ediyor. Bazı ülkeler daha da ileri gidiyor, devreden KDV uygulamasını önlemek için farklı kategoriler oluşturmak suretiyle ona göre bir sistem kurmuşlar. Türkiye bunu uygulamak, bu sisteme geçmek zorunda. Şu anda, bu şekilde, KDV mükelleflerinin devletten olan alacağı, 2019 yılında Vergi Konseyinin düzenlemiş olduğu rapora göre tam 191 milyar Türk lirasıdır.
    2018 yılı Ocak ayında Sayın Naci Ağbal Maliye Bakanıyken bir tasarı Türkiye Büyük Millet Meclisine geldi, Plan ve Bütçe Komisyonunda bu madde vardı, daha sonra Genel Kurul görüşmeleri sırasında bu madde çıkarıldı. Ben, Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşlarımla birlikte dört yıl önce bu konuda bir kanun teklifi verdim, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bekliyor, her yeni dönemde onu yineledim. Bu verginin iadesine yönelik olarak, belli şartlar dahilinde Cumhurbaşkanına yetki verilmesi yönünde bir düzenlemeyi Türkiye Büyük Millet Meclisine getirdim ancak bugüne kadar gündeme alınmadı.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
    İç Tüzük'ün 37'nci maddesindeki olanağın kısıtlı olması nedeniyle de bunu ben bir araştırma önergesi olarak gündeme getirdim.
    Size bir tablo göstermek istiyorum: İstanbul Sanayi Odasının İSO 500 raporundan aldığım bir tablo bu, işletmelerin borç öz kaynak oranını gösteriyor. Bakın, 2004 yılında işletmelerin toplam kullandığı kaynağa 100 lira dersek bunun 45,5 lirası borç, 54,5 lirası öz kaynak iken 2019 yılında bu borç rakamı 68,4 liraya çıkmış durumda. Böyle bir süreçte işletmeleri öz kaynak yönünden güçlendirmek lazım, uygulanmakta olan politika mükelleflere devamlı olarak kredi verme, onları borçlandırma yönünde bir politikadır, bunun sonu yok. Doğru olan budur, belli şartlar dâhilinde bu iadeyi gerçekleştirecek bir düzenlemeyi Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapmalıyız. Bu, kriz dönemi için önemli bir düzenleme olacaktır.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
    Teşekkür ederim, ben altı dakikada bitireyim diye gayret etmiştim ama ilave süreniz için ayrıca çok teşekkür ediyorum.
    Arkadaşlar, 191 milyar lira çok yüksek bir rakam olarak gözükebilir. Sanıyorum, Sayın Naci Ağbal döneminde Komisyona gelen teklifteki bu maddenin çıkarılmasının ardındaki gerekçe de bu. "Ya, bu rakam bir anda kamunun hesaplarında borç olarak gözükürse devletin borcu çok yüksek olabilir." Böyle bir endişe olabilir diye düşünüyorum, herhangi bir bilgiye dayalı olmadan. Devletin hesaplarında borç olarak gözükmeyecek şekilde bir farklı düzenleme yapabiliriz, bu konuda muhtelif ülkelerin farklı uygulamaları var, bunlar bize örnek olabilir ya da bu birikimi iki üç yıllık bir dönemi esas almak suretiyle tamamen tasfiye edecek bir düzenlemeyi yapabiliriz; hemen yapmayız, iki yılda yaparız.
    Teşekkür ediyorum.
    Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
 

TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI

Dönem: 27 Yasama Yılı: 3 Tarih: 22.07.2020 Birleşim: 116 Ham Tutanak Sayfası:169-

Konuşmacı: MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ Seçim Çevresi: İSTANBUL

Tutanak Metni:


    MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
    Devreden KDV Türkiye'de iade edilmemektedir. AK PARTİ Grubu adına konuşan sayın milletvekili arkadaşımız bir cümle kullandı, Türkiye'deki iade rakamını verdi. Gerçi bu, benim anlatımıma bir cevap değildi ama yine de açıklama ihtiyacı duyuyorum.
    Devreden KDV Türkiye'de iade edilmemektedir, Türkiye'de iade edilen KDV indirimli orana tabi mal ve hizmet satan işletmelere yapılmaktadır. Örneğin fırınlara iade yapılır ya da 150 metrekarenin altında konut inşa eden mükelleflere indirimli orana tabi bir mal ürettikleri için iade yapılır ama yüzde 18'le mal ve hizmet alıp yüzde 18 oranıyla mal ve hizmet satan mükelleflere devreden KDV nedeniyle iade yapılmamaktadır. Hemen hemen bütün AB ülkeleri yapmaktadır, Türkiye yapmamaktadır.